Bölüm 53—Duvarı Yapanlar

Nehemya'nın Kudüs yolculuğu güvenlik içinde geçti. Yol boyunca il valilerine ilettiği kraliyet mektupları hem yolunu açtı hem de onurlu bir kabul görmesini sağlayarak ona destek oldu. Hiçbir düşman, Pers kralının yetkisi altında olan ve il yöneticilerinden kabul gören bir görevliye dokunmaya cüret edemiyordu. Ne var ki önemli bir görev için geldiğini gösteren muhafız birliği çevredeki imansız oymakların kıskançlığına yol açtı. Bu oymaklar Yahudilere karşı düşmanlık beslemişler, hakaret ederek baskı yapmışlardı. Bu oymakların önderlerinden bazıları özellikle sorun çıkardılar. Horonlu Sanballat ile Ammonlu görevlilerden Toviya, İsrail halkının iyiliği için birinin çalışmaya geldiğini duyunca çok sıkıldılar. Nehemya'nın hareketlerini eleştirici gözlerle izlemeye başladılar. Onun planlarına müdahale edecek ve çalışmalarını engelleyecek bir fırsata kavuşmak için ellerinden geleni yaptılar.2GS 375.1

Nehemya o ana kadar izlediği dikkat ve tedbir çizgisinden şaşmadı. Kinle dolu kararlı düşmanların kendisine karşı koyacağını biliyordu. Bu nedenle planlarını biçimlendirmek amacıyla durumu incelemeye karar verdi. Görevinin niteliğini gizli tutuyordu. Halkın işbirliğini kazanmayı ve düşmanın güçleri harekete geçmeden halkın çalışmaya başlamasını umut ediyordu.2GS 375.2

Güvenilir olduğunu bildiği birkaç kişi seçti. Onlara Kudüs'e gelmesine neden olan koşullardan, ulaşmayı amaçladığı hedeflerden ve aklındaki tasarılardan söz etti. Nehemya'nın girişimi bu adamların ilgisini çekti; ona destek vermeyi kararlaştırdılar.2GS 375.3

Nehemya gelişinin üçüncü gecesi kalkarak güvenilir arkadaşlarıyla birlikte Kudüs'ün dışına çıkarak durumu kendi gözleriyle görmek istedi. Bir katıra binerek kentin çeşitli bölgelerinde dolaştı. Atalarının kentinin yıkık surlarını ve duvarlarını gördü. Sevgili Kudüs'ün yıkık dökük surlarına bakarken zihni acı verici düşüncelerle doluyordu. İsrail'in geçmişteki büyüklüğüyle aşağılandıktan sonraki hali arasında keskin bir fark vardı.2GS 375.4

Nehemya tam bir gizlilik ve sessizlik içinde surların hepsini gözden geçirdi. “Yetkililer nereye gittiğimi, ne yaptığımı bilmiyorlardı. Çünkü Yahudiler'e, kâhinlere, soylulara, yetkililere ve öteki görevlilere henüz hiçbir şey söylememiştim” diye yazmıştır. Gecenin devamını duada geçirdi, çünkü sabahleyin halkı kazanması, cesareti kırılmış ve bölünmüş ulusu birleştirmek için büyük gayret göstermesi gerekecekti.2GS 375.5

Nehemya, halkın kendisiyle işbirliği yapmasını gerektiren bir kraliyet buyruğuna sahipti. Bu buyruk halkın kentin surlarını onarmak için çalışmasını zorunlu kılıyordu. Ancak Nehemya bu yetkiye dayanmak istemedi. Bunun yerine halkın güvenini ve sıcaklığını kazanmayı arzuluyordu. Önlerindeki iş eller kadar yüreklerin de birleşmesini gerektiriyordu. Sabahleyin halkın toplanmasını sağladı, öne sürdüğü düşünceler halkın tüm bireylerini ve gizil enerjilerini birleştirecek nitelikteydi.2GS 376.1

Nehemya'yı dinleyenler onun gece gezisinden habersizdiler. Ancak bu gezi onun başarısına büyük katkıda bulundu; çünkü kentin durumunu şaşırtıcı bir doğrulukla anlatabiliyordu; ayrıntılar dinleyenleri hayrete düşürdü. Kudüs'ün zayıflığına ve yoksunluğuna bakarak edindiği izlenim sözlerine güç ve ağırlık kazandırdı.2GS 376.2

Nehemya imansızların arasında halkın mağdur duruma düştüğünü, inançlarının saygınlığının zedelendiğini, Allahlarına küfür edildiğini söyledi. Uzak bir ülkede onların sıkıntılarını işittiğini, Göklere onların adına yalvardığını ve dua ettiği sırada kraldan izin almaya karar verdiğini anlattı. Kralın yalnızca bu izni vermekle kalmaması, kendisine görev için gereken yetkiyi ve desteği sağlaması için de Allah'a dua ettiğini dile getirdi. Duası bu tasarının Rab'den kaynaklandığını gösterecek şekilde yanıtlanmıştı.2GS 376.3

Nehemya bütün bunları halka aktardıktan ve hem İsrail'in Allahının hem de Pers kralının yetkisini taşıdığını söyledikten sonra bu fırsattan yararlanmaları ve surları onarmaları için doğrudan doğruya halka ricada bulundu.2GS 376.4

Nehemya'nın konuşmaları halkın yüreğine dokunmuştu. Göklerin kendilerine yönelik iyiliği görünmüş, korkuları dinmiş ve yeni bir cesarete kavuşmuşlardı. “Haydi, onarmaya başlayalım” dediler. Var güçleriyle bu hayırlı işe başladılar.2GS 376.5

Nehemya üstlendiği bu girişime bütün varlığını vermişti. Umudu, enerjisi, gayreti ve kararlılığı son derece teşvik ediciydi. Başkaları da yüce bir cesaret ve amaç duygusuyla çalışmaya koyuldular. Herkes Nehemya gibi oldu, komşusunun yüreğini ve elini kuvvetlendirmek için çabaladı.2GS 376.6

İsrail'in düşmanları Yahudilerin umudunu öğrendikleri zaman onlarla alay ettiler. “Ne yapıyorsunuz? Krala baş mı kaldırıyorsunuz?” dediler. Nehemya onları şöyle yanıtladı: “Göklerin Allahı bizi başarılı kılacaktır. Biz O'nun kulları olarak onanını başlatacağız. Ama sizin Yeruşalim üzerinde ne hakkınız, ne de payınız olacak, adınız bile anılmayacak.”2GS 377.1

Nehemya'nın gayretini ve ciddiyetini kavrayanlar arasında kahinler vardı. Bu kişiler etkili konumlarından ötürü çalışmaları ilerletmek ya da engellemek için çok şey yapabilirlerdi. Başta sergiledikleri işbirlikçi yaklaşımları halkın başarısına büyük katkıda bulundu. İsrail'in önderlerinin ve yöneticilerinin çoğu soylu bir tavır takınarak görev aldılar; bu sadık adamların adları Allah'ın kitabında geçmektedir. Sadece Tekoalılar Rab'bin işine girmediler. Bu tembel adamların adları da utançla kaydedilmiş ve gelecek kuşaklara aktarılmıştır.2GS 377.2

Her türlü dinsel akımda Allah'ın davasını bilen ama yardım etmemek için uzak ve soğuk duran insanlar vardır. Böyleleri yaptıklarının kaydedildiğini göz önünde bulundurmalıdırlar. Onların yargılarını belirleyecek olan bu kitapta hiçbir yanlış ya da eksiklik olmayacaktır. Allah'ın hizmetiyle ilgili ihmal edilen her fırsat kaydedilmektedir. Aynı kitapta imana ve sevgiye dayanan her eylem de sonsuza dek hatırlanmak üzere kaydedilmiştir.2GS 377.3

Nehemya'nın varlığının olumlu etkisi nedeniyle Tekoalı soylularının olumsuzluğu fazla ses getirmedi. İnsanlar genellikle vatanseverlik ve gayret aşkıyla harekete geçerler. Yetenekli ve etkili insanlar çeşitli vatandaş gruplarını kurumlaştırdılar. Her önder duvarın belli bir kısmının onarılması için belli bir sorumluluk üstlendi. Her biri kendi evinin karşısını yaptı.2GS 377.4

İş başladığı için Nehemya'nın enerjisi bitip tükenmek bilmiyordu. Hiç yılmadan inşa işlemini yönetti, işçilere buyruklar verdi, engelleri ve acil durumları dikkate aldı. Üç mil uzunluğundaki surlar boyunca onun çabalarının etkisi sürekli olarak hissediliyordu. Korkanları uygun sözcüklerle cesaretlendirdi, ağır hareket edenleri uyardı ve titiz davrananları onayladı. Bunları yaparken zaman zaman uzakta toplanan ve kendi aralarında konuşan düşmanları gözden kaçırmıyordu. Düşmanlar sanki bir kötülük tasarlar gibi görünüyor, bazen işçilere yaklaşıp dikkatlerini dağıtmaya çalışıyorlardı.2GS 377.5

Nehemya birçok etkinliğin arasında gücünün kaynağını unutmadı. Yüreğini sürekli olarak her şeyi gören Allah'a kaldırdı. “Göklerin Allahı bize başarı kazandıracak” dedi. Bu sözlerin tekrarı duvardan duvara yankılanırken işçilerin yürekleri alevlendi.2GS 378.1

Ne var ki Kudüs'ün duvarlarının onarımı hiçbir engelle karşılaşmadan sürüp gitmeyecekti. Şeytan karşıt insanları kışkırtarak işçilerin cesaretlerini kırmaya çalışıyordu. O'nun önde gelen aracıları olan Sanballat, Toviya ve Geşem onarımı engellemek için kolları sıvadılar. İşçileri birbirine düşürmeye çalıştılar. Onların çalışmalarıyla alay ettiler, olanaksızlıklardan ve mutlak başarısızlıktan söz ettiler. Sanballat “Bu zavallı Yahudiler ne yaptıklarını sanıyorlar?” dedi, “Onlara izin verirler mi? Kurban mı kesecekler? Bir günde mi bitirecekler? Küle dönmüş molozların arasından taşları mı canlandıracaklar?” Yanında duran Ammonlu Toviya, “Yaptıkları şu taş duvara bak!” dedi, “Üzerine bir tilki çıksa yıkılır.”2GS 378.2

İşçiler kısa sürede daha etkin düşmanlıkla karşılaştılar. Dostluk kisvesi altında kendilerine yaklaşarak karışıklık ve güvensizlik yaratmaya çalışan düşmanlarına karşı her zaman uyanık kalmak zorundaydılar. Düşmanları Yahudilerin cesaretini kırmaya çalışıyor, Nehemya'ya karşı komplolar hazırlıyorlardı. Yüreğinde kötülük besleyen bazı Yahudiler de bu hainliğe katıldılar. Nehemya'nın Pers kralına karşı bir girişim tasarladığı, kendisini İsrail kralı ilan edeceği ve ona katılanların vatan haini sayılacağı duyuruldu.2GS 378.3

Ancak Nehemya destek ve yönlendiriş için Allah'a bakmaya devam ediyordu; halk da işi bitirmeye kararlıydı. Gedikler kapanıp surlar yarı boylarına erişinceye kadar çalışmaya devam ettiler.2GS 378.4

İsrail'in düşmanları çabalarının ne denli boş . olduğunu gördüklerinde öfkeye kapıldılar. O ana dek şiddete başvurmamışlardı, çünkü Nehemya'nın ve arkadaşlarının kral tarafından görevlendirildiğini biliyor, Nehemya'ya karşı çıkmanın kralın hoşnutsuzluğuna yol açacağını düşünüyorlardı. Öfkelerinden ötürü Nehemya'yla ilgili iftiralarına kendileri hedef oldular. Hepsi bir araya gelerek Yeruşalim'e karşı savaşmak ve kentte karışıklık çıkarmak için düzen kurdular.2GS 378.5

Aynı günlerde Samiriyeliler de Nehemya'ya karşı bir düzen kurmuşlardı. Yahudilerin arasında bulunan Samiriye kökenli bazı ileri gelenler, zorlukları abartarak Nehemya'nın cesaretini kırmaya çalıştılar. “Yük taşıyanların gücü tükendi” dediler, “O kadar moloz var ki, artık surların onanınım sürdüremiyoruz.”2GS 378.6

Başka bir kaynaktan gelen cesaret kırıcı bir tavır daha vardı. “Çevrede yaşayan Yahudiler gelip on kez bizi uyardılar.” Bu adamlar işe güce karışmıyorlar, düşmanlarının sözlerini ve haberlerini taşıyarak çalışanların cesaretlerini kırıyor ve onları yıldırmaya çalışıyorlardı.2GS 379.1

Ne var ki tacizler, alaylar ve tehditler Nehemya'nın kararlılığını daha da çok pekiştiriyor ve onu daha uyanık kılıyordu. Düşmanlarla savaşırken yüzleşmeleri gereken tehlikeleri daha iyi gördü ama cesaretinden hiç ödün vermedi. “Bu yüzden, surların en alçak yerlerinin arkasına, tamamlanmamış yerlere, çeşitli boylardan kılıçlı, mızraklı, yaylı adamlar yerleştirdim. Durumu görünce ayağa kalktım; soylulara, görevlilere ve geri kalan herkese, “Onlardan korkmayın!” dedim, “Yüce ve görkemli Rab'bi anımsayın. Kardeşleriniz, oğullarınız, kızlarınız, karılarınız, evleriniz için savaşın.” Kurdukları düzeni anladığımız düşmanlarımızın kulağına gitti. “Allah düzenlerini boşa çıkarmıştı. O zaman hepimiz surlara, işimizin başına döndük. O günden sonra adamlarımın yarısı çalışırken öbür yarısı mızraklı, kalkanlı, yaylı ve zırhlı olarak nöbet tuttu. Önderler Yahudalılar'ın arkasında yer alınıştı. Duvarcılar, yükleri taşıyanlar, yükleyenler bir eliyle çalışıyor, bir eliyle silah tutuyordu. Yapıcılar kılıç kuşanmış, öyle çalışıyorlardı.”2GS 379.2

Nehemya'nın yanında boru çalan biri duruyordu, surların tepelerindeki çeşitli noktalarda da ellerinde kutsal borular olan kahinler bekliyordu. İnsanlar yaptıkları işlere göre dağılmışlardı, ama tehlike anında boru çalarak uyarı işareti verilecekti. “İşte böyle çalışıyorduk. Yarımız gün doğumundan yıldızlar görünene kadar mızraklarla nöbet tutuyordu.”2GS 379.3

Kudüs'ün dışında köylerde ve kasabalarda yaşayanlar artık surların içinde geceliyor, böylece hem çalışmaları koruyor hem de sabah görev başında oluyorlardı. Gereksiz gecikmelerin önünü almanın bir yoluydu bu. Bu yolla düşmanın evlerinden işlerine gitmeye çalışan işçilere saldırına olasılığı da ortadan kalkmış oluyordu. Nehemya ve arkadaşları sıkıntılardan ve zorlu hizmetten yılmadılar. Ne gece ne de gündüz, uyku için ayrılan kısa zaman süresinde bile giysilerini çıkarmadılar, silahlarını elden bırakmadılar.2GS 379.4

Nehemya'nın açık düşmanlarından ve kisveli dostlarından gelen karşıtlık ve düşmanlık günümüzde Allah'ın etkinliği için çalışanları da kapsar. İmanlılar yalnızca öfke, horlanma, düşmanların zalimliği yüzünden değil, arkadaşlarının ve yardımcılarının tutarsızlığı, ılıklığı ve tembelliği yüzünden de denenirler. Alaylara ve küçümseyici sözlere hedef olurlar. Hor gören ve küçümseyen düşman, uygun bir anda zalimliğe ve şiddete varan eylemlere de başvuracaktır.2GS 380.1

Şeytan amaçlarına ulaşmak için kutsal olmayan her türlü unsurdan yararlanabilir. Bunların arasında Allah'ın davasını sözde destekleyerek gerçekte düşmanla birleşenler de vardır. Şeytan böylece Allah'ın tasarısını O'nun en acı düşmanlarının saldırılarına açar. Allah'ın işlerinin ilerlemesini isteyenler bile O'nun düşmanlarının iftiralarına, böbürlenmelerine ve tehditlerine kulak vererek Allah'ın kullarının ellerini zayıflatırlar. Şeytan aracıları vasıtasıyla şaşırtıcı kazanımlar edinebilir. Onun etkisine teslim olanlar aslında bilgelerin bilgeliğini ve sağduyuluların anlayışını yok etmeyi hedefleyen büyüleyici bir güce teslim olmaktadır. Ne var ki Nehemya gibi Allah'ın halkı da düşmandan korkmamalı ve düşmanı küçümsememelidir. Allah'a güvenerek hiç sarsılmadan ilerlemeli, bencilce olmayan bir tavırla Allah'ın işlerini yürütmeli ve savundukları davayı O'nun ellerine teslim etmelidirler.2GS 380.2

Nehemya cesaret kırmayı amaçlayan birçok etken içerisinde Allah'a güvendi, O'na sığındı. O zaman kuluna arka çıkan Allah her çağda halkının yanındadır. O'na ait olanlar her krizde “Allah bizim yanımızdaysa, kim bize karşı durabilir?” diyebilirler (Romalılar 8:31). Şeytan'in ve onun aracılarının hileleri ne denli sinsice olursa olsun, Allah bunları görebilir ve hepsini boşa çıkarabilir. Günümüzün imanlıları Nehemya'yla birlikte “Allahımız bizim için savaşacak” demelidir. Hiçbir insan Allah'ın hedeflediği başarıyı önleyemeyecektir.2GS 380.3

Ama biz Allahımız'a dua ettik ve gece gündüz onları gözetlesinler diye nöbetçiler diktik.2GS 380.4