Go to full page →

47—Son Tutuklanma EI 423

Pavlus’un Roma'da beraat etmesinden sonra kiliseler arasındaki çalışması düşmanlarının dikkatinden kaçamazdı. Nero’nun zulmünün başlangıcından beri Hristiyanlar her yerde yasaklanmış bir mezhep muamelesi görmüşlerdi. Bir süre sonra imansız Yahudiler Roma’nın yakılmasını kışkırtma suçunu Pavlus’a atma fikrini buldular. Hiçbiri onun suçlu olduğunu bir an olsun düşünmemişti; fakat böyle bir suçlamanın, az da olsa inandırıcı şekilde yapıldığı takdirde, onun kaderini tayin edeceğini biliyorlardı. Çabaları sonucunda Pavlus yeniden tutuklandı ve apar topar son kez gireceği hapse atıldı. EI 423.1

Roma’ya ikinci yolculuğunda Pavlus’a eski yoldaşlarından birkaçı eşlik ediyordu; diğerleri de onun kaderini paylaşmayı samimiyetle arzulamışlardı, ancak o hayatlarını bu şekilde tehlikeye atmalarına izin vermemişti. Önündeki manzara önceki tutukluluğuna göre çok daha elverişsizdi. Nero’nun zulmü Roma'daki Hristiyanların sayısını büyük ölçüde azaltmıştı. Binlercesi imanları için şehit olmuştu, pek çoğu kenti terk etmişti, kalanlar ise büyük sıkıntı ve yılgınlık içindeydiler. EI 423.2

Pavlus Roma’ya vardığında kasvetli bir zindana konuldu, yolu sona erene dek orada kalacaktı. Kente ve ulusa karşı işlenmiş en aşağılık ve en korkunç suçlardan birinin kışkırtıcısı olmakla suç-lanıyor, dolayısıyla herkesin nefretini üzerinde topluyordu. EI 423.3

Elçinin yüklerini paylaşmış olan birkaç dost şimdi ondan uzaklaşmaya başlamıştı, bazıları onu terk etmiş, diğerleri ise çeşitli kiliselere hizmet için gitmişlerdi. Figelos’la Hermoge- nis ilk gidenler oldular. Bundan sonra zorluğun ve tehlikenin yoğunlaşan bulutlarından gözü korkan Dimas, zulme uğrayan elçiyi terk etti. Kriskis Pavlus tarafından Galatya kiliselerine, Titus Dalmaçya’ya, Tihikos da Efes’e gönderilmişti. Yaşadığı deneyimi Timoteos’a yazan Pavlus, “Yanımda yalnız Luka var” dedi (2. Timoteos 4:11). Elçi, yaşlılıktan, zahmetli çalışmalardan ve hastalıklardan zayıf düşmüş ve bir Roma zindanının rutubetli ve karanlık kuytularına hapsedilmiş olarak, kardeşlerinin hizmetlerine şimdi her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyordu. Sevgili öğrenci ve sadık dost Luka’nın hizmetleri Pavlus için büyük bir teselliydi ve kardeşleriyle ve dış dünyayla iletişim kurmasını sağlıyordu. EI 424.1

Bu denenme zamanında Pavlus’un yüreği Onisiforos’un sık ziyaretleriyle ferahlıyordu. Bu cana yakın Efesli, elçinin tut-saklığındaki yükünü hafifletmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Sevgili öğretmeni gerçek uğruna zincire vurulmuştu, kendisi ise özgürdü, dolayısıyla Pavlus’un kaderini daha çekilir hale getirmek için hiçbir gayretten kaçınmadı. EI 424.2

Elçi yazdığı en son mektupta, bu sadık öğrenciden şöyle söz ediyor: “Rab, Onisiforos’un ev halkına merhamet etsin. Çünkü o çok kez içimi ferahlattı ve zincire vurulmuş olmamdan utanmadı. Tersine, Roma’ya geldiğinde beni gayretle arayıp buldu. O gün Rab’den merhamet bulmasını dilerim” (2. Timoteos 1:16-18). EI 424.3

Sevgi ve duygudaşlık arzusu kalbe Allah’ın kendisi tarafından aşılanır. Mesih, Getsemani’deki ızdırap zamanında, öğrencilerinin duygudaşlığını arzuluyordu. Pavlus da, zorluklara ve çektiği sıkıntılara kayıtsız gibi görünse de, duygudaşlığı ve yoldaşlığı özlemle bekliyordu. Onisiforos’un yalnızlıkta ve herkesin terk ettiği zamanda sadık kaldığına tanıklık eden ziyareti, hayatını başkalarına hizmetle geçirmiş olan kişiye memnuniyet ve teselli getirdi. EI 424.4