Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 35—Yaklaşan Korkunç Son

    Yehoyakim'in yönetiminin ilk yılları yaklaşan korkunç sonun uyarılarıyla doluydu. Rab'bin peygamberler aracılığıyla ilettiği söz gerçekleşmek üzereydi. Kuzey bölgelerinde uzun süredir egemen olan Asurlular, artık uluslara hükmetmeyeceklerdi. Yahuda kralının uzun süredir bel bağladığı güneydeki Mısır'a da kesin bir gem vurulacaktı. Yepyeni bir dünya gücü olan Babil İmparatorluğu, hiç beklenmedik bir şekilde doğuda yükseliyor ve tüm diğer ulusları gölgesinde bırakıyordu.2GS 252.1

    Babil kralı, birkaç yıl içinde Allah gazabının bir aracı olarak tövbesiz Yahuda'nın üzerine çöreklenecekti. Kudüs tekrar tekrar Nebukadnezar'ın orduları tarafından kuşatılacaktı. Birkaç küçük grupla başlayan, ama sonra sayısı binlere ulaşan kalabalıklar tutsak alınıp Şinar ülkesine sürülecekti. Yehoyakim, Yehoyakin, Zedekiya - bu üç Yahudi kral, Babil yöneticisinin kulu olacak ve ona karşı sırayla başkaldıracaktı. İsyancı ulus, her darbede daha da sertleşen cezalara maruz kalacak, ülkenin tümü harabeye dönecek ve ateşe verilecek, Süleyman'ın tapmağı yerle bir edilecek, Yahuda krallığı bir daha asla dünya ulusları arasındaki eski konumuna kavuşmamak üzere yıkılacaktı.2GS 252.2

    İsrail ulusu için büyük tehlikelerle dolu olan bu değişim dönemi, Yeremya aracılığıyla gelen birçok göksel bildiriye sahne oldu. Rab, böylece Yahudalılar'a Mısır'la ittifaktan kurtulmak ve Babil yöneticileriyle çatışmaktan kaçınmak için sayısız fırsat tanıdı. Tehlike yaklaştıkça onlara hareketli benzetmelerle anlatmaya çalıştı. Böylece amacı, Allah'a karşı yükümlülüklerine işaret etmek ve Babil yönetimiyle dostça geçinmelerini sağlamaktı.2GS 252.3

    Allah'ın buyruklarına kusursuzca uymanın önemini göstermek isteyen Yeremya, Rekavlılar'ı tapınağın odalarından birine çağırarak önlerine şarap koydu ve içmelerini istedi. Rekavlılar umulduğu gibi davranarak şöyle dediler: “Biz şarap içmeyiz. Çünkü atamız Rekav oğlu Yehonadav bize şu buyruğu verdi: 'Siz de soyunuzdan gelenler de asla şarap içmeyeceksiniz!”' Bundan sonra Rab Yeremya'ya şöyle seslendi: “İsrail'in Allahı, Her Şeye Egemen Rab şöyle diyor: 'Git, Yahuda halkına ve Yeruşalim'de yaşayanlara şunları söyle: “Sözlerimi dinleyerek hiç ders almayacak mısınız, diyor Rab. Rekav oğlu Yehonadav, soyuna şarap içmemelerini buyurdu; buyruğuna uyuldu. Bugüne dek şarap içmediler. Çünkü atalarının buyruğuna uydular. Bense size defalarca seslendiğim halde beni dinlemediniz” (Yeremya 35:6,12-14).2GS 252.4

    Allah Rekavlıların söz dinleliğiyle, kendi halkının söz dinlemezliğini ve isyancılığım karşılaştırıyor. Rekavlılar atalarının buyruğuna uymuşlar ve suç işlemekten uzak durmuşlardı. Ancak Yahudalılar Rab'bin sözlerine kulak asmamışlar ve bunun sonucunda O'nun en şiddetli yargılarına maruz kalmışlardı.2GS 253.1

    Rab şöyle duyurdu: “Bense size defalarca seslendiğim halde beni dinlemediniz. Defalarca size kullarım peygamberleri gönderdim. Kötü yolunuzdan dönmeniz, davranışlarınızı düzeltmeniz, tapınmak amacıyla başka ilahların ardınca gitmemeniz için hepinizi uyardılar. Ancak o zaman size ve atalarınıza verdiğim toprakta yaşayacaksınız. Ama kulak verip beni dinlemediniz. Rekav oğlu Yehonadav'ın soyu atalarının verdiği buyruğu tuttu, ama bu halk beni dinlemedi.” “Bu yüzden İsrail'in Allahı, Her Şeye Egemen Rab diyor ki: 'İşte, Yahuda ve Yeruşalim'de yaşayan herkesin başına sözünü ettiğim her felaketi getirmek üzereyim. Çünkü onları uyardım, ama dinlemediler; onları çağırdım, ama yanıt vermediler'” (14-17. ayetler).2GS 253.2

    İnsanların yürekleri Kutsal Ruh'un etkisiyle yumuşayıp yatıştığında, öğütlere kulak vereceklerdir; ancak yürekleri katılaşana dek öğütlere sırt çevirdiklerinde Rab başka etkilerin yönetimi altına girmelerine izin verecektir. Gerçeği reddederek sahte olanı kabul etmiş olurlar, bu da onları tutsak alarak yıkıma sürükler.2GS 253.3

    Allah Yahuda halkına çağrıda bulunarak kendisini öfkelendirmemelerini söylemiş, ama onlar buna kulak asmamışlardı. En sonunda hükümleri kesilmiştir. Babil'e sürüleceklerdir. Allah söz dinlemeyen halkını yola getirmek için Kıldanileri araç olarak kullanacaktır. Yahudalılar reddettikleri ve hor gördükleri ışık oranında acı çekeceklerdir. Allah yargı sürecini uzun süre ertelemişti, ama artık izledikleri kötü yola son vermek için hoşnutsuzluğunu ortaya koyacaktı.2GS 253.4

    Rekavlıların ev halkı üzerine sürekli bereket döküleceği ilan edildi. Peygamber şöyle duyurdu: “İsrail'in Allahı, Her şeye Egemen Rab diyor ki: 'Atanız Yehonadav'ın buyruğuna uydunuz, onun bütün uyarılarını dikkate aldınız, size buyurduğu her şeyi yaptınız.' Bunun için İsrail'in Allahı, Her Şeye Egemen Rab diyor ki: 'Rekav oğlu Yehonadav'ın soyundan önümde hizmet edecek olanlar hiçbir zaman eksilmeyecek'” (18,19. ayetler). Böylece Allah, atalarının buyruğuna uyan Rekavlılar gibi söz dinleyen ve kendisine sadık kalan Yahudalıların da berekete kavuşacaklarını göstermek istiyordu.2GS 253.5

    Aynı ders bizim için de geçerlidir. Çocuklarını sapkınlığın kötülüklerinden korumak isteyen iyi yürekli ve bilge bir baba kusursuz söz dinleliği hak ediyorsa, Allah'ın yetkisine çok daha büyük bir saygı gösterilmelidir, çünkü O insandan çok daha kutsaldır. Gücü sınırsız, yargısı korkunç olan Yaratıcımız ve Komutanımız, günahlarını görebilmeleri ve tövbe etmeleri için insanlara her türlü yolla ulaşmaktadır. Söz dinlemezliğin tehlikelerini kullarının ağzından açıklamaktadır. Uyarıda bulunmakta ve sadık bir şekilde günaha işaret etmektedir. Halkını seçilmiş aracılarıyla sürekli gözetmekte ve merhametiyle yalnızca iyiliklerini düşünmektedir. Ancak öğütlerini reddeden ve sitemlerini hor gören bir halkı koruyamaz. Yargısını bir süre için erteleyecektir; ama eli her zaman askıda kalamaz.2GS 254.1

    Yahudalılar, Allah'ın “siz benim için bir kâhinler krallığı, kutsal bir ulus olacaksınız” vaadi kapsamındaydılar (Çıkış 19:6). Yeremya çeşitli ilişkilerinde ve özellikle en kutsal Allah'ın hizmetinde yüreğin kutsal olmasının canalıcı önemini asla gözden kaybetmedi. Krallığın çökeceğini ve Yahudalıların ulusların arasına dağılacağını önceden açıkça gördü; ama iman gözüyle baktığında ulusun yeniden toparlanacağı günleri de görebiliyordu. Kulaklarında Allah'ın vaadi yankılanıyordu: “Sürmüş olduğum bütün ülkelerden sürümün sağ kalanlarını toplayıp otlaklarına geri getireceğim; orada verimli olup çoğalacaklar. Onları güdecek çobanlar koyacağım başlarına. Bundan böyle korkmayacak, yılgınlığa düşmeyecekler. Bir teki bile eksilmeyecek. İşte Davut için doğru bir dal çıkaracağım günler geliyor. Bu kral bilgece egemenlik sürecek, ülkede adil ve doğru olanı yapacak. Onun döneminde Yahuda kurtulacak, İsrail güvenlik içinde yaşayacak. O, Yahve Doğruluğumuz adıyla anılacak” (Yeremya 23:3-6).2GS 254.2

    Gelecekteki yargıyla ilgili peygamberlikler, son ve yüce kurtuluşun vaatleriyle birlikte anılıyordu. Allah'la barış yapmayı ve yaygın sapkınlık içinde kutsal bir yaşam sürmeyi seçenler her türlü sınav için güç kazanacaklar, Allah'ın tanıkları olarak büyük bir kuvvetle işlev göreceklerdi. Gelecekte kavuşacakları kurtuluş onlara Mısır'dan çıkan İsrail'in şöhretinden daha büyük bir şöhret kazandıracaktı. Rab, peygamberi aracılığıyla gelecekte günleri şöyle tanımladı: “Artık insanların, 'İsrail halkını Mısır'dan çıkaran Rab'bin varlığı hakkı için' demeyecekleri günler geliyor. Bunun yerine, 'İsrail soyunu kuzey ülkesinden ve sürdüğü bütün öbür ülkelerden geri getiren Rab'bin varlığı hakkı için' diyecekler. Böylece kendi topraklarında yaşayacaklar” (7,8. ayetler). Yahuda krallığının son günlerinde, Babillilerin evrensel bir egemenliğe kavuşacakları ve ordularıyla Siyon'un duvarlarını kuşatacakları o dönemde, Yeremya'nın dile getirdiği harika peygamberlikler işte bunlardır.2GS 254.3

    Kurtuluşla ilgili bu vaatler, Yahve'ye sadık kalanların kulaklarına hoş bir müzik gibi geliyordu. Antlaşmasına bağlı kalan Allah'ın öğütlerinin saygı gördüğü evlerde, peygamberin sözleri defalarca tekrarlandı. Çocuklar bile derinden etkilendiler, genç ve açık zihinlerinde kalıcı izler oluştu.2GS 255.1

    Yeremya'nın hizmet ettiği günlerde Daniel'e ve arkadaşlarına dünya ulusları önünde gerçek Allah'ı yüceltme fırsatı kazandıran etken, Kutsal Yazının buyruklarına vicdanen bağlı kalmaktı. İbrani çocukların ana babalarının evlerinde aldıkları eğitim onları iman yönünden güçlendirdi, yaşayan Allah'a, göklerin ve yerin Yaratıcısına tutarlı hizmet sunmayı öğrendiler. Yehoyakim'in devrinin ilk günlerinde Nebukadnezar Kudüs'ü kuşatarak ele geçirdi; Daniel'i ve arkadaşlarını Babil sarayında özel olarak seçilen bir hizmet için alıp götürdü. İbrani tutsakların imanı sonuna kadar denendi. Ancak Allah'ın vaatlerine güvenmeyi öğrenenler, tuhaf bir ülkede yaşadıkları her türlü sıkıntılı deneyim için bunları yeterli görüyorlardı. Kutsal Yazılar onlara rehber oldu.2GS 255.2

    Yahuda'nın üzerine gelen yargıların anlamını yorumlayan Yeremya, Allah'ın en sert cezalarında bile O'nun adaletini ve merhametli tasarısını soyluca savunmaya devam etti. Yılmadan ve yorulmadan emek verdi. Bütün halk sınıflarına erişmeyi arzuladığı için Kudüs'ün dışındaki bölgelere çıkarak krallığın çeşitli kısımlarını sık sık ziyaret etti.2GS 255.3

    İmanlı topluluğa tanıklık ederken, Yoşiya'nın devrinde onurlandırılan ve yüceltilen yasa kitabının öğretişlerini her zaman gündeme getirdi. Sina dağının doruklarında On Buyruğu veren merhametli ve sevecen Varlıkla antlaşmaya dayanan ilişkiyi sürdürmenin önemini sürekli vurguladı. Yeremya'nın uyarı ve yalvarış sözleri krallığın her kısmına ulaştı, Allah'ın ulusla ilgili isteğini öğrenme fırsatına herkes kavuştu.2GS 255.4

    Peygamber göksel Babamızın yargılarının nedenini de açıkladı: “sadece insan olduklarını bilsin uluslar” (Mezmur 9:20). “Eğer karşı çıkmaya devam eder, beni dinlemek istemezseniz.... Sizi öbür ulusların arasına dağıtacak, kılıcımla peşinize düşeceğim. Ülkeniz viran olacak, kentleriniz harabeye dönecek” (Levililer 26:21,28,33).2GS 256.1

    Yaklaşan kötü sonun haberleri önderlere, halka ve yönetici Yehoyakim'e bildirildi. Ruhsal bir önder olarak günahların itirafında, reformda ve iyi işlerde ön ayak olması gereken kral, zamanını bencilce zevklere adamıştı. “Kendim için çatı odaları havadar, geniş bir saray yapacağım' diyenin vay başına! Sarayına büyük pencereler açar, sedir ağacıyla kaplar, kırmızıya boyar” (Yeremya 22:14). Yehoyakim'in evi sahtekarlıkla edinilen parayla ve eziyetle edinilen iş gücüyle yapılmıştı.2GS 256.2

    Peygamberin öfkesi uyandı ve imansız yöneticinin hükmünü duyurdu. “Sarayını haksızlıkla, çatı odalarını adaletsizlikle yapan, komşusunu parasız çalıştıran, ücretini ödemeyen adamın vay başına! 'Kendim için çatı odaları havadar, geniş bir saray yapacağım' diyenin vay başına! Sarayına büyük pencereler açar, sedir ağacıyla kaplar, kırmızıya boyar. “Bol bol sedir ağacı kullandın diye kral mı oldun sanırsın? Baban doyasıya yiyip içti, ama iyi ve doğru olanı yaptı; onun için de işleri iyi gitti.2GS 256.3

    “Ezilenin, yoksulun davasını savundu, onun için de işleri iyi gitti. Beni tanımak bu değil midir?” diyor Rab. “Şeninse gözlerin de yüreğin de yalnız kazanca, suçsuz kanı dökmeye, baskı, zorbalık yapmaya yönelik.” Bu yüzden Rab, Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim için diyor ki: “Onun için kimse, 'Ah kardeşim! Vah kızkardeşim!' diye dövünmeyecek. Onun için kimse, 'Ah efendim! Vah onun görkemi!' diye dövünmeyecek. Sürüklenip Yeruşalim kapılarından dışarı atılacak, eşek gömülür gibi gömülecek o” (13-19. ayetler).2GS 256.4

    Bu korkunç yargı birkaç yıl içinde Yehoyakim'in üzerine gelecekti; ama öncelikle Rab merhametli davranarak tövbesiz ulusa tasarısını bildirdi. Halkımı güden çobanlar için İsrail'in Allahı Rab şöyle diyor: “Sürümü dağıtıp sürdünüz, onlarla ilgilenmediniz. Şimdi ben sizinle ilgileneceğim, yaptığınız kötülük yüzünden sizi cezalandıracağım.” Rab böyle diyor. “Sürmüş olduğum bütün ülkelerden sürümün sağ kalanlarını toplayıp otlaklarına geri getireceğim: orada verimli olup çoğalacaklar” (Yeremya 25:2,3). Rab onlara şimdi şöyle diyordu: “Madem sözlerimi dinlemediniz, ben de bütün kuzeydeki halkları ve kulum Babil Kralı Nebukadnessar'ı çağırtacağım” diyor Rab, “Onları bu ülkeye de burada yaşayanlarla çevresindeki bütün uluslara da karşı getireceğim. Bu halkı büsbütün yok edeceğim, ülkelerini dehşet ve alay konusu edip sonsuz bir viraneye çevireceğim. Sevinç ve neşe sesini, gelin güvey sesini, değirmen taşlarının sesini, kandil ışığını onlardan uzaklaştıracağım. Bütün ülke bir virane, dehşet verici bir yer olacak. Bu uluslar Babil Kralı'na yetmiş yıl kulluk edecekler” (Bkz. 8-11).2GS 256.5

    Korkunç sonla ilgili hüküm açıkça dile getirildiği halde, bunun dehşet verici anlamını işiten kalabalıkların pek azı kavrayabildiler. Rab konuşulan sözlerin anlamını örnekleyerek insanların zihinlerinde derin bir etki yaratmak istedi. Yeremya'ya ulusun geleceğini tanrısal gazabın şarabıyla dolu bir kasenin dökülmesine benzetti. Bu acı dolu kaseden ilk içecekler 'Kudüs, Yahuda kentleri ve kralları' olacaktı. Aynı kaseden pay alacak başkaları da vardı: 'Mısır kralı Firavun, onun hizmetkarları, halkının önderleri'. Allah'ın tasarısı gerçekleşene dek dünyanın birçok ulusu bundan etkilenecekti (Bkz. Yeremya 25).2GS 257.1

    Hızla yaklaşan yargının doğasını örneklemek isteyen peygambere şöyle denildi: “Git, çömlekçiden bir çömlek satın al. Halkın ve kâhinlerin ileri gelenlerinden birkaçını yanma alıp Harsit Kapısı'na yakın Ben-Hinnom Vadisi'ne git. Sana söyleyeceklerimi orada duyur.” Peygamber bundan sonra Yahuda'nın sapkınlığını sayıp döktükten sonra çömleği paramparça edecek ve kulluk ettiği Yahve'nin adına şöyle diyecekti: “Çömlekçinin çömleği nasıl kırılıp bir daha onarılamazsa, ben de bu halkı ve bu kenti öyle kıracağım.”2GS 257.2

    Peygamber kendisine buyrulanları yerine getirdi. Daha sonra kente dönerek tapınağın avlusunda durdu, bütün halkın işiteceği şekilde şöyle seslendi: “'İşte bu kente ve çevresindeki köylere sözünü ettiğim bütün felaketleri getireceğim. Çünkü dikbaşlılık edip sözümü dinlemediler” (Bkz. Yeremya 19).2GS 257.3

    Peygamberin sözleri yetkilileri günahlarını itiraf etmeye ve tövbeye yönelteceği yerde öfkelendirdi. Sonuç olarak Yeremya'nın özgürlüğü elinden alındı. Tutuklanarak tomruğa vuruldu. Buna rağmen çevresindekilere Göklerin bildirilerini iletmekten vazgeçmedi. Eziyet onu susturacak değildi. Rab'bin sözünü içinde tutamıyordu: “Sözü kemiklerimin içine hapsedilmiş, yüreğimde yanan bir ateş sanki. Onu içimde tutmaktan yoruldum, yapamıyorum artık” (Yeremya 20:9).2GS 258.1

    Rab bu dönemde Yeremya'ya, kurtulmaları için sürekli özlem duyduğu kişilere bildirilerini yazarak iletmesini buyurdu. Bir tomar al, Yoşiya'nın döneminden bu yana İsrail, Yahuda ve öbür uluslarla ilgili sana söylediğim her şeyi yaz. Belki Yahuda halkının başına getirmeyi tasarladığım bütün felaketleri duyar da kötü yolundan döner; ben de suçlarını, günahlarını bağışlarım” (Yeremya 36:2,3).2GS 258.2

    Yeremya bu buyruğa uyarak güvenilir arkadaşı olan yazman Baruk'u yardıma çağırdı ve Rab'bin kendisine verdiği bütün sözleri kaydetmesini istedi (4.ayet). Bu sözler titizlikle parşömen üzerine yazıldı ve günahı azarlayan ciddi bir uyarı oldu. İnsanlara sürekli sapkınlık içinde yaşayanların sonu anlatıldığı gibi her türlü kötülüğe sırt çevirmeleri için çağrı yapıldı.2GS 258.3

    Yazma işlemi son bulduğunda, hala tutuklu bulunan Yeremya, Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim'in krallığının beşinci yılının dokuzuncu ayında ulusal oruç günü için tapmakta toplanan halka okunması için tomarı Baruk'a gönderdi. Peygamber şöyle dedi: “Belki Rab'be yalvarır, kötü yollarından dönerler. Çünkü Rab'bin bu halka karşı sözünü ettiği öfke ve kızgınlığı büyüktür” (9,7. ayetler).2GS 258.4

    Baruk denileni yaptı, tomar bütün Yahudalıların huzurunda okundu. Yazman bundan sonra sözlerin okunması için önderlerin önüne çağrıldı. Önderler büyük bir ilgiyle dinlediler ve işittiklerini krala bildirmek için söz verdiler. Ancak uzmana saklanmasını öğütlediler, çünkü kral tanıklığı reddedebilir, bildiriyi hazırlayıp okuyanları öldürtmek isteyebilirdi.2GS 258.5

    Kral Yehoyakim, Baruk'un okuduklarını önderlerden işitince tomarın hemen kendisine getirilmesini ve huzurunda okunmasını buyurdu. Yehudi adlı bir krallık görevlisi tomarı getirdi, uyarıcı ve azarlayıcı sözleri okudu. Bu olay kış mevsiminde geçtiği için kral ve devlet adamları büyük bir ateşin çevresinde toplanmışlardı. Tomarın henüz küçük bir kısmı okunmuştu ki, kral kendisini ve halkını bekleyen tehlikeden ötürü korkmak şöyle dursun, öfke krizine tutularak tomarı aldı, yazman çakısıyla kesip mangaldaki ateşe attı. Tomarın tümü yanıp bitene dek bu işi sürdürdü (23.ayet).2GS 258.6

    Tomardaki sözleri duyan kralla görevlileri ne korktular ne de giysilerini yırttılar. Önderlerin bazıları krala yalvararak tomarı yakmamasını söyledilerse de kral kulak asmadı. Kötü yürekli kralın öfkesi Yeremya'ya ve Baruk'a karşı alevlenmişti, onların bulunmasını istedi; ama Rab onları gizledi (24-26. ayetler).2GS 259.1

    Allah tapmakta toplananların, önderlerin ve kralın dikkatini tomardaki uyarılara çevirmek istedi. Bunun nedeni, Yahudalıları kendi iyilikleri için uyarmaktı. “Belki Yahuda halkının başına getirmeyi tasarladığım bütün felaketleri duyar da kötü yolundan döner; ben de suçlarını, günahlarını bağışlarım” (3.ayet). Allah sapkınlığın körlüğü içinde bocalayanlara acır; onların kararmış anlayışlarını sitemlerle, uyarılarla aydınlatmaya çalışır. Böylece kendi bilgisizliklerini görmeleri ve yanılgıdan kurtulmaları için onlara fırsat tanır. Halinden memnun olanların, boş işlerinden doyumsuzluğa düşmelerini ve göklere yaklaşarak ruhsal bereket arayışına girmelerini salar.2GS 259.2

    Allah'ın tasarısı günahkarları hoşnut etmek ve pohpohlamak değildir. Kutsal kılınmamış olanları benliğin sahte güvenliğiyle uyutacak esenlik haberleri göndermez. Bunun yerine, yanlış yapanların vicdanını ağır yüklerle rahatsız eder, canını yargının keskin oklarıyla delip geçer. Hizmet eden melekler, böylelerinin yüreğine Allah yargısının korkusunu salar ve “Kurtulmak için ne yapmalıyım?” diye acıyla bağırmalarını sağlar (Elçilerin İşleri 16:30). Ne var ki insanı toz kadar alçaltan, günahı azarlayan, gururu ve hırsı utanca düşüren El, pişman olanı ve ezik yürekliği tutup yerden kaldırır. Cezanın işlev görmesine izin veren, aynı zamanda derin bir merhametle “Senin için ne yapmamı istersin?” diye sorar.2GS 259.3

    İnsan kutsal ve merhametli Allah'a karşı günah işlediğinde içtenlikle tövbe etmekten, kusurlarını gözyaşları ve ruh kırıklığıyla itiraf etmekten daha soylu bir yol tutamaz. Allah'ın kabul ettiği ezik bir yürek ve kırık bir ruhtur. Ne var ki Kral Yehoyakim ve önderleri, gurur ve kibirle Allah'ın davetini reddettiler. Tomarı yaktıkları zaman önlerine gelmiş olan fırsat, en sonuncu fırsattı. Allah sesini işitmeyi reddedenlerin korkutucu bir cezaya maruz kalacaklarını duyurmuştu. Onlar ise işitmeyi reddetmişler, Allah da Yahuda'yla ilgili son fermanı vermişti. Gücü her şeye yeten Allah'a gururla baş kaldıran kişiyi özel bir gazapla ziyaret edecekti.2GS 259.4

    Bu yüzden Rab Yahuda Kralı Yehoyakim için şöyle diyor: “Davut'un tahtında oturan kimsesi olmayacak; ölüsü gündüzün sıcağa, gece ayaza bırakılacak. İşledikleri suçlar yüzümden kendisini de çocuklarıyla görevlilerini de cezalandıracağım. Onların, Yeruşalim'de yaşayanların ve Yahuda halkının başına sözünü ettiğim bütün felaketleri getireceğim. Çünkü beni dinlemediler” (Yeremya 36:30,31).2GS 260.1

    Yazılı sözlerden kurtulmak, isyancı İsrail için hazırlanan cezayla ilgili azardan ve uyarıdan kurtulmaktan çok daha kolaydı. Ancak yazılı tomar bile yeniden yaratıldı. Rab kuluna şöyle buyurdu: “Başka bir tomar al, Yahuda Kralı Yehoyakim'in yaktığı ilk tomardaki bütün sözleri yazdır.” Yahuda'yla ve Kudüs'le “ilgili peygamberliklerin kayıtları yanıp kül olmuştu, ama sözler hala Yeremya'nın yüreğinde yakıp tüketen bir ateş gibi yaşıyordu. İnsan öfkesiyle yok edilen sözleri peygamberin yeniden yazmasına izin verilmişti.2GS 260.2

    Bunun üzerine Yeremya başka bir tomar alıp Neriya oğlu Yazman Baruk'a verdi. Yahuda Kralı Yehoyakim'in ateşe atıp yaktığı tomardaki bütün sözleri Baruk Yeremya'nın ağzından tomara yazdı. Bu sözlere, benzer birçok söz daha eklendi” (28,32. ayetler). İnsan öfkesi Allah'ın peygamberinin emeklerini boşa çıkarmaya kalkışmıştı; ama Yehoyakim'in Allah'ın kulunu kısıtlama girişimi, Allah'ın gereklerini duyurmak için daha çok fırsat yarattı.2GS 260.3

    Yeremya'yı eziyete ve tutukluluğa götüren . karşıt ruh günümüzde de yaşamaktadır. Birçok kişi Allah'ın tekrar tekrar dile getirdiği uyarılara kulak asmamakta direnmektedir. Kendilerini pohpohlayan, kötülüklerini görmezden gelen sahte öğretmenleri dinlemeyi tercih etmektedirler. Sıkıntı günü geldiğinde, böyleleleri sığınacak bir yer bulamayacak, göklerden hiçbir yardım gelmeyecek. Allah'ın seçilmiş hizmetkarları ihmal, sitem ve iftira aracılığıyla gelen denemeleri ve acıları cesaret ve sabırla karşılamalıdırlar. Allah'ın kendilerine verdiği görevi sadakatle yerine getirmeli, eski peygamberlerin, insanlığın Kurtarıcısının ve O'nun elçilerinin de Söz uğruna kötü muameleye ve eziyete maruz kaldığını hiç unutmamalıdır.2GS 260.4

    Allah'ın tasarısı Yehoyakim'in Yeremya'nın öğüdüne kulak asarak Nebukadnesar'ın gözünde lütuf bulması ve kendisini kederden kurtarmasıydı. Genç kral Babil'li yöneticiyle bir ittifak yapmıştı ve sözüne bağlı kalsaydı imansızların saygısını kazanacaktı, bu da birçok kişinin kurtuluşa kavuşması için fırsat yaratacaktı.2GS 261.1

    Kendisine bağışlanan olağanüstü ayrıcalıklara burun kıvıran Yahuda kralı, tuttuğu yolu izlemeye kararlıydı. Babil yöneticisine verdiği şeref sözünü çiğnedi. Kendisini ve krallığını dar bir boğaza soktu. Rab, kulları peygamberler aracılığıyla söylediği söz uyarınca, Yahuda'yı yok etmek üzere Kildani, Aramlı, Moavlı ve Ammonlu akıncıları ona karşı gönderdi (2.Krallar 24:2). Yıkımla dolu devri birkaç yıl içinde son buldu; gökler tarafından reddedilmiş, halkınca sevilmemiş, ihanet ettiği Babil yöneticileri tarafından da hor görülmüştü. Bunların hepsi, habercinin de bildirdiği gibi Allah'ın tasarısına sırt çevirmenin sonucuydu.2GS 261.2

    Yehoyakim'in oğlu Yehoyakin, üç ay on gün süresince tahtta kalabildi. Çünkü Yahudalı yöneticisinin başkaldırmasından ötürü Kildani orduları kara yazgılı kenti bir kez daha kuşattılar. Babil Kralı Nebukadnessar Yehoyakin'i tutsak olarak Babil'e götürdü. Onunla birlikte annesini, karılarını, hadımlarını ve ülkenin ileri gelenlerini de Yeruşalim'den Babil'e sürdü. Ayrıca yedi bin deneyimli yiğit savaşçıyı ve bin marangozla demirciyi Babil'e sürgün etti. Nebukadnessar Rab'bin Tapınağı'nın ve kral sarayının bütün hazinelerini boşalttı, İsrail Kralı Süleyman'ın Rab'bin Tapmağı için yaptırdığı altın eşyaların tününü parçaladı (2.Krallar 24:15,16,13).2GS 261.3

    Yahuda krallığı, hem halkından hem de hâzinelerinden olmuştu, gücünü yitirmiş ve soyulmuştu. Buna rağmen, ayrı bir hükümet olarak varolmasına izin verildi. Nebukadnessar, bu hükümetin başına Yoşiya'nın küçük oğlu Mattaniya'yı geçirdi ve onun adını Zedekiya olarak değiştirdi.2GS 261.4

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents