Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Sevgi öğretmeni - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    13. Zafer

    “Sonra İblis O'nu kutsal kente götürdü. Tapınağın tepesine çıkarıp dedi ki, 'Tann'nın Oğluysan, kendini buradan aşağı at. Çünkü şöyle yazılmıştır:SO 111.1

    Tanrı, senin için meleklerine buyruk verecek.
    Ayağın bir taşa çarpmasın diye
    seni elleri üzerinde taşıyacaklar.'”
    SO 111.2

    Şeytan, İsa'yla bu kez kendi ortamında karşılaştığını sanır. Kurnaz Düşman Allah'ın sözlerini söyler, bir ışık meleği gibi görünür, Kutsal Yazılar'ı tanıdığını iddia eder ve onlarda yazılanların önemini anladığını göstermeye çalışır. İsa'nın daha önce Allah'ın Sözü'nü imanını güçlendirmek için kullandığı gibi, Ayartıcı onu şimdi kendi aldatmacasını uygulamak için kullanır. O, sadece İsa'nın sadakatini denediğini ve şimdi O'nun sarsılmayan imanını taktir ettiğini belirtir. Kurtarıcı, Allah'a güven duyduğunu gösterdiğinde, Şeytan, imanını kanıtlaması için O'nu hala başka bir kanıt göstermeye zorlar.SO 111.3

    Fakat ayartma çabası, yine gizli bir güvensizlik ifadesiyle başlar: “Eğer Tanrı'nın Oğlu'ysan.” Mesih “eğer” sözüne karşı bir cevap vermeye teşvik edildi. Fakat şüphe belirtisi gösteren en küçük bir hareketten bile kaçındı. Şeytan'a kanıt göstermek için kendi hayatını tehlikeye atmayacaktı.SO 111.4

    Ayartıcı, Mesih'in insanlığa özgü zaafından faydalanmayı ve O'nun bir anlık dikkatsizlik sonucu kendisinin teşvikine kapılmasını sağlamayı düşündü. Fakat Şeytan ısrarla üzerimize gelmesine rağmen bizi günaha zorlayamaz. İsa'ya “kendini aşağı at” dedi. O'nun kendisini aşağı atmayacağını biliyordu. Çünkü Allah, O'nu kurtarmak için müdahale edecekti. Şeytan, kendisini aşağı atması için O'nu zorlaya- mazdı. Teşvikine uymadıkça, İsa ona yenik düşemezdi. Cennetin ve cehennemin tüm güçleri de bir araya gelse, yine de O'nu Allah'ın isteğinden uzaklaştıramazlardı.SO 111.5

    Ayartıcı, kötülük yapmamız için bizi asla zorlayamaz ve kendisinin denetimine geçmeyen akıl üzerinde etkili olamaz. Şeytan bizim üzerimizde gücünü kullanmadan önce, irademizin yenilmesi ve İsa'ya olan imanımızın ve bağlılığımızın yitirilmesi gerekir. Fakat her günahkar arzu Şeytan'a daha çok yaklaşmamıza neden olur. İlahi özelliği almada başarısız olduğumuz her nokta, bizi ayartması ve yok etmesi için ona fırsat verir. Düştüğümüz her başarısızlık ve aldığımız her yenilgi, onun Mesih'e hakaret etmesine imkan verir.SO 112.1

    Şeytan şu vaadi bildirdiğinde: “Melekleri senin için görevlendirecek,” şu sözleri söylemeyi ihmal etti: “Gittiğin her yerde seni koruması için”; İsa, Allah'ın belirlediği itaat yolundan çıkmayı reddetti. Kusursuz bir güven sağlarken, Baha'sının, O'nun hayatını kurtarmak için ansızın müdahale etmesini gerektirecek bir duruma girmedi. Allah'ı, kendisini kurtarması için zorlamayacak ve bu şekilde insanlara güven ve sadakat örneği verme konusunda başarısız olmayacaktı.SO 112.2

    İsa, Şeytan'a şöyle bildirdi: “Ve yine yazılıdır ki; Rab'bi denemeyeceksin.” Bu sözler, İsrail ulusuna, çölde su istedikleri zaman: “Acaba Rab aramızda mı, değil mi?”1Çıkış 17:7.diye haykırdıklarında, Musa tarafından da söylendi. Allah mucizesini onlar için muhteşem bir şekilde gerçekleştirdi. Buna rağmen O'ndan şüphe duydular ve Allah'ın onların yanında olduğuna dair bir kanıt istediler. İnançsızlıklarıyla O'nu denemek istediler. Şeytan İsa'yı da aynı şeyi yapmaya zorluyordu. Allah, İsa'nın, kendisinin Oğlu olduğunu zaten doğrulamıştı; ve şimdi O'nun Tanrı'nın Oğlu olduğuna dair bir kanıt istemek, O'nun sözünü denemek, O'nu sınamak ve vaat etmediği bir şeyi Allah'tan istemenin doğru olduğu anlamına gelirdi. O'nu denemek ya da O'ndan kanıt istemek, O'na karşı bir güvensizlik duygusuna yol açardı. Allah'a dileklerimizi, O'nun sözünde durup durmayacağını denemek için sunmama- lıyız. Çünkü O, sözünde duracaktır. Bunun sebebi, bizi sevdiğini kanıtlamak istemesi değil, bizi gerçekten sevmesidir. “İman olmadan Allah'ı hoşnut etmek imkansızdır. Allah'a yaklaşan, O'nun var olduğuna ve kendisini arayanları ödüllendirileceğine iman etmelidir.”2İbraniler 11:6.SO 112.3

    Fakat iman, küstahlıkla hiçbir şekilde bağdaşmaz. Sadece gerçek imana sahip olan kişi küstahlığa karşı korunur. Çünkü küstahlık Şey- tan'ın sahte imanıdır. İman, Allah'ın vaatlerini diler ve sadakatle ürününü verir. Küstahlık da vaatler sunar; fakat bu vaatleri Şeytan'ın yaptığı gibi, yasayı çiğnemek için araç olarak kullanır. İman, ilk anne ve babamızı, Allah'ın sevgisine güvenmeye ve O'nun emirlerine uymaya yöneltecekti. Küstahlık, onları Allah'ın yasasını ihlal etmeye yöneltti. Allah'ın onlara olan büyük sevgisinin, günahın sonucundan kendilerini koruyacağına inandılar. İmanlı kişi, Allah'ın merhametini insanlara sunduğu şartlara uymaksızın gökyüzünden lütuf dilemez. Gerçek imanın temeli, Kutsal Yazı'nın bize sağladıkları ve vaat ettiklerindedir. Şeytan, güvensizlik yaratmakta başarısız olduğunda, çoğu kez bizi küstahlığa yöneltmeyi başarır. Kendimizi gereksiz yere onun teşvikine kaptırmamıza sebep olduğunda, zaferin kendisinin olduğunu bilir. Allah itaat yolunda yürüyenleri koruyacaktır; fakat O'ndan uzaklaşmak, Şeytan'ın tehlikeli alanına girmektir. Orada, Şeytan'ın tuzağına düşeceğimiz kesindir. “Uyanık durup dua edin ki, ayartılmayasınız.”3Markos 14:38.Zikir ve duayla, tehlikeli yola ansızın girmemizi engeller ve böylece sürekli Şeytan'a yenilerek zarar görmememiz için bizi korur.SO 113.1

    Buna karşın, Şeytan bizi ayartmak için üzerimize geldiğinde, cesaretimizi kaybetmemeliyiz. Zor bir duruma düştüğümüzde çoğu zaman Allah'ın Ruhu'nun bizi yönlendirmekte olduğundan şüphe ederiz. Fakat İsa'yı, Şeytan tarafından denenmek üzere çöle getiren, Kutsal Ruh'un O'nu yönlendirmesiydi. Allah bizi sıkıntılı bir duruma getirdiğinde, O'nun, bizim iyiliğimiz için gerçekleştireceği bir amacı vardır. Mesih hemen günaha kapılmadı ve Allah'ın vaatlerini suiistimal etmedi. İsa'nın, Şeytan O'nu ayartmak için üzerine geldiğinde umutsuzluğa düşmediği gibi, benzer bir durumda biz de umudumuzu yi\tirmemeliyiz. “Tanrı güvenilirdir; gücünüzü aşan biçimde denenmenize izin vermez. Dayanabilmeniz için deneme ile birlikte çıkış yolunu da sağlayacaktır.”41. Korintliler 10:13.O şöyle der: “Allah'a şükran kurbanı sun. Yüceler yücesine adadığın adakları yerine getir. Sıkıntılı gününde seslen bana, seni kurtarırım, sen de beni yüceltirsin.”5Mezmurlar 50:14-15.SO 113.2

    Mesih ikinci denemede galip geldi; ve Şeytan şimdi gerçek karakterini göstermektedir. Şeytan, keçi ayaklı ve yarasa kanatlı korkunç bir canavar olarak görünmez, gökten düşen bir melek olmasına rağmen güçlüdür. Kendisini isyanın lideri ve bu dünyanın ilahı ilan eder.SO 114.1

    İsa'yı yüksek bir dağın üzerine çıkararak, dünyanın tüm krallıklarının, bütün görkemiyle O'nun önünde bir manzara oluşturmasını sağladı. Güneş ışınları, tapınaklı şehirlerin, mermer sarayların, bereketli tarlaların ve meyve dolu bağların üzerinde parladı. Kötülüğün izi gizlendi. İsa'nın gözleri şimdi önünde duran eşsiz güzellikteki bu sahte refah manzarasının ardındaki hüzün ve felaketi gördü. Ayartıcı şöyle dedi: “Bu gücün tümünü ve görkemini sana vereceğim. Çünkü bu bana verildi ve ben bunu kime istersem verebilirim. Eğer bana taparsan bunların hepsi senin olacak.”SO 114.2

    İsa'nın görevi, sadece acı çekerek gerçekleştirilebilirdi. O'nun önünde acı keder, sıkıntı, mücadele dolu bir yaşam ve korkunç bir ölüm vardı. İnsanlığın kurtuluşu için tüm dünyanın günahlarını üstlenecekti. Baha'sının sevgisinden ayrı kalmaya dayanmalıydı. Ayartıcı, zorla ele geçirdiği gücü bu kez geri vermeyi önerdi. Mesih, Şeytan'ın üstünlüğünü kabul ederek korkunç gelecekten kendisini kurtarabilirdi; fakat bunu yapsaydı, büyük mücadelede zaferi kaybetmiş olurdu. Şeytan'ın gökyüzünde günah işlemesi, kendisini Tann'nın Oğlu'ndan üstün görmesiyle oldu. Fakat Şeytan, İsa'ya karşı üstünlük sağlayamadı; aksi takdirde amacına ulaşmış ve isyanında zafer kazanmış olurdu.SO 114.3

    Şeytan, İsa'ya, “Dünyanın bütün krallıkları ve görkemi bana verildi ve ben bunları kime istersem veririm” dediğinde, aslında bir gerçeği kısmen açıklamış oldu ve bunu kendi kandırmacasına yönelik olan amacını gerçekleştirmek için yaptı. Şeytan, egemenliğini A- dem den zorla almıştı; fakat Adem, Yaratıcısını temsil ediyordu ve her bakımdan Allah'ın yasasına bağımlıydı. Dünya Allah'ındır ve O, her şeyi Oğlu'nun emrine vermiştir. Adem, İsa'ya bağlı kalarak hüküm sürmeliydi. Adem, egemenliğini Şeytan'ın ellerine teslim ederken, İsa gerçek krallığını sürdürdü. Rab, kral Nebukadnessar'a şöyle dedi: “Yüce Olan saltanat sürer ve dilediği kişiye onu verir.”6Daniel 4:17.Şeytan gasp ettiği gücünü sadece Allah izin verirse kullanabilir.SO 114.4

    Şeytan, İsa'ya dünyanın krallığını ve görkemini sunduğunda, İsa'nın dünyanın gerçek krallığını bırakmasını ve O'nun kendisine bağlı olarak egemenlik sürmesini öneriyordu. Bu, Yahudilerin umut bağladığı egemenliğin aynısıydı. Onlar da bu dünyanın krallığını arzuladılar. İsa onlara böyle bir krallık sunmaya razı olsaydı, O'nu memnuniyetle kabul ederlerdi. Fakat günahın laneti, tüm felaketiyle birlikte buna dayalıdır. “Çekil git Şeytan, çünkü şöyle yazılıdır; sadece Allah'a ibadet edeceksin ve O'na hizmet edeceksin.”SO 115.1

    Kötülüğün ilkelerine O'nun hürmet etmesini sağlamak için, gökyüzünde isyan etmiş olan Şeytan tarafından, İsa'ya bu dünyanın krallıkları sunuldu; fakat İsa, onun bu oyununa kanmadı. Mesih, doğruluğun krallığını kurmaya gelmişti ve bu amacından vazgeçmeyecekti. Şeytan, aynı aldatmaca ile insanlara da yaklaşır ve Mesih'te başarısız olmasına rağmen, insanlarda başarılı olur. Kendisinin egemenliğini kabul etmeleri şartıyla onlara bu dünyanın krallığını önerir. Onların dürüstlüklerinden vazgeçmelerini, vicdanlarının sesini dinlememelerini ve bencilliğe göz yummalarını ister. İsa, insanlığa ilk önce Allah'ın Krallığı'nı ve O'nun doğruluğunu aramalarını buyurur. Fakat Şeytan, onların yanından yürüyüp geçerken şöyle der: “Sonsuz yaşamla ilgili gerçek ne olursa olsun, bu dünyada başarılı olmak için bana hizmet etmelisiniz. Ben size zenginlik, zevk, mutluluk ve onur verebilirim. Benim tavsiyemi dinleyin. Dürüstlük ya da fedakarlık gibi kaprisli isteklerin sizi yönetmesine izin vermeyin. Bunun için sizin önünüzde yolu hazırlayacağım.” Bu şekilde birçok kimse kandırılır. Sadece kendi benliklerine hizmet etmek için yaşamaya razı olurlar ve Şeytan bundan son derece hoşnut olur. O, insanları dünyasal egemenlik umuduyla kandırırken, onların ruhu üzerinde egemenlik kurar. Fakat kendisinin olmayanı ve çok yakında kendisinden geri alınacak olanı vermeyi önerir. Bunun karşılığında, Şeytan onları kandırmak suretiyle, Allah'ın çocuklarının alacağı mirastan mahrum olmalarına sebep olur.SO 115.2

    Şeytan, İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğundan şüphe etmişti. Kendisinin reddetmesine rağmen bunun gerçek olduğunu biliyordu. İlahilik, acı çeken insanlıkta parıldadı. Şeytan'ın bu buyruğa dayanacak gücü yoktu. Kin ve öfke ile dolarak dünyanın Kurtarıcısı'nın yanından uzaklaşmak zorunda kaldı. İsa'nın zaferi, Adem'in yenilgisi kadar kesindi. Böylece, bizden uzaklaşması için biz de Şeytan'ı zorlayabilir ve onun teşvikine karşı koyabiliriz. İsa, zaferini Allah'a itaat ve imanla kazandı. Elçileri aracılığıyla bize şöyle der: “Bunun için Allah'a bağımlı olun. İblis'e karşı direnin. O da sizden kaçacaktır. Allah'a yaklaşın, O da size yaklaşacaktır.”7Yakup 4:7-8.Ayartıcı'nın gücünden tek başına kendimizi koruyanlayız; o, insanlığı yenmiştir ve kendi gücümüzle dayanmaya çalıştığımız zaman, onun tuzağına düşen kurbanları oluruz; fakat “Rab'bin ismi güçlü bir kaledir. Dürüstler o kaleye girer ve orada güvende olur-lar.”8Süleyman'ın Özdeyişleri 18:10.Şeytan, o güçlü isme sığınan en zayıf kişinin önünde bile titrer ve ondan kaçar.SO 115.3

    Düşman uzaklaştıktan sonra İsa, bitkin bir şekilde yüzünün solgunluğuyla yere düştü. Melekler, İsa'nın bizim kurtuluşumuzu sağlamak için tarifsiz acıyı çekerek mücadele ettiğini gördüler. Mesih, bizim dayanabileceğimizden çok daha zor bir teste dayandı. Melekler, Tanrı'nın Oğlu ölü gibi yerde yatarken, O'na yardım ettiler. İsa, yiyecekle güçlendirildi ve babasının sevgisinin mesajı ve O'nun zaferiyle tüm gökyüzünün zafer kazandığı güvencesiyle teselli edildi. Hayata tekrar ısınarak, sevgi dolu kalbini insanlara açar ve başladığı işi tamamlamak için, Düşman yenilinceye kadar ve günahkar insan soyu kurtarılıncaya kadar hiç dinlenmeden yoluna devam eder.SO 116.1

    Kurtarılanlar, Kurtarıcı ile birlikte Allah'ın huzuruna çıkıncaya dek, kurtarılmanın gerçek değerinin farkına asla varılamaz. Sonsuz yaşam diyarının görkemi mest olmuş hislerimizi o an kaplar. Böylece biz, İsa'nın tüm bunları bizim için yaptığını, bunun için gökyüzünün tüm görkeminden vazgeçtiğini ve bizim için başarısız olma ve kaybetme riskini göze aldığını hatırlayacağız. Böylece kendi tacımızı onun önüne bırakarak Mesih'i yücelteceğiz ve övgü dolu şu şarkıyı söyleyeceğiz: “Boğazlanmış Kuzu, gücü, zenginliği, bilgeliği ve kudreti, saygıyı, yüceliği ve övgüyü almaya layıktır.”9Esinleme 5:12.SO 116.2

    Bu bölüm Matta 4:5-11; Markos 1:12-13; Luka 4:5-13'e dayanmaktadır.SO 116.3

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents