Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 8—Ulusal Sapkınlık

    Yarovam'ın ölümünden İlyas'ın Ahav'ın önüne çıkmasına kadar İsrail süreğen bir ruhsal çöküş içine girdi. Yahve'den korkmayan ve tuhaf tapınma biçimlerini teşvik eden kişiler tarafından yönetildiği için, halkın büyük bir kısmı Allah'a kulluk etme görevlerini ihmal ettiler ve putperestliğin çeşitli uygulamalarını benimsediler.2GS 64.1

    Yarovam'ın oğlu Nadav, İsrail tahtını sadece birkaç aylığına işgal etti. Yaptığı kötülükler, generallerinden biri olan Baaşa'nın önderliğindeki bir komployla ansızın son buldu. Nadav bütün soyuyla birlikte katledildi. Rab'bin, kulu Şilolu Ahiya aracılığıyla söylediği söz uyarınca, Yarovam'ın bütün ailesi yok edildi; hiçbiri sağ kalmadı. Bütün bunlar İsrail'in Allahı Rab'bi öfkelendiren Yarovam'ın işlediği ve İsrail'i sürüklediği günahlar yüzünden oldu (1.Krallar 15:29,30).2GS 64.2

    Yarovam'ın ev halkı işte böyle mahvoldu. Onun başlattığı putperest tapınma, Göklerin yargısını suçluların üzerine çekti; ancak ondan sonra gelen önderler - Baaşa, Elalı, Zimri ve Omri - kırk yıl boyunca kötülüğün ölümcül yolunda yürümeyi sürdürdüler.2GS 64.3

    İsrail'deki bu sapkınlık döneminde Yahuda krallığını Asa yönetiyordu. Asa, Allahı Rab'bin gözünde iyi ve doğru olanı yaptı. Yabancı ilahların sunaklarını, puta tapılan yerleri kaldırdı. Dikili taşları parçaladı, Tanrıça Aşera'yı simgeleyen sütunları devirdi. Yahudalılar'dan atalarının Allahı Rab'be yönelmelerini, O'nun Yasası'na ve buyruklarına uymalarını istedi. Yahuda'nın biitiin kentlerinden puta tapılan yerlerle buhur sunaklarını kaldırdı. Ülke onun yönetimi altında barış içinde yaşadı (2.Tarihler 14:2-5).2GS 64.4

    Kuşlu Zerah, binlerce asker ve üç yüz savaş arabasıyla Mareşa'ya ilerlediği zaman Asa'nın imanı şiddetli bir sınavdan geçti (9.ayet). Asa bu kriz sırasında, ne Yalıuda'daki kulelerle, kapılarla ve sürgülerle güçlendirilmiş surlu kentlere ne de iyi eğitimli ordusunun yiğit savaşçılarına güvendi (6-8.ayetler). Kral, İsrail için geçmişte harika kurtuluş mucizeleri yaratan ordular Rab'bine güveniyordu. Ordularını savaş düzenine sokarak Allah'ın yardımını diledi.2GS 64.5

    İki ordu karşı karşıya geldi. Bu, Rab'be hizmet edenlerin sınanacağı ve deneneceği bir fırsat olacaktı. Her günah itiraf edilmiş miydi? Yahudalılar, Allah'ın kurtarış gücüne tümüyle güveniyorlar mıydı? Önderlerin zihinleri bu tür düşüncelerle meşguldü. İnsan gözüyle bakıldığında Mısır'ın muazzam ordusu, önlerine gelen her şeyi silip süpürecek gibi görünüyordu. Ne var ki Asa, barış döneminde kendini zevke ve eğlenceye vermemişti, acil durumlar için hazırlık yapıyordu. Savaş için eğitilen bir ordusu vardı; halkın da Allah'la barış içinde yaşaması için elinden geleni ardına koymamıştı. Şimdi, onun ordusu her ne kadar sayıca düşmandan az olsa da, güven kaynağı olan Allah'a duyduğu iman zayıflamamıştı.2GS 64.6

    Bolluk günlerinde Rab'be yönelen kral, sıkıntı gününde de Rab'be dayanabilirdi. Asa'nın duaları, Allah'ın harika gücüne yabancı olmadığını gösteriyordu. “Ya Rab, güçlünün karşısında güçsüze yardım edebilecek senden başka kimse yoktur” diye yakardı, “Ey Allahımız Rab, bize yardım et, çünkü sana güveniyoruz. Senin adınla bu kalabalığa karşı çıktık. Ya Rab, sen bizim Allahımız'sın. İnsanlar sana karşı zafer kazanmasın” (1 l.ayet).2GS 65.1

    Asa'nın duası, her imanlının sunması gereken bir duadır. Bizler, insanlara karşı değil, yönetimlere ve hükümranlıklara, yüksek yerlerdeki ruhsal kötülüğe karşı savaş veriyoruz (Bkz. Efesliler 6:12). Yaşam mücadelemizde, doğrulara karşı toplanan kötü güçlerle karşılaşmamız mümkündür. Ancak insana değil, yaşayan Allah'a ümit bağladık. Tam bir iman güvencesiyle, Allah'ın insan gereçleriyle kendi gücünü adının yüceliği için birleştireceğini ümit edebiliriz. O'nun doğruluğunun silahlarıyla kuşanmış olarak her düşman üzerinde zafer kazanabiliriz.2GS 65.2

    Kral Asa'nın imanı onurlandırıldı. Rab, Kûşlular'i Asa'yla Yahudalılar'ın önünde bozguna uğrattı. Kûşlular kaçmaya başladı. Asa ordusuyla onları Gerar'a kadar kovaladı. Kûşlular'dan kurtulan olmadı. Rab'bin ve ordusunun önünde kırıldılar. Yahudalılar çok miktarda mal yağmalayıp götürdüler (2.Tarihler 14:12,13).2GS 65.3

    Yahuda ve Benyamin orduları Kudüs'e dönerken, Allah'ın Ruhu Odet oğlu Azarya'nın üzerine indi. Azarya, Kral Asa'ya gidip şöyle dedi: “Ey Asa, ey Yahuda ve Benyamin halkı, beni dinleyin! Rab'le birlikte olduğunuz sürece, O da sizinle olacaktır. O'nu ararsanız bulursunuz. Ama O'nu bırakırsanız, O da sizi bırakır. Ama siz güçlü olun, cesaretinizi yitirmeyin. Yaptıklarınızın karşılığını alacaksınız” (2.Tarihler 15:1,2,7).2GS 65.4

    Bu sözlerle büyük cesaret bulan Asa Yahuda'da ikinci reformun yolunu açtı. Yahuda ve Benyamin topraklarından, Efrayim'in dağlık bölgesinde ele geçirdiği kentlerden iğrenç putları kaldırdı. Rab'bin Tapınağı'nın eyvanının önündeki Rab'bin sunağını onardı. Efrayim'den, Manaşşe'den, Şimon'dan gelen birçok İsrailli, Allahı Rab'bin Asa'yla birlikte olduğunu görünce onun tarafına geçti.2GS 65.5

    Asa, bu gelenlerle Yahuda ve Benyamin halkını bir araya topladı. Asa'nın krallığının on beşinci yılının üçüncü ayında Yeruşalim'de toplandılar. Yağmalamış oldukları hayvanlardan yedi yüz sığırla yedi bin davarı o gün Rab'be kurban ettiler. Bütün yürekleriyle, bütün canlarıyla atalarının Allahı Rab'be yönelmek için antlaşma yaptılar. Yahudalılar bütün yürekleriyle içtikleri ant için sevindiler. Rab'bi istekle arayıp buldular. O da onları her yandan esenlikle kuşattı (2.Tarihler 15:8-12, 15).2GS 66.1

    Asa'nın uzun yıllar süren sadık hizmeti, Allah'a tümüyle güvenemediği zamanlarda yaptığı bazı hatalarla lekelendi. Bir keresinde, İsrail kralı Yahuda krallığına girdi ve Kudüs'ten beş mil uzaklıktaki surlu bir kent olan Rama'yı ele geçirdi. Asa Suriye kralı Benhadad'la ittifak oluşturarak bu durumdan kurtulmaya çalıştı. Onun Allah'a güvensizliğini ortaya koyan bu olay, Asa'nın huzuruna bildiriyle çıkan peygamber Hanani tarafından sertçe eleştirildi.2GS 66.2

    “Allahın Rab'be güveneceğine Aram Kralı'na güvendin. Bu yüzden Aram Kralı'nın ordusu elinden kurtuldu. Kûşlular'la Luvlular, çok sayıda savaş arabaları, atlılarıyla büyük bir ordu değil miydiler? Ama sen Rab'be güvendin, O da onları eline teslim etti. Rab'bin gözleri bütün yürekleriyle kendisine bağlı olanlara güç vermek için her yeri görür. Akılsızca davrandın. Bundan böyle hep savaş içinde olacaksın” (2.Tarihler 16:7-9).2GS 66.3

    Hatasından ötürü kendisini Allah'ın huzurunda alçaltmak yerine Asa, peygambere öfkelenip onu cezaevine attırdı. Çünkü söyledikleri onu kızdırmıştı. Halktan bazı kişilere de baskı yaptı (10.ayet).2GS 66.4

    Asa, krallığının otuz dokuzuncu yılında ayaklarından hastalandı. Durumu çok ağırdı. Hastalığında Rab'be yöneleceğine hekimlere başvurdu (12.ayet). Kral yönetiminin kırk birinci yılında öldü ve yerine oğlu Yehoşafat geçti.2GS 66.5

    Asa'nın ölümünden iki yıl kadar önce İsrail krallığını Ahav yönetmeye başlamıştı. Yönetiminin ilk günleri tuhaf ve korkutucu bir sapkınlıkla lekelendi. Samiriye'nin kurucusu olan babası Omri, kendisinden önceki bütün krallardan daha çok kötülük yaptı (1.Krallar 16:25); ama Ahav'ın günahları daha da büyük oldu. Nevat oğlu Yarovam'ın günahlarını izlemek yetmezmiş gibi Tanrıça Aşera'yı simgeleyen bir de sütun yaptırdı (33,31.ayetler). Beyt-EI ve Dan'daki dinsel toplantı biçimlerini yeterli bulmadığı için insanları putperestliğin daha da beter biçimlerine sürükledi. Yahve'ye tapınmanın yerine Baal'a tapınma geleneğini kurdu.2GS 66.6

    Sayda Kralı Etbaal'in kızı İzevel'le evlenen Ahav, Baal'a hizmet ederek ona taptı. Baal için Samiriye'de yaptırdığı tapınağın içine bir sunak kurdu (31,32.ayetler).2GS 67.1

    Ahav yalnızca başkentte Baal tapınmasını başlatmakla kalmadı, İzevel'in önderliğinde yüksek yerlerde birçok putperest sunağı yaptırdı. Korularla kuşatılan o yerlerde, kahinler ve putperestliğin bu ayartıcı biçimine bağlı olanlar, bütün İsrail Baal'ı izleyene kadar kötülük için etkin oldular. Ahav kadar, Rab'bin gözünde kötü olanı yaparak kendini satan hiç kimse olmadı. Karısı İzevel onu her konuda kışkırtıyordu. Ahav Rab'bin İsrail halkının önünden kovduğu Amorlular'ın her yaptığına uyarak putların ardınca yürüdü ve iğrenç işler yaptı (1.Krallar 21:25,26).2GS 67.2

    Ahav ahlaksal yönden zayıftı. Kararlı bir karaktere ve yaptırımcı bir huya sahip putperest bir kadınla evlilik yoluyla birleşmesi hem kendisine hem de ulusa felaket getirdi. İlkelerden ve yüksek bir doğruluk standardından yoksun olduğu için karakteri kolayca İzevel'in kararlılığının güdümüne girdi. Bencilce doğası Allah'ın İsrail'e gösterdiği merhameti, seçilmiş bir halkın önderi ve koruyucusu olarak kendi yükümlülüklerini takdir edebilmekten uzaktı.2GS 67.3

    Ahav yönetiminin kavurucu etkisi altında kalan İsrail, yaşayan Allah'tan çok uzaklaştı ve O'nun huzurunda kötü bir yol benimsedi. Yıllar boyunca Allah'a duydukları saygı ve korkuyu yitirdiler; üstelik bu küfürle dolu yaşamlarına meydan okumaya cesaret edecek kimse yoktu. Sapkınlığın kara gölgesi bütün ülkeyi örttü. Baal'ın ve Aştoret'in tasvirlerini her yerde görmek mümkündü. Putperest tapınakları ve insan yapımı ilah simgelerine tapılan yerler çoğaldı. Hava bile sahte tanrılara sunulan kurbanların dumanıyla kirlendi. Dağlar ve taşlar, güneşe, aya ve yıldızlara kurbanlar sunan putperest kahinlerin sarhoş bağırışlarıyla yankılandı.2GS 67.4

    İzevel ve onun kahinlerinin etkisiyle halk, dikilen putların tanrı olduğuna inandırıldı. Toprak, ateş ve su unsurlarının gizemli gücüyle yönetildiklerini sandılar. Göklerin bütün nimetlerini -teiniz çayları, diri su ırmaklarını, yumuşacık çiği, yeri tazeleyen ve tarlalardan ürün çıkaran yağmurları - her iyi ve mükemmel armağanın kaynağı olan Allah yerine Baal'a ve Aştoret'e bağladılar. Halk tepelerin ve vadilerin, ırmakların ve kaynakların Allah'ın elinde olduğunu, O'nun güneşi, göklerin bulutların ve doğanın bütün güçlerini denetlediğini unuttular.2GS 68.1

    Rab, sadık haberciler aracılığıyla sapkın krala ve halka sürekli uyarılarda bulundu, ama bu sözler boşa gitti. Haberciler, Yahve'nin İsrail'de tek Allah olduğunu boşu boşuna tekrarlayıp durdular, kendilerine emanet edilen yasaları boşu boşuna yücelttiler. Putperest tapınma ayinlerinin ihtişamıyla büyülenerek kralın ve saray halkının izinden gittiler. Kendilerini cinsellikle bağdaşan tapınma biçiminin uyuşturucu, aşağılayıcı zevklerine teslim ettiler. Kör bir aldanış içinde Allah'ı ve gerçek tapınmayı reddetmeyi seçtiler. Onlara büyük bir lütufla bağışlanan ışık karardı. Saf altın matlaştı.2GS 68.2

    İsrail'in yüceliği nasıl da kayboldu! Allah halkı daha önce hiç sapkınlıkta bu derece ileri gitmemişti. Baal'ın peygamberlerinin sayısı dört yüz elliye, korulardaki peygamberlerin sayısı da dört yüze çıkmıştı (1.Krallar 18:19). Ulusu tümüyle yok olmaktan sadece Allah'ın mucizeler yaratan gücü kurtarabilirdi. İsrail bile bile Yahve'den ayrıldı, ama Rab, günaha düşürülenlere hala acıyordu ve onları tekrar atalarının Allahına döndürecek güçlü peygamberler göndermek üzereydi.2GS 68.3

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents