Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 32—Manaşşe ve Yoşiya

    Yahuda krallığı Hizkıya'nın döneminde Manaşşe'nin kötü yönetiminden ötürü tekrar çöküntüye uğradı. Allahsızlık, aldı yürüdü, birçok kişi putperestliğe kapıldı. Ancak Manaşşe Yahudalılar'la Yeruşalim'de yaşayanları öylesine yoldan çıkardı ki, Rab'bin İsrail halkının önünde yok ettiği uluslardan daha çok kötülük yaptılar (2.Tarihler 33:9). Önceki kuşakların görkemli ışığı batıl inançların ve yanılgıların karanlığıyla örtüldü. İğrenç kötülükler baş gösterdi ve bunlar hızla yayıldı. Zulmün ve eziyetin haddi hesabı yoktu, her türlü iyilikten nefret ediliyordu. Adalet çarpıtıldı, zorbalık galip geldi.2GS 228.1

    Ancak kötülüğün hüküm sürdüğü bu dönemde Allah'ın ve doğruluğun tanıkları da yok değildi. Hizkiya'nın devrinde Yahuda'nın güvenlik içinde geçtiği zorlu deneyimler, yaygın günaha karşı birçok insanda sağlam bir karakter yaratmıştı. Bu insanların gerçeğe ve doğruluğa ilişkin tanıklıkları, Manaşşe'nin ve diğer yetkililerin öfkesini uyandırdı. Bu yöneticiler, kendilerini onaylamayan her insanı susturarak kötülüklerini pekiştiriyorlardı. “Manaşşe Rab'bin gözünde kötü olanı yaparak Yahudalılar'ı günaha sürüklemekle kalmadı, Yeruşalim'i bir uçtan öbür uca dolduracak kadar çok sayıda suçsuzun kanını döktü” (2.Krallar 21:16).2GS 228.2

    İlk düşenlerden biri, Yahve'nin atanmış habercisi olarak Yahuda'da yarım yüzyıl boyunca duran Yeşaya'ydı. Daha başkaları alaya alınıp kamçılandılar, hatta zincire vurulup hapsedildiler. Taşlandılar, testere ile biçildiler, kılıçtan geçirilip öldürüldüler. Koyun postu ve keçi derileri içinde dolaştılar, yoksulluk çektiler, sıkıntılara uğradılar, kötü muamele gördüler. Dünya onlara layık değildi. Çöllerde, dağlarda, mağaralarda, yeraltı oyuklarında dolanıp durdular (İbraniler 11:36-38).2GS 228.3

    Manaşşe'nin devrinde zulüm görenlerin bazıları, azar ve yargı bildirilerini iletmekle görevlendirilmişlerdi. Peygamberler şöyle dediler: “Yahuda Kralı Manaşşe bu iğrenç işleri yaptığı, kendisinden önceki Amorlular'dan daha çok kötülük ettiği, putlar dikerek Yahudalılar'ı günaha sürüklediği için İsrail'in Allahı Rab, 'Yeruşalim'in ve Yahuda'nın başına öyle bir felaket getireceğim ki, duyanların hepsi şaşkına dönecek' diyor, sağ kalanları terk edeceğim ve düşmanlarının eline teslim edeceğim. Yeruşalim halkı yağmalanıp ganimet olarak götürülecek (2.Krallar 21:11,14). Ne var ki Rab, kendisini garip bir ülkede Yönetici olarak tanıyanları tümüyle bırakmaz; onlar büyük bir sıkıntıdan geçebilirler, ama Allah belirlediği zamanda ve şekilde onları özgürlüğe kavuşturacaktır. Bütün yürekleriyle Allah'a güvenenler, sağlam bir sığınağa kavuşacaklardır.2GS 228.4

    Peygamberler uyarılarını ve öğütlerini sadık bir şekilde sürdürdü. Manaşşe'ye ve halkına korkusuzca seslendiler. Ne var ki sözleri hor görüldü; sapkın Yahuda bunlara kulak asmıyordu. Rab halkın tövbesizlikte dayatmaları durumunda başlarına neler geleceğini göstermek amacıyla krallarının Asurlu askerlerin eline düşmesine izin verdi. Rab Asur Kralı'nın ordu komutanlarını onların üzerine gönderdi. Manaşşe'yi tutsak alıp burnuna çengel taktılar; tunç zincirlerle bağlayıp Babil'e götürdüler. Ne var ki, Manaşşe sıkıntısında Allahı Rab'be yakardı ve atalarının Allahı önünde son derece alçakgönüllü davrandı. Rab'be yalvarınca Rab yakarışını, duasını duydu ve onu yine Yeruşalim'e, krallığına getirdi. İşte o zaman Manaşşe, Yahve'nin Allah olduğunu anladı (2.Tarihler 33:1113). Ne var ki geç gerçekleşen bu tövbe, krallığı yılların putperest alışkanlıklarının çürütiicü etkilerinden kurtaramadı. Birçokları tökezlediler ve bir daha kalkmayacak şekilde düştüler.2GS 229.1

    Manaşşe'nin ölümcül sapkınlığıyla hayatı kararanlar arasında yirmi iki yaşında tahta çıkan kendi oğlu da vardı. Kral Amon'la ilgili şöyle yazılmıştır: “Babasının yürüdüğü yollarda yürüdü, aynı putlara taptı ve hizmet etti. Atalarının Allahı Rab'bi terk etti, O'nun yolunda yürümedi” (2.Krallar 21:21,22). “Rab'bin önünde alçakgönüllülüğü takman babası Manaşşe'nin tersine, giderek suçunu artırdı.” Ancak kötü yürekli kralın uzun süre hüküm sürmesine izin verildi. Küstah aymazlığı nedeniyle, tahta çıktıktan iki yıl kadar sonra saray görevlileri tarafından öldürüldü. “Ülke halkı Amon'a düzen kuranların hepsini öldürdü. Yerine oğlu Yoşiya'yı kral yaptı” (2.Taıihler 33:23,25).2GS 229.2

    Tahta geçen Yoşiya otuz bir yıl hüküm sürecekti. İmanlarını pak tutanlar, krallığın çöküşünün son bulacağını umut etmeye başladılar. Çünkü yeni kral, her ne kadar sekiz yaşında olsa da Allah'tan korkuyordu. “Yoşiya Rab'bin gözünde doğru olanı yaptı. Sağa sola sapmadan atası Davut'un biitiin yollarını izledi” (2.Krallar 22:2). Kötii yürekli bir kraldan dünyaya gelmesine, babasının yolunda yürüme ayartısına ve onu doğru yola yöneltecek danışmanların azlığına rağmen Yoşiya İsrail'in Allahına sadık kaldı. Geçmiş kuşakların yanılgılarından ders alarak babasının ve büyükbabasının düştüğü günaha düşmek yerine doğru olanı seçti. Ne sağa ne de sola döndü. Güven gerektiren bir konumu işgal ettiğini bilerek İsrail'in yöneticileri için verilen buyruklara bağlı kalmaya kararlıydı. Söz dinlediği için Allah onu onurlu bir hizmetçi olarak kullandı.2GS 229.3

    Yoşiya hüküm sürmeye başlamadan yıllar önce Yahuda'nın sadık insanları Allah'ın eski İsrail'e verdiği vaatlerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini sorguluyorlardı. Geçmiş yüzyılların sapkınlığı, kuvvetli bir birikim oluşturmuştu. On oymak imansızların arasına dağılmıştı. Geriye Yahuda ve Benyamin oymağı kaldıysa da bunlar ahlaksal ve ulusal bir yıkımın eşiğinde duruyorlardı. Peygamberler, Süleyman'ın tapınağının ve ulusal büyüklüklerinin merkezi olan güzel kentlerinin tümüyle yıkılacağını önceden bildirmeye başladılar. Allah kendisine güvenenleri özgürlüğe kavuşturma tasarısından vazgeçiyor olabilir miydi? Allah'a sadık kalanlar, doğru kişilerin uzun süredir zulüm görmelerine ve kötülerin göze çarpan zenginliklerine tanık olmalarına rağmen, daha iyi günlere ilişkin umut duyabilirler miydi?2GS 230.1

    Bu kaygı verici sorular Habakkuk peygamber tarafından dile getirildi. Kendi günlerinde Rab'be sadık olanların durumunu gören peygamber, yüreğindeki yükü şöyle ifade etti: “Ya Rab, ne zamana dek seni yardıma çağıracağım, beni duymuyor musun? 'Zorbalık var' diye haykırıyorum sana, ama kurtarmıyorsun! Bunca kötülüğü bana neden gösteriyorsun, nasıl hoş görürsün bunca haksızlığı? Nereye baksam şiddet ve zorbalık var. Kavgaların, çekişmelerin sonu gelmiyor. Bu yüzden yasa işlemez oldu, bir türlü yerini bulmuyor hak. Kötüler doğruları kıskaca almış ve böylece adalet saptırılıyor” (Habakkuk 1:2-4).2GS 230.2

    Allah sadık çocuklarının feryadına karşılık verdi. Seçtiği sözcüsü aracılığıyla kendisine sırt çevirerek imansızların ilahlarına tapınanları cezalandırmaya kararlı olduğunu gösterdi. Geleceği sorgulayanlar daha hayattayken Allah dünyanın önde gelen uluslarının işlerini mucizevi olarak biçimlendirecekti. Korkutucu ve dehşet verici bir ulus olan Kıldaniler, Yahuda ülkesini Allah'ın kamçısı gibi vuracaklardı (7.ayet). Yahuda'nın önderleri ve halkın en seçkinleri Babil'e sürülecekti. Yahuda kentleri, köyleri ve tarlaları yakılıp yıkılacak, hiçbir şey esirgenmeyecekti.2GS 230.3

    Bu korkunç yargıda bile Allah'ın tasarısının bir şekilde halkın arasında yerine geldiğine inanan Habakkuk, Yahve'nin isteğine boyun eğdi. “Ya Rab, kutsal Allahım, öncesizlikten beri var olan sen değil misin?” dedi. İmanı sayesinde, o anın gözle görülen koşullarını aşarak Allah'ın sevgisinin sadık çocuklara verdiği değerli vaatleri gördü. “Biz ölmeyeceğiz” (12.ayet). Bu iman duyurusuyla birlikte hem kendisinin hem de her inanan İsraillinin davasını merhametli Allah'ın ellerine bıraktı.2GS 231.1

    Habakkuk'un güçlü imanla ilgili tek deneyimi bu değildi. Bir keresinde gelecek hakkında derin düşünürken şöyle dedi: “Nöbet yerinde, gözcü kulesinde durayım, bakayım Rab bana ne diyecek, yakınmalarıma ne yanıt verecek göreyim.” Şöyle yanıtladı Rab: “Göreceklerini taş levhalara oyarak yaz. Öyle ki, herkes bir çırpıda okusun. Bu olayların zamanı gelmedi henüz. Sonun belirtileridir bunlar ve yalan değildir. Gecikiyormuş gibi görünse de bekle olacakları, gecikmeyecek, er geç gerçekleşecektir. Bakın şu övüngen kişiye, niyeti iyi değildir. Ama doğru kişi bana olan imanla yaşayacaktır” (Habakkuk 2:1-4).2GS 231.2

    Zorlu sınav günlerinde Habakkuk'u, kutsal ve doğru kişileri güçlendiren iman, günümüzde Allah'ın topluluğunu da aynı şekilde desteklemektedir. Mesih'e inanan, en karanlık saatlerde ve en zor koşullarda bütün ışığın ve gücün kaynağı olan Rab'be bağımlı kalabilir. Allah'a iman yoluyla imanlının ümidi ve cesareti günbegün içinde yeşerebilir. Allah'ın hizmetinde ümitsizliğe, kararsızlığa ve korkuya gerek yoktur. Rab kendisine güvenenlerin en büyük beklentilerinden daha fazlasını yapacak güçtedir. Allah böylelerine çeşitli gereksinimlerine uygun düşen bilgeliği verecektir.2GS 231.3

    Elçi Pavlus, ayartılan kişiler için Allah'ın etkili sağlayışına tanıklık etmektedir. Kendisine tanrısal bir güvence sağlanmıştır: “Ama O bana dedi ki, 'Lütfum sana yeter. Çünkü gücüm, güçsüzlükte tamamlanır.”' Büyük denenmelerle karşılaşan Pavlus şöyle karşılık vermiştir: “İşte, Mesih'in gücü üzerimde bulunsun diye güçsüzlüklerimle sevinerek daha çok övüneceğim. Bu nedenle Mesih uğruna güçsüzlükleri, hakaretleri, zorlukları, zulümleri ve darlıkları sevinçle karşılıyorum. Çünkü ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm” (2.Korintliler 12:9,10).2GS 231.4

    Peygamberlerin ve elçilerin tanıklık ettikleri imanı beslemeli ve geliştirmeliyiz. İman Allah'ın vaatlerine dayanır; Allah'ın belirlediği zamanda ve biçimde özgürlük vermesini bekler. Peygamberlik sözü Rab'bimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih'in kralların Kralı, rablerin Rab'bi olarak yücelik içinde dönüşüyle tamamlanacaktır. Bekleme süresi uzun görünebilir, kişi cesaret kırıcı koşulların etkisi altında ezilebilir. Güven duyulan birçok kişi bu yolda yürürken düşebilir; ama bizler de eşi benzeri görülmemiş sapkınlık döneminde Yahuda'yı yüreklendirme gayreti gösteren peygamberle birlikte güven içinde duyurabiliriz: “Rab kutsal tapınağındadır. Sussun bütün dünya O'nun önünde” (Habakkuk 2:20). Sevinç getiren bildiriyi unutmayalım: “Bu olayların zamanı gelmedi henüz. Sonun belirtileridir bunlar ve yalan değildir. Gecikiyormuş gibi görünse de bekle olacakları, gecikmeyecek, er geç gerçekleşecektir. Doğru kişi bana olan imanla yaşayacaktır''( 3,4.ayetler).2GS 232.1

    Ya Rab, şimdiye dek yaptıklarını duydum ve ürperdim. Günümüzde de aynı şeyleri yap, ya Rab,
    Herkes bilsin neler yapabildiğini.
    Öfkeliyken merhametini anımsa!
    Allah Teman'dan,
    Kutsal Allah Paran Dağı'ndan geldi.
    Görkemi kapladı gökleri,
    O'ııa sunulan övgüler dünyayı doldurdu.
    Güneş gibi parıldıyor,
    Elleri ışık saçıyor.
    Gücünün gizi ellerinde.
    Yayılıyor salgın hastalıklar önüsıra,
    Ardısıra da ölümcül hastalıklar.
    Duruşuyla dünyayı sarstı,
    Titretti ulusları bakışıyla,
    Yaşlı dağlar darmadağın oldu,
    Dünya kurulalı beri var olan tepeler O'na baş eğdi.
    Allah'ın yolları değişmezdir.
    Kendi halkını, seçtiğin ulusu kurtarmaya geldin.
    2GS 232.2

    Kötü soyun başını ezdin,
    Soydun onu tepeden tırnağa.
    Tomurcuklanmasa incir ağaçları,
    Asmalar üzüm vermese,
    Boşa gitse de zeytine verilen emek,
    Tarlalar ürün vermese de,
    Boşalsa da davar ağılları,
    Sığır kalmasa da ahırlarda,
    Ben yine Rab'le sevineceğim,
    Kurtuluşumun Allahı'yla sevinçten coşacağım.
    Rab Yahve gücümdiir benim.
    Ayaklarıma geyik ayağının çevikliğini verir.
    Aşırtır beni yükseklerden (Habakkuk 3:2-6,13,17-19).
    2GS 233.1

    Habakkuk parlak ve zaferli bir gelecekle birlikte şu anki yargının bildirisini veren tek kişi değildi. Yoşiya'nın devrinde Rab'bin sözü Sefanya'ya geldi, devam eden sapkınlığın sonuçları açıkça belirtildi ve bununla birlikte Mesih'e iman edenlerin yüce geleceğine dikkat çekildi. Sefanya'nın Yahuda'nın üzerine gelecek yargıyla ilgili peygamberlikleri, Mesih'in ikinci gelişinde tövbesiz dünyayı bekleyen yargılarla eşit güçtedir:2GS 233.2

    Rab'bin büyük günü yaklaştı,
    Yaklaştı ve çabucak geliyor.
    Dinleyin, RAB'bin gününde
    En yiğit asker bile acı acı feryat edecek.
    Öfke günü o gün!
    Acı ve sıkıntı,
    Yıkım ve felaket,
    Karanlık,
    Bulutlu, koyu karanlık bir gün olacak.
    Surlu kentlere, köşelerdeki yüksek kulelere karşı Savaş borularının çalındığı,
    Savaş naralarının atıldığı gündür. (Sefanya 1:14-16).
    2GS 233.3

    “İnsanları öyle bir felakete uğratacağım ki, körler gibi, nereye gittiklerini göremeyecekler. Çünkü bana karşı günah işlediler. Su gibi akacak kanları, bedenleri yerde çürüyecek. Rab'bin öfke gününde, altınları da gümüşleri de onları kurtaramayacak. Rab'bin kıskançlık ateşi bütün ülkeyi yakıp yok edecek. Rab ülkede yaşayanların hepsini korkunç bir sona uğratacak” (17,18.ayetler).2GS 234.1

    Ey utanmaz ulus, toparlan!
    Hakkınızda ferman çıkmadan,
    Gün saman ufağı gibi geçip gitmeden,
    Rab'bin kızgın öfkesi üzerinize dökülmeden,
    Rab'bin öfke günü gelmeden toparlan.
    Ey Rab'bin ilkelerini yerine getirenler,
    Ülkedeki bütün alçakgönüllüler, Rab'be yönelin.
    Doğruluğu ve alçakgönüllülüğü amaç edinin.
    Belki Rab'bin öfke gününde kurtulabilirsiniz (Sefanya 2:1-3).
    2GS 234.2

    “Sizi ezenlerin tümünü cezalandıracağım o gün. Düşkünleri kurtaracak, sürgünleri toplayacağım. Utanç içinde kaldıkları bütün ülkelerde onları yüceltip onurlandıracağım. O zaman sizi toplayıp yurdunuza geri getireceğim. Göreceksiniz, sizi yeniden bayındır kılacak, dünyanın bütün halkları arasında yüceltip onurlandıracağım” (Sefanya 3:19,20).2GS 234.3

    Ey Siyon halkı, ezgiler söyle! Ey İsrail, haykır! Yürekten sevin, sevinçle coş, ey Yeruşalim halkı! Rab senin cezanı kaldırdı, kovdu düşmanlarını. İsrail'in Kralı Rab seninle. Korkma artık kötülükten. O gün Yeruşalim'e denecek ki, 'Korkma, ey Siyon, gevşemesin ellerin. Allahın Rab, o güçlü Kurtarıcı seninle. Alabildiğine sevinecek senin için, sevgisiyle seni yenileyecek, ezgilerle coşacak” (14-17.ayetler).2GS 234.4

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents