Go to full page →

45—Roma’dan Yazilanlar EI 405

[Bu bölüm, Koloselilere ve Filipililere Mektuplara dayanmaktadır.]

Elçi Pavlus’a Hristiyan deneyiminin başlangıcında Allah’ın İsa’nın izleyicileriyle ilgili isteğini öğrenmesi için özel fırsatlar verilmişti. “Üçüncü göğe götürülmüş,” “cennete götürül[müş]... orada, dille anlatılamaz, insanın söylemesi yasak olan sözler işit[mişti].” Kendisine “Rab’bin” pek çok “görüm[ler] ve... vahiy[ler]” verildiğini kendisi de onaylamıştı. Onun müjde gerçeğinin ilkelerini anlayışı, “sözüm ona üstün elçiler[in]” anlayışına eşitti (2. Korintliler 12:2, 4, 1, 11). “Mesih’in sevgisinin ne denli geniş ve uzun, yüksek ve derin olduğunu anlıyor], bilgiyi çok aşan bu sevgiyi” net olarak ve bütünüyle kavrıyordu (Efesliler 3:18-19). EI 405.1

Pavlus görümde gördüğü her şeyi anlatamazdı; zira dinleyicileri arasında sözlerini yanlış kullanabilecek olanlar vardı. Ancak kendisine açıklanan şeyler, onun bir önder ve bilge bir öğretmen olarak çalışabilmesini sağladı, ayrıca sonraki yıllarda kiliselere gönderdiği mesajları şekillendirdi. Görümdeyken aldığı etki her zaman onunla birlikteydi ve onun Hristiyan karakterini doğru şekilde temsil edebilmesini sağladı. Sözle ve yazıyla, o zamandan beri Allah’ın kilisesine her zaman yardım ve güç sağlamış olan bir mesaj iletti. Bu mesaj günümüzdeki imanlıla ra kiliseyi tehdit edecek olan tehlikeleri ve karşılaşmak zorunda kalacakları sahte öğretileri açık bir şekilde bildirmektedir. EI 405.2

Elçinin öğüt ve uyarı mektuplarında hitap ettiği kişiler için arzusu, “her öğretinin rüzgarıyla çalkalanıp öteye beriye sürüklenen çocuklar olma[maları];” fakat tümünün “imanda ve Tanrı Oğlu’nu tanımada birliğe, yetkinliğe, Mesih doluluğundaki olgunluk düzeyine eriş[meleri]” idi. Putperest toplumlar- da yaşayan İsa’nın izleyicilerine, “diğer ulusların, kendi anlayışlarında kararmış... onların yüreklerinin katılığı nedeniyle, Allah’ın hayatına yabancılaşmış olarak, kendi fikirlerinin boşluğu içinde yürüdükleri gibi” yürümemeleri, fakat “bilge olmayan kişiler gibi değil, ama bilge kişiler olup fırsatı değerlendirerek, doğru bir şekilde” yürümeleri için ricada bulundu (Efesliler 4:14, 13, 17-18 [Kİ]; 5:15-16 [Kİ]). İmanlıları, “kiliseyi... sevip onun uğruna kendini feda e[den]” Mesih’in, “kiliseyi üzerinde leke, buruşukluk ya da buna benzer bir şey olmadan,” “kutsal ve kusursuz” bir kilise olarak “görkemli biçimde kendine suna[cağı]” zamana doğru bakmaya teşvik etti (Efesliler 5:25, 27). EI 406.1

İnsandan değil, Allah’tan gelen bir güçle yazılan bu mesajlar, herkes tarafından çalışılması gereken ve sıklıkla tekrarlanmasının yarar getireceği dersler içermektedir. Bunlarda pratik dindarlık özetlenmekte, her kilisede izlenmesi gereken ilkeler ortaya konulmakta ve ebedî hayata giden yol açıklanmaktadır. EI 406.2

Pavlus, halen Roma’da tutukluyken “Kolose’de bulunan, Mesih’e ait kutsal ve sadık kardeşlere” yazdığı mektubunda, onların imandaki kararlılıklarından ötürü sevinç duyduğunu belirtmektedir, bu haber elçiye, hakkında “Ruh’tan kaynaklanan sevginizi de bize o bildirdi” yazdığı Epafras tarafından iletilmişti. Mektubuna şöyle devam etti: “Bunu işittiğimiz günden beri biz de sizler için dua etmekten, tam bir bilgelik ve ruhsal anlayışla Tanrı’nın isteğini bütünüyle bilmenizi dilemekten geri kalmadık. Rab’be yaraşır biçimde yaşamanız, O’nu her yönden hoşnut etmeniz, her iyi işte meyve vererek Tanrı’yı tanımakta ilerlemeniz için dua ediyoruz. Her şeye sevinçle katlanıp sabredebilmeniz için O’nun yüce gücüne dayanarak bütün kudretle güçlenmenizi diliyoruz.” EI 406.3

Böylece Pavlus Koloseli imanlılar için arzusunu sözlere döktü. Bu sözler Mesih’in izleyicisinin önüne ne kadar da yüksek bir ideal koymaktadır! Hristiyan hayatının harika imkânlarını göstermekte ve Allah’ın çocuklarının alabileceği bereketlerin hiçbir sınırı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Allah bilgisinde sürekli olarak gelişerek, Hristiyan deneyiminde sürekli güçlenip sürekli yükselebilirler, ta ki “O’nun yüce gücüne dayanarak” “kutsalların ışıktaki mirasına ortak olmaya yeterli” hale getirilinceye kadar. EI 407.1

Elçi, kardeşlerinin huzurunda Mesih’i Allah’ın her şeyi ara-cılığıyla yarattığı ve kurtuluşlarını aracılığıyla sağladığı Kişi olarak yüceltti. Uzaydaki dünyaları idame ettiren ve Allah’ın evrenindeki her şeyin belirli düzenlerini ve yorulmak bilmeyen etkinliğini muhafaza eden elin, kendileri için çarmıha çivilenmiş olan el olduğunu bildirdi. Pavlus şöyle yazdı: “Yerde ve gökte, görünen ve görünmeyen her şey -tahtlar, egemenlikler, yönetimler, hükümranlıklar- O’nda yaratıldı. Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratıldı. Her şeyden önce var olan O’dur ve her şey varlığını O’nda sürdürmektedir.” “Yaptığınız kötülükler yüzünden bir zamanlar düşüncelerinizde Tanrı’ya yabancı ve düşmandınız. Şimdiyse Mesih sizi Tanrı’nın önüne kutsal, lekesiz ve kusursuz olarak çıkarmak için öz bedeninin ölümü sayesinde sizi Tanrı’yla barıştırdı.” EI 407.2

Allah’ın Oğlu düşmüş olanı kaldırmak için tenezzül etti. Bunun için O, günahsız dünyaları, kendisini seven doksan dokuzu, 1Bkz. M atta 1 8 :1 2 -1 4 ; Luka 1 5:3-7. yukarıda bıraktı ve “bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşil[sin]” ve “bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çek[sin]” diye bu dünyaya geldi (Yeşaya 53:5). O, her şeyde kardeşlerine benzer hale getirilmişti. Bizim gibi, etten bir insan oldu. Acıkmanın, susamanın ve yorulmanın ne demek olduğunu biliyordu. Hayatını yiyeceklerle sürdürüyor ve uykuyla tazeleniyordu. O, yeryüzünde bir yabancı ve ziyaretçiydi; dünyadaydı, fakat dünyadan değildi; günümüzde yaşayan insanların ayartılarak denendikleri gibi ayartıldı ve denendi, fakat günahtan uzak bir hayat sürdü. Müşfik, sevecen ve duygudaştı, her zaman başkalarını düşünerek, Allah’ın karakterini temsil ediyordu. “Söz, insan olup aramızda yaşadı... lütuf ve gerçekle dolu” (Yuhanna 1:14). EI 407.3

Koloseli imanlılar, putperestliğin uygulamalarıyla ve etkileriyle çevrelenmiş olduklarından, müjdenin sadeliğinden uzaklaşma tehlikesi altındaydılar, bu nedenle Pavlus onları bu tehlikeye karşı uyararak, onları tek güvenilir kılavuz olan Mesih’e yönlendirdi. Şöyle yazdı: “Gerek sizler, gerek Laodikya'dakiler, gerekse sizler gibi yüzümü hiç görmemiş olanlar için ne denli büyük bir uğraş verdiğimi bilmenizi isterim. Yüreklerinin cesaret bulmasını, sevgide birleşmelerini dilerim. Öyle ki, anlayışın verdiği tam güvenliğin bütün zenginliğine kavuşsunlar ve Tanrı’nın sırrını, yani bilginin ve bilgeliğin bütün hazinele- rinin saklı olduğu Mesih’i tanısınlar. EI 408.1

“Kimse sizi kulağı okşayan sözlerle aldatmasın diye söylüyorum bunu... Bu nedenle Rab Mesih İsa’yı nasıl kabul ettinizse, O’nda öylece yaşayın. Şükranla dolup taşarak O’nda köklenin ve gelişin, size öğretildiği gibi imanda güçlenin. Dikkatli olun! Mesih’e değil de, insanların geleneğine, dünyanın temel ilkelerine dayanan felsefeyle, boş ve aldatıcı sözlerle kimse sizi tutsak etmesin. Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih’te bulunuyor. Siz de her yönetim ve hükümranlığın başı olan Mesih’te doluluğa kavuştunuz.” EI 408.2

Mesih, aldatıcıların ortaya çıkacağını, bunların etkisiyle “kötülüklerin çoğa[larak]” “birçoklarının sevgisi [nin] soğuyaca[ğını]” önceden bildirmişti (Matta 24:12). Öğrencileri, kilisenin bu kötülükten ötürü düşmanlarının zulmü altında olduğundan daha büyük bir tehlike içinde olacağına dair uyardı. Pavlus imanlıları defalarca bu sahte öğretmenlere karşı uyardı. Bu tehlikeye karşı, diğerlerinden daha fazla tetikte ol-malıydılar; zira sahte öğretmenleri aralarına alarak, düşmanın ruhsal anlayışlarını köreltmek ve müjde imanına yeni gelmiş olanların güvenini sarsmak için kullanacağı yanılgılara kapı açmış olacaklardı. Sunulan öğretileri denemeleri gereken standart Mesih’ti. O’nun öğretileriyle uyumlu olmayan her şeyi reddetmeleri gerekiyordu. Günaha karşılık olarak çarmıha gerilen Mesih, ölümden dirilen Mesih, göğe yükselen Mesih - öğrenmeleri ve öğretmeleri gereken kurtuluş bilgisi işte buydu. EI 408.3

Hristiyan kilisesini çevreleyen tehlikelere ilişkin Allah’ın sözünde yer alan uyarılar bugün bizim için geçerlidir. Elçilerin günlerinde, insanların Kutsal Yazılar’a olan imanı gelenek ve felsefe ile yıkmaya çalıştıkları gibi, bugün de doğruluğun düşmanı, ileri tenkit, evrim, ruhçuluk, teozofi ve panteizmin gönüle hoş gelen görüşlerini kullanarak, canları yasak yollara yönlendirmeye çalışmaktadırlar. Pek çok kişi için Kutsal Kitap yağı olmayan bir lambadır, zira onlar zihinlerini yanlış anlayış ve kargaşa getiren kuramsal inanç kanallarına çevrilmişlerdir. İleri tenkit çalışması, kesip parçalara ayırmasıyla, varsayımlarda bulunmasıyla ve yeniden yapılandırmasıyla, Kutsal Kitap’ın ilahî vahiy olduğuna imanı yıkmaktadır. Allah’ın sözünü, insanların hayatlarını denetleme, yüceltme ve ilham etme gücünden mahrum bırakmaktadır. Ruhçuluk yoluyla büyük kalabalıklara arzunun en yüce kanun olduğuna, ruhsatın özgürlük demek olduğuna ve insanın yalnızca kendisine karşı sorumlu olduğuna inanmaları öğretilmektedir. EI 409.1

Mesih’in izleyicisi, elçinin Koloseli imanlıları uyardığı “ikna edici sözler” ile karşılaşacaktır. Kutsal Yazılar’ın ruhçu- luk temelli yorumlarıyla karşılaşacaktır, fakat bunları kabul etmemelidir. Sesi, Kutsal Yazılar’ın ebedî gerçeklerini net bir şekilde tasdik ederken duyulmalıdır. Gözlerini Mesih’e dikerek, O’nun öğretisiyle uyumlu olmayan tüm fikirleri terk ederek, çizilmiş olan yolda kararlılıkla yürümelidir. Allah’a ilişkin hakikat, derin düşüncelerinin ve tefekkürlerinin konusu olmalıdır. Kutsal Kitap’ı Allah’ın kendisiyle doğrudan konuşan sesi olarak kabul etmelidir. Böylece ilahî olan bilgeliği bulacaktır. EI 409.2

Mesih’te açıklanan Allah bilgisi, kurtulan herkesin mutlaka sahip olmaları gereken bilgidir. Karakter dönüşümünü sağlayan işte bu bilgidir. Hayata kabul edildiğinde, canı Mesih’in suretinde yeniden yaratacaktır. Allah’ın kendi çocuklarını almaya davet ettiği bu bilgidir, geri kalan her şey beyhudelik ve hiçliktir. EI 410.1

Her nesilde ve her ülkede, karakter gelişiminin gerçek temeli aynı olmuştur - Allah’ın sözünde bulunan ilkeler. Tek güvenilir ve kesin kural, Allah’ın söylediğini yapmaktır. “Rab’bin kuralları doğrudur” ve “bunları yapan asla sarsılmayacaktır” (Mezmur 19:8; 15:5 [KM]). Elçiler kendi zamanlarındaki sahte kuramlarla Allah’ın sözü ile karşı koydular ve “hiç kimse atılan temelden... başka bir temel atamaz” dediler (1. Korintliler 3:11). EI 410.2

Koloseli imanlılar ihtida ederek vaftiz olduklarında, daha önce hayatlarının bir parçası olan inançları ve uygulamaları bir kenara atmaya ve Mesih’e bağlılıklarına sadık kalmaya kendilerini adadılar. Pavlus mektubunda onlara bunu hatırlatarak, sözlerini tutabilmeleri için kendilerini alt etmeye çalışacak olan kötülüklere karşı sürekli olarak gayret göstermeleri gerektiğini unutmamalarını rica etti. “Mesih’le birlikte dirildiğinize göre,” dedi, “gökteki değerlerin ardından gidin. Mesih orada, Tanrı’nın sağında oturuyor. Yeryüzündeki değil, gökteki değerleri düşünün. Çünkü siz öldünüz, yaşamınız Mesih’le birlikte Tanrı’da saklıdır.” EI 410.3

“Bir kimse Mesih’teyse, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur” (2. Korintliler 5:17). Mesih’in gücü ile insanlar günahkâr alışkanlıkların zincirlerini kırmışlardır. Bencilliği terk etmişlerdir. Kutsallara saygısızlar saygılı, ayyaşlar ayık, ahlâksızlar pak olmuşlardır. Şeytan’ın benzerliğini taşıyan canlar, Allah’ın suretine dönüştürülmüşlerdir. Bu değişiklik başlı başına mucizeler mucizesidir. Söz tarafından gerçekleştirilen bir değişim olarak, Söz’ün en derin sırlarından biridir. Bunu anlayamayız; yalnızca bunun, Kutsal Yazılar tarafından bildirildiği gibi, “yücelik ümidi olan Mesih’in içinizde olması” olduğuna inanabiliriz (Kİ). EI 410.4

Allah’ın Ruhu zihni ve kalbi denetim altında tuttuğunda, ihtida eden can yeni bir ilahi söylemeye başlar; zira kendi deneyiminde Allah’ın vaadinin yerine geldiğinin, suçunun bağışlandığının ve günahının üzerinin örtüldüğünün farkına varır. İlahî yasayı çiğnediğinden ötürü Allah’a tövbe ve insanın aklanması için ölen Mesih’e iman etmiştir. “İmanla aklandığı[na] göre, Rabbimiz İsa Mesih sayesinde Tanrı’yla barışmış o[lur]” (Romalılar 5:1). EI 411.1

Fakat Hristiyan, bu deneyimin kendisine ait olmasından ötürü, kendisi için gerçekleştirilenden tatmin olarak, kollarını kavuşturup beklememelidir. Ruhsal krallığa girmeye karar vermiş olan kişi, ahlâksız tüm güçlerin ve tutkuların, karanlığın krallığının kuvvetleri tarafından desteklenerek kendisine cephe aldıklarını görecektir. Her gün adanmışlığını yenileme- li, her gün kötülüğe karşı savaş vermelidir. Eski alışkanlıklar, kötülük yapmaya olan kalıtsal eğilimler denetimi ele geçirmek için savaşacaklardır, ve bunlara karşı her zaman tetikte olarak, zafer için Mesih’in gücüyle gayret etmelidir. EI 411.2

Pavlus Koloselilere, “bu nedenle bedenin dünyasal eğilimlerini. öldürün” diye yazdı; “Geçmişte bunlarla iç içe yaşadığınız zaman siz de bu yollarda yürüdünüz. Ama şimdi öfke, kızgınlık, kötü niyet dahil, hepsini üzerinizden sıyırıp atın. Ağzınızdan hiçbir iftira ya da edepsiz söz çıkmasın. Öyleyse, Tanrı’nın kutsal ve sevgili seçilmişleri olarak yürekten sevecenliği, iyiliği, alçakgönüllülüğü, sabrı, yumuşaklığı giyinin. Birbirinize hoşgörülü davranın. Birinizin ötekinden bir şikâyeti varsa, Rab’bin sizi bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın. Bunların hepsinin üzerine yetkin birliğin bağı olan sevgiyi giyinin. Mesih’in esenliği yüreklerinizde hakem olsun. Tek bir bedenin üyeleri olarak bu esenliğe çağrıldınız. Şükredici olun!” EI 411.3

Koloselilere mektup Mesih’in hizmetinde yer alan herkes için en büyük değerde derslerle, Kurtarıcı’yı doğru bir şekilde temsil eden kişinin hayatında görülecek olan amaçta kararlılığı ve yüce hedefi gösteren derslerle doludur. Yokuş yukarı yolda ilerlemekten kendisini alıkoyacak ya da başka birinin ayaklarını dar yoldan döndürecek olan her şeyi terk eden imanlı, günlük yaşantısında Mesih’in merhametini, nezaketini, alçakgönüllülüğünü, yumuşak huyluluğunu, müsamahasını ve sevgisini sergiler. EI 412.1

Daha yüce, daha pak ve daha asil bir yaşamın gücü en büyük ihtiyacımızdır. Dünya düşüncelerimizin çok fazla bir kısmını, göğün krallığı ise çok az bir kısmını meşgul etmektedir. EI 412.2

Allah’ın kendisi için koyduğu ideale ulaşma çabalarında, Hristiyan hiçbir şeyden umudunu kesmemelidir. Mesih’in lütfu ve gücüyle verilecek olan ahlâkî ve ruhsal mükemmellik herkese vaat edilmiştir. İsa güç kaynağı, hayat pınarıdır. O bizi sözüne getirir ve günahın hasta ettiği canları iyileştirmek için bize yaşam ağacından yapraklar sunar. O bizi Allah’ın tahtına yönlendirir ve ağzımıza bir dua koyar, ve bu dua aracılığıyla O’nunla daha yakın bir ilişki kurarız. O, bizim adımıza göğün her şeye gücü yeten aracılarını harekete geçirir. Her adımda O’nun yaşayan gücüne dokunuruz. EI 412.3

Allah, “tam bir bilgelik ve ruhsal anlayışla Tanrı’nın isteğini bütünüyle bil[meyi]” isteyenlerin ilerlemesine hiçbir sınır koymaz. Onlar, dua yoluyla, uyanık durarak, bilgide ve anlayışta gelişme yoluyla “O’nun yüce gücüne dayanarak bütün kudretle güçle[neceklerdir].” Böylece başkaları için çalışmaya hazırlanırlar. Kurtarıcı’nın amacı, insanoğullarının arındırılmış ve kutsal kılınmış olarak kendisinin yardımcı eli olmalarıdır. Bu büyük ayrıcalık için “bizi kutsalların ışıktaki mirasına ortak olmaya yeterli kılan” Kişi’ye şükürler sunalım; “O bizi karanlığın hükümranlığından kurtarıp sevgili Oğlu’nun egemenliğine aktardı.” EI 412.4

Pavlus’un Filipililere mektubu, Koloselilere mektubu gibi Roma’da tutukluyken yazıldı. Filipi’deki kilise, Pavlus’un “muhtaç anımda bana yardım etmek üzere gönderdiğiniz el[çi], omuz omuza mücadele verdiğim kardeşim ve emekta- şım” dediği Epafroditus’un eliyle ona armağanlar göndermişti. Roma’dayken Epafroditus hastalanmıştı, Pavlus’un sözleriyle, “gerçekten de ölecek kadar hastaydı. Ama Tanrı ona acıdı; yalnız ona değil, acı üstüne acı duymayayım diye bana da acıdı.” Epafroditus’un hasta olduğunu duyan Filipili imanlılar onun için endişeyle dolmuşlardı, bu nedenle o, onlara geri dönmeye karar verdi. Pavlus şöyla yazdı: “hepinizi özlüyor, hasta olduğunu öğrendiğiniz için çok üzülüyordu... İşte bu nedenle, onu tekrar görüp sevinesiniz diye kendisini daha büyük bir istekle yanınıza gönderiyorum. Böylelikle benim de kaygılarım hafifleyecek. Onu Rab’de tam bir sevinçle kabul edin, onun gibi kişileri onurlandırın. Çünkü sizin bana yapamadığınız yardımı yapmak için canını tehlikeye atarak Mesih’in işi uğruna neredeyse ölüyordu.” EI 413.1

Pavlus Epafroditus’un eliyle Filipili imanlılara, kendisine gönderdikleri armağanlar için teşekkür ettiği bir mektup iletti. Tüm kiliseler arasında Pavlus’un ihtiyaçlarını karşılamakta en cömert davranan Filipi kilisesi olmuştu. Elçi mektubunda “Siz de bilirsiniz, ey Filipililer” dedi, “Müjde yayılmaya başladığında, Makedonya’dan ayrılışımdan sonra sizden başka hiçbir topluluk karşılıklı yardımlaşma konusunda benimle işbirliği yapmadı. Ben Selanik’teyken de, ihtiyacım olduğunda birkaç kez bana yardımda bulundunuz. Armağan peşinde değilim, ama ruhsal kazancın hesabınızda birikmesini istiyorum. Benim her şeyim var, bolluk içindeyim. Epafroditus’un eliyle gönderdiğiniz armağanları alınca bir eksiğim kalmadı. Bunlar güzel kokulu sunular, Tanrı’nın beğenisini kazanan, O’nu hoşnut eden kurbanlardır.” EI 413.2

“Babamız Tanrı’dan ve Rab İsa Mesih’ten sizlere lütuf ve esenlik olsun. Sizi hatırladıkça Tanrım’a şükrediyorum. İlk günden şimdiye dek Müjde’nin yayılmasındaki işbirliğinizden dolayı her duamda hepiniz için her zaman sevinçle dilekte bulunuyorum. Sizde iyi bir işe başlamış olan Tanrı’nın bunu EI 413.3

Mesih İsa’nın gününe dek bitireceğine güvenim var. Hepiniz için böyle düşünmekte haklıyım. Her an yüreğimdesiniz. İster zincire vurulmuş, ister Müjde’yi savunup doğrulamakta olayım, hepiniz benimle birlikte Tanrı’nın lütfuna ortaksınız. Hepinizi. nasıl özlediğime Tanrı tanıktır. Duam şu ki, sevginiz, bilgi ve her tür sezgiyle durmadan artsın. Öyle ki, üstün değerleri ayırt edebilesiniz ve böylece Tanrı’nın yüceltilip övülmesi için İsa Mesih aracılığıyla gelen doğruluk meyvesiyle dolarak Mesih’in gününde saf ve kusursuz olasınız.” EI 414.1

Allah’ın lütfu, Pavlus’u tutukluluğunda destekledi; bu sıkıntı zamanında onun sevinç duymasını sağladı. İman ve güvence ile, Filipili kardeşlerine tutuklu oluşunun müjdenin yayılmasına yaradığını yazdı. “Kardeşler” dedi, “şunu bilmenizi isterim: Başıma gelenler daha çok Müjde’nin yayılmasına yaramıştır. Sonuç olarak bütün saray muhafızları dahil, herkes Mesih uğruna zincire vurulduğumu öğrendi. Kardeşlerin çoğu da zincire vuruluşumdan ötürü Rab’be güvenerek Tanrı’nın sözünü korkusuzca söylemekte daha da cesur davranıyorlar.” Pavlus’un bu deneyiminde bizim için bir ders vardır, zira Allah’ın çalışma biçimini ortaya koymaktadır. Rab, bize rahatsızlık ve yenilgi gibi görünen şeylerden zafer çıkarabilir. Allah’ı unutmak, iman gözüyle görülmeyen şeylere bakmak yerine görünen şeylere bakmak tehlikesi içindeyiz. Talihsizlik ya da felaket geldiğinde, Allah’ı ilgisizlik ya da zalimlik ile suçlamaya hazırız. O bir noktada bizim yararlılığımızı sonlandırmayı seçerse, durup Allah’ın bu şekilde bizim iyiliğimiz için çalışıyor olabileceğini düşünmeden, ağlaşmaya başlıyoruz. Cezalandırmanın da O’nun büyük planının bir parçası olduğunu ve Hristiyanların Efendi için sıkıntı değneği altındayken bazen etkin hizmette görev alırlarken yaptıklarından daha fazla şeyler yapabileceklerini öğrenmemiz gerekiyor. EI 414.2

Pavlus Filipililere Hristiyan yaşamında örnekleri olarak Mesih’i gösterdi, O “Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı’ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Ama kul özünü alıp insan benzeyişinde doğarak ululuğunu bir yana bıraktı. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı.” EI 414.3

Şöyle devam etti: “Öyleyse sevgili kardeşlerim, her zaman söz dinlediğiniz gibi, yalnız ben aranızdayken değil, ama özellikle aranızda olmadığım şu anda da kurtuluşunuzu saygı ve korkuyla etkin kılın. Çünkü kendisini hoşnut edeni hem istemeniz hem de yapmanız için sizde etkin olan Tanrı’dır. Her şeyi söylenmeden ve çekişmeden yapın ki, yaşam sözüne sımsıkı sarılarak aralarında evrendeki yıldızlar gibi parladığınız bu eğri ve sapık kuşağın ortasında kusursuz ve saf, Tanrı’nın lekesiz çocukları olasınız. Öyle ki, boşuna koşmadığımı, boşuna emek vermediğimi görerek Mesih’in gününde övünecek bir nedenim olsun.” EI 415.1

Bu sözler gayret etmekte olan her cana yardım için kaydedildiler. Pavlus mükemmellik standardını ortaya koymakta ve buna nasıl ulaşılabileceğini göstermektedir. ‘Kurtuluşunuzu etkin kılın’ diyor, ‘çünkü sizde etkin olan Tanrı’dır.’ EI 415.2

Kurtuluşa erişmek ortaklaşa yapılan bir iş, bir ortaklıktır. Allah ile tövbe eden günahkâr arasında bir işbirliği olmalıdır. Bu, karakterde doğru ilkelerin oluşması için gereklidir. İnsan, kendisini mükemmelliğe ulaşmaktan alıkoyan şeyleri yenmek için samimiyetle çaba göstermelidir. Ancak başarı için bütünüyle Allah’a bağımlıdır. İnsanî çaba kendi başına yeterli değildir. İlahî gücün yardımı olmadan hiçbir işe yaramaz. Allah çalışır, insan da çalışır. Ayartıya karşı direnç insandan gelmeli, gücünü ise Allah’tan almalıdır. Bir yanda sınırsız bilgelik, şefkat ve kudret; diğer yanda ise zayıflık, günahkârlık, mutlak çaresizlik vardır. EI 415.3

Allah bizim kendimize hakim olmamızı ister. Fakat O bizim onayımız ve işbirliğimiz olmadan bize yardımcı olamaz. İlahî Ruh, insana verilmiş olan güçler ve yetiler aracılığıyla çalışır. Kendi başımıza amaçlarımızı, arzularımızı ve eğilimlerimizi Allah’ın iradesine uygun hale getirmeye yeterli değiliz; fakat “istekli hale getirilmeye istekli” isek, Kurtarıcı bu işi bizim için, “safsataları, Tanrı bilgisine karşı diklenen her engeli yı[karak], her düşünceyi tutsak edip Mesih’e bağımlı kı[larak]” gerçekleştirecektir (2. Korintliler 10:5). EI 415.4

Güçlü, dengeli bir karakter geliştirmek isteyen kişi, aklı başında bir Hristiyan olmak isteyen kişi, her şeyini Mesih’e vermeli ve her şeyi Mesih için yapmalıdır; zira Kurtarıcı bölünmüş hizmeti kabul etmez. Teslimiyetin anlamını günden güne öğrenmelidir. Allah’ın sözünü çalışmalı, anlamını öğrenmeli ve ilkelerine uymalıdır. Böylece Hristiyan mükemmelik standardına ulaşabilir. Allah gün be gün onunla birlikte çalışır, karakterini son sınav zamanında dayanabilecek ölçüde mükemmelleştirir. Ve imanlı, gün be gün insanların ve meleklerin huzurunda yüce bir deney gerçekleştirerek, müjdenin düşkün insanoğulları için neler yapabileceğini gösterir. EI 416.1

Pavlus, “Kendimi bunu kazanmış saymıyorum” yazdı; “Ancak şunu yapıyorum: Geride kalan her şeyi unutup ileride olanlara uzanarak, Tanrı’nın Mesih İsa aracılığıyla yaptığı göksel çağrıda öngörülen ödülü kazanmak için hedefe doğru koşuyorum.” EI 416.2

Pavlus pek çok şey yaptı. Bağlılığını Mesih’e verdiği zamandan itibaren, hayatı yorulmak bilmeyen hizmetle dolu oldu. Kentten kente, ülkeden ülkeye gezerek çarmıhın öyküsünü anlattı, müjdeye mühtediler kazandı ve kiliseler kurdu. Bu kiliseleri sürekli olarak gözetti ve onları eğitmek için pek çok mektup yazdı. Zaman zaman gündelik ekmeğini kazanmak için kendi zanaatında çalıştı. Fakat Pavlus, hayatının tüm bu yoğun faaliyetleri arasında, en büyük amacı, yani çağrısının ödülüne doğru koşmayı hiçbir zaman gözden kaybetmedi. Bir hedefi kararlılıkla gözünün önünde bulundurdu: Şam kapısında kendisini ona gösteren Kişi’ye sadık kalmak. Onu bu hedeften döndürmeye gücü yeten hiçbir şey yoktu. Golgo- ta’daki haçı yüceltmek - sözlerine ve eylemlerine ilham veren, herşeyi içine alan güdü işte buydu. EI 416.3

Pavlus’u zorlukların ve meşakkatlerin karşısında ilerlemeye zorlayan büyük amaç, her Hristiyan işçiyi kendini tamamen Allah’ın hizmetine adamaya yönlendirmelidir. Dikkatini Kurtarıcı’dan uzaklaştırmak için dünyasal çekicilikler sunulacaktır, fakat o, hedefe doğru koşarak, Allah’ın yüzünü görme umudunun, bu umudu elde etmek için gereken tüm çabalara ve fedakârlıklara değer olduğunu dünyaya, meleklere ve insanlara göstermelidir. EI 417.1

Tutuklu olmasına rağmen Pavlus’un cesareti kırılmadı. Aksine, Roma'dan kiliselere yazdığı mektuplarda bir zafer ezgisi çınlamaktadır. Filipililere, “Rab’de her zaman sevinin” yazdı; “yine söylüyorum, sevinin! ... Hiç kaygılanmayın; her konudaki dileklerinizi, Tanrı’ya dua edip yalvararak şükranla bildirin. O zaman Tanrı’nın her kavrayışı aşan esenliği Mesih İsa aracılığıyla yüreklerinizi ve düşüncelerinizi koruyacaktır. Sonuç olarak, kardeşlerim, gerçek, saygıdeğer, doğru, pak, sevimli, hayranlık uyandıran, erdemli ve övülmeye değer ne varsa, onu düşünün.” EI 417.2

“Tanrım da her ihtiyacınızı kendi zenginliğiyle Mesih İsa’da görkemli bir biçimde karşılayacaktır... Rab İsa Mesih’in lütfu ruhunuzla birlikte olsun.” EI 417.3