Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 47—Yeşu ve Melek

    Tapınak işçilerinin düzenli çalışmaları kötülüğün güçlerini büyük ölçüde rahatsız etti ve harekete geçirdi. Şeytan Allah'ın halkını zayıflatmak ve cesaretlerini kırmak için gayret göstermeye başladı. Onların karakterlerindeki kusurlara işaret ediyordu. Günah yüzünden büyük acılar çekmiş olanların Allah'ın buyruklarını yeniden çiğnemeleri sağlanabilirse, onları günahın tutsaklığına bağlamak mümkün olabilecekti.2GS 344.1

    İsrail halkı yeryüzünde Allah bilgisini korumak için seçildiğinden Şeytan'ın düşmanlığının hedefi olmuşlardı; Şeytan onları yıkıma uğratmaya kararlıydı. Halk söz dinlediği sürece Şeytan onlara hiçbir zarar veremiyordu; bu nedenle gücünü ve zekasını kullanarak onları ayartmak ve böylece günaha sürüklemek niyetindeydi. Onun ayartılarının tuzağına düşerek Allah'ın yasasını çiğnemişler ve düşmanlarının avı haline gelmişlerdi.2GS 344.2

    Babil'e tutsak olarak sürülmelerine rağmen Allah onları bırakmamıştı. Peygamberlerini göndererek uyarılarla ve sitemlerle onlara seslenmiş, suçlarını görmelerini sağlamıştı. Halk Allah'ın huzurunda kendilerini alçalttığı ve gerçek tövbeyle O'na döndüğü zaman Allah cesaret verici sözler söylemiş, onları tutsaklıktan kurtaracağını, iyiliğini göstereceğini ve kendi ülkelerine geri götüreceğini duyurmuştu. Şimdi ise onarım işi başladığı ve halkın bir kısmı Yahııda'ya döndüğü için Şeytan Allah'ın tasarısını bozmaya karar vermiş, bu amaçla imansız ulusları harekete geçirmişti.2GS 344.3

    Ne var ki Rab bu kriz sırasında halkını güzel ve rahatlatıcı sözlerle güçlendirdi (Zekarya 1:13). Şeytan'ın ve Mesih'in, etkinliğini çarpıcı bir örnekle göstererek Aracılarının halkın suçlayıcısını alt etme gücünü sergilemişti.2GS 344.4

    Peygamber bir görümde başkahin Yeşu'yu kirli giysiler içerisinde gördü (Zekarya 3:1,3). Rab'bin meleğinin önünde duran kahin Allah'ın halkı için merhamet diliyordu. O Allah'ın vaatlerinin gerçekleşmesini dilerken Şeytan kalkıp ona küstahça karşı koydu. İsrail'in günahlarından ötürü Allah'ın iyiliğine layık olmadığını söyledi. Onların kendi eline verilmesini talep etti.2GS 344.5

    Başkahin Şeytan'ın suçlamalarına karşı ne kendisini ne de halkını savunabilirdi. İsrail'in kusursuz olduğunu iddia etmiyordu. Halkın günahlarını simgeleyen kirli giysilerle onların temsilcisi olarak meleğin huzurunda duruyor ve onların günahlarını itiraf ediyordu. Bununla birlikte halkın tövbesine ve aşağılanmasına dikkat çekerek Kurtarıcının günahları bağışlayıcı merhametini dile getiriyordu. Başkahin bu konuşmayı yaparken Allah'ın vaatlerinin gerçekleşmesini iman yoluyla diledi.2GS 344.6

    Mesih'in kendisi olan melek, günahkarların Kurtarıcısı olarak halkının suçlayıcısını sustururken şöyle duyurdu: “Rab seni azarlasın, ey Şeytan! Yeruşalim'i seçen Rab seni azarlasın! Bu adam ateşten çıkarılan yarı yanmış odun parçası değil mi?” (2.ayet). İsrail çok uzun bir süre sıkıntı ocağında kalmıştı. Günahlarından ötürü Şeytan'ın yaktığı ateşte tükenebilir, yıkıma uğrayabilirlerdi, oysa Allah elini uzatarak onları oradan çıkarmıştı.2GS 345.1

    Yeşu'nun yakarışı kabul edildi ve melek şu buyruğu verdi: “Üzerinden kirli giysileri çıkarın” dedi. Sonra Yeşu'ya, “Bak, suçunu kaldırdım. Sana bayramlık giysiler giydireceğim” dedi. “Ben de Yeşünun başına temiz bir sarık sarmalarını söyledim. Başına temiz bir sarık sarıp onu giydirdiler. Rab'bin meleği de onun yanında duruyordu” (4,5.ayetler). Yeşu'nun ve halkın günahları bağışlandı. İsrail halkına Mesih'in doğruluğunu simgeleyen temiz giysiler verildi. Yeşu'nun başına kahinlerin giydiği ve “Rab'be Kutsaldır” (Çıkış 28:36) yazılı bir sarık geçirildi. Bunlar Yeşu'nun eski günahlarının dikkate alınmadığını, Allah'ın tapınağında hizmet etmeye yetkili olduğunu gösteriyordu.2GS 345.2

    Melek Yeşu'ya şöyle seslendi: “Her Şeye Egemen Rab diyor ki: 'Eğer yollarımda yürür, verdiğim görevleri yerine getirirsen, tapınağımı sen yönetecek, avlularımı sen koruyacaksın. Sana burada duranların arasına katılıp huzuruma çıkma ayrıcalığını vereceğim'” (Zekarya 3:7). Yeşu söz dinlerse tapınağın bütün etkinlikleri üzerinde bir hakim ya da yönetici olarak onurlandırılacaktı. Bu yaşamda meleklerin arasında yürüyecek ve sonunda Allah'ın tahtının çevresinde yüce varlıklardan oluşan topluluğa katılacaktı.2GS 345.3

    “Ey Başkâhin Yeşu, sen ve önünde oturan kâhin arkadaşların, dinleyin! Çünkü onlar gelecek olayların önbelirtisidir. Dal adındaki kulumu ortaya çıkarıyorum” (8.ayet). Dal, İsrail'in umudu olan gelecek kurtarıcıyı temsil ediyordu. Yeşu ve halkı gelecek olan Kurtarıcıya iman yoluyla bağışlanmışlardı. Mesih'e iman ederek Allah'ın lütfuna kavuşmuşlardı. Mesih'in sağladığı bereketler sayesinde, O'nun yolunda yürür ve ilkelerine uyarlarsa, dünya ulusları arasında seçilmiş bir halk olarak onurlandırılacak ve şaşkınlık uyandıracaklardı.2GS 345.4

    Şeytan, Yeşu'yu ve halkı nasıl suçladıysa Allah'ın merhametine ve iyiliğine yönelen herkesi çağlar boyunca suçlamayı hedeflemiştir. Şeytan, 'kardeşlerimizin suçlayıcısı, onları Allahımızın önünde gece gündüz suçlayan' varlıktır (Esinleme 12:10). Kötülüğün gücünden kurtarılan ve adı Kuzu'nun yaşam kitabına yazılanların yaşamında aynı mücadele yinelenmektedir. Allah'ın ailesine katılan hiçbir insan düşmanın kararlı direnişine bağışık değildir. Ancak o zaman İsrail'in ümidi, savunması, aklanması ve kurtuluşu olan Rab, günümüzdeki Mesih inanlısını da umududur.2GS 346.1

    Şeytan'ın, Rab'be yönelenleri suçlamasına yol açan unsur onların günahlarından hoşnutsuz olunması değildir. Şeytan kusurlu karakterlere saldırır; onlara Allah'ın yasasını çiğnetebildiği takdirde onların üzerine güç kazanabileceğini bilir. Şeytan'ın suçlamaları Mesih'e karşı düşmanlığından kaynaklanmaktadır. İsa, kurtuluş tasarısı aracılığıyla Şeytan'ın insanlık üzerindeki egemenliğini yıkmakta ve insanları onun gücünden kurtarmaktadır. Baş isyancının bütün nefreti ve kötülüğü Mesih'in üstünlüğünün kanıtlarını görmekten kaynaklanmaktadır. Kötü bir güç ve sinsilikle kurtuluşu kabul etmiş olan insanları Mesih'ten çalmaya çalışır. Birçoklarını kuşkuculuğa düşürerek Allah'a olan güvenlerini sarsar, onları Allah'ın sevgisinden koparma savaşı verir. Allah'ın yasasını çiğnemeleri için onları önce ayartır, sonra da kendisinin tutsakları ilan eder.2GS 346.2

    Şeytan Allah'ın affına ve lütfuna sığınanların bunlara kavuşacağını bilir; bu nedenle günahlarını sayıp dökerek onların cesaretini kırmaya çalışır. Allah'ın sözünü dinlemeye çalışanlara karşı her zaman bir yakınmayla yaklaşır. Onların en iyi ve en kabul edilebilir hizmetlerini bile çürümüş göstermeye gayret eder. Sinsi ve zalimce bin bir hileye başvurarak onları mahkum etmeye çalışır.2GS 346.3

    İnsan düşmanın suçlamalarına kendi gücüyle karşı koyamaz. Günahın lekelediği giysilerle Allah'ın huzuruna gelir ve suçlarını itiraf eder. Savunmacımız olan İsa, tövbe ve iman yoluyla ricada bulunup kendisine sığınanları temsil eder. Onların davalarını savunur ve çarmıhtaki zaferiyle suçlayıcıyı alt eder. O'nun Allah'ın yasasına mükemmel bir uygum göstermesi göklerin ve yeryüzünün bütün gücüne sahip olmasını sağlamıştır. Baba'dan merhamet ve bağış dileyerek suçlu insanı aklar. İnsanların suçlayıcısına şöyle seslenir: “Rab seni azarlasın, ey Şeytan!” “Yeruşalim'i seçen Rab seni azarlasın! Bu adam ateşten çıkarılan yarı yanmış odun parçası değil mi?” Kendisine iman yoluyla güvenenlere güvence verir: “Üzerinden kirli giysileri çıkarın. Bak, suçunu kaldırdım. Sana bayramlık giysiler giydireceğim” (Zekarya 3:4).2GS 346.4

    Mesih'in doğruluk kaftanını giyenlerin hepsi O'nun huzurunda seçilmiş, sadık ve gerçek kişiler olarak durur. Şeytan'ın onları Kurtarıcının elinden kapmasına olanak yoktur. Tövbe ve iman yoluyla Mesih'in korumasını dilemiş olanlar düşmanın gücünden özgürdürler. Mesih şöyle seslenmiştir: “Koruyuculuğuma sarılsınlar, barışsınlar benimle, evet, benimle barışsınlar” (Yeşaya 27:5). “Eğer yollarımda yürür, verdiğim görevleri yerine getirirsen... sana burada duranların arasına katılıp huzuruma çıkma ayrıcalığını vereceğim” (Zekarya 3:7). Allah'ın melekleri böyle kişilerin iki yanında yürüyecek, onlar sonunda Allah'ın tahtının çevresindeki meleklere katılacaklardır.2GS 347.1

    Zekarya'nın Yeşu ve melekle ilgili görümü, Allah halkının büyük kefaret gününün son sahnelerindeki deneyimine uyarlanabilir. O gün kilise büyük bir sınavdan ve sıkıntıdan geçecektir. Allah'ın buyruklarını tutanlar ve İsa'nın imanına sarılanlar ejderin ve onun ordusunun direnişiyle karşılaşacaktır. Şeytan dünyayı kendisine bağlı olan insanlarla doldurmuş ve hatta sözde Hıristiyanların çoğunu bile denetimi altına almıştır. Ne var ki onun gücüme direnen küçük de olsa bir topluluk vardır. Onları yeryüzünden silip atabilirse, zaferi tamamlanmış olacaktır. İmansız ulusları İsrail halkını yok etmek için geçmişte nasıl ayaklandırdıysa, yakın gelecekte de dünyanın kötü güçlerini Allah'ın halkını aynı şekilde yok etmek için kışkırtacaktır. İnsanlar Allah'ın yasasını çiğneyen insan kurallarına uymaya zorlanacaktır.2GS 347.2

    “Allah'a bağlı olanlar tehlikeye düşecek, reddedilecek ve kötülenecektir. Anne babalarınız, kardeşleriniz, akraba ve dostlarınız bile sizi ele verecek ve bazılarınızı öldürtecekler” (Luka 21:16). Allah'ın merhameti tek umuttur; tek savunma yolları dua olacaktır. Yeşu meleğin önünde nasıl yalvardıysa, geriye kalan Mesih inanlılarıda savunmacıları olan İsa aracılığıyla, ezik bir yürek ve sarsılmaz bir imanla aynı şekilde af dileyecektir. Yaşamlarındaki günahın tümüyle farkındadırlar, zayıflıklarının ve değersizliklerini gördükleri için ümitsizliğe kapılmaları an meselesidir.2GS 347.3

    Suçlayıcı tıpkı Yeşu'ya karşı koyduğu gibi imanlılara da aynı şekilde karşı koymaktadır. Onların kirli giysilerine ve kusurlu karakterlerine işaret etmektedir. İmanlıların zayıflıklarını ve yanılgılarını öne sürerek Mesih'e benzemediklerini ve O'na layık olmadıklarını dile getirmektedir. Davalarının ümitsiz olduğunu iddia ederek onları yıldırmaya çalışmakta, günah lekelerinin asla temizlenmeyeceğini söylemektedir. Onların imanını yok edeceğine, onları ayartılarla yere yıkacağına ve Allah'a bağlılıktan döndüreceğine ilişkin büyük bir umut taşımaktadır.2GS 348.1

    Şeytan Allah'ın halkını ayartarak işlettiği günahları iyi bilmektedir. Bu günahlarla halkın Allah'ın korumasından yoksun kaldığını ve bu nedenle onları yok etme hakkına sahip olduğunu öne sürmektedir. Tıpkı kendisi gibi Allah'ın lütfundan dışlanmaları gerektiğini söylemektedir: “Göklerde benim ve benimle birleşen meleklerin yerini alacak olan halk bu mu? Allah'ın yasasına bağlı olduklarını söylüyorlar, ama O'nun ilkelerine uydular mı? Allah'tan çok kendilerini sevmediler mi? Ruhsal hizmetlerinden çok kendi çıkarlarını gözetmediler mi? Dünyaya ait olan şeyleri sevmediler mi? Yaşamlarındaki şu günahlara bakın. Bencilliklerine, kötülüklerine, birbirlerinden nasıl nefret ettiklerine bakın. Allah beni ve meleklerimi huzurundan atıp da aynı günahlardan suçlu olanları ödüllendirecek mi? Hem adaletli davranıp hem de bunu yapamazsın, ya Rab. Adalet, bunları sııçlu çıkarıyor.”2GS 348.2

    Mesih'in izleyicileri günah işleseler bile kendilerini tümüyle Şeytan'a ait güçlerin denetimine teslim etmiş değildirler. Günahlarından tövbe etmiş, pişmanlık ve alçakgönüllülükle Rab'be yönelmişlerdi. Tanrısal savunucuları da onların adına ricada bulunmaktadır. Onlar tarafından en çok hor görülen, onların günahlarını da tövbelerini de bilen Mesih şöyle diyor: “Rab seni azarlasın, ey Şeytan! Ben bu insanlar için canımı verdim. Onlar benim avuçlarıma işlendiler. Karakterlerinde kusurlar olabilir; bazı çabaları boşa gitmiş olabilir; ama onlar tövbe ettiler ve ben de onları bağışlayıp kabul ettim.”2GS 348.3

    Şeytan'ın saldırıları güçlü, aldatışı sinsidir; ama Rab'bin gözü halkının üzerindedir. Onların sıkıntıları büyük olabilir, ocağın alevleri onları yakıp tüketecek gibi görünebilir; ama İsa onları bu sıkıntıdan ateşle denenmiş pak altın gibi yaparak çıkarır. Böylece dünyasal yönlerinden arınıp Mesih'in benzerliğine dönüşebilirler.2GS 349.1

    Rab bazen topluluğunun maruz kaldığı tehlikeleri ve düşmanların ona yaptığı saldırıları unutmuş gibi görünebilir. Bu dünyadaki hiçbir şey Allah için O'nun topluluğu kadar değerli değildir. Dünyadaki kirliliğin Allah'ın halkınım sicilini lekelemesi Allah'ın arzusu değildir. Allah halkının Şeytan'ın ayartıları altında ezilmesine izin vermez. Kendisini yanlış temsil edenleri cezalandıracak, ama içtenlikle tövbe edenlerin hepsine lütfunu gösterecektir. İmanlı karakterinin gelişimi için kendisinden güç isteyenler O'nun desteğine kavuşacaktır.2GS 349.2

    Zamanın sonunda Allah'ın halkı ülkedeki günahlar için derin bir yakarışta bulunacaklar. Kötü kişileri Allah'ın yasasını çiğnedikleri için yaklaşan tehlikeye ilişkin uyaracaklar. Anlatılamayacak bir kederle tövbe ederek Allah'ın huzurunda kendilerini alçaltacaklar. Kötü kişiler onların kederiyle alay edecek ve ciddi uyarılarını hor görecek. Ne var ki Allah halkının kederi ve üzüntüsü, günahın sonucunda soyluluğunu ve gücünü yitiren insan karakterlerini ortaya koyacaktır. Bunun nedeni imanlıların Mesih'e yaklaşmasıdır. Onlar gözlerini Mesih'in yetkin paklığına çevirmekte ve O'na kıyasla günahın çirkinliğini görmektedirler. Başarının ve zaferin sırrı yumuşak huyluluk ve alçakgönüllülükte yatar. Çarmıhın dibinde eğilenleri yücelik tacı beklemektedir.2GS 349.3

    Allah'a sadık kalarak dua edenler O'nun tarafından korunmaktadırlar. Kendileri ne kadar büyük bir güçle korunduklarının farkında olmayabilirler. Bu dünyanın yöneticileri Şeytan'ın kışkırtmasıyla Allah'ın halkını yok etmeye çalışmaktadır. Ancak Allah çocuklarının gözleri açık olsa, tıpkı İlyas'ın Dotan'daki kulu gibi Allah'ın meleklerinin çevrelerinde nasıl ordu kurduklarını ve karanlığın güçlerini engellediklerini göreceklerdir.2GS 349.4

    Allah'ın halkı canlarını O'nun huzuruna getirdikleri ve yürek paklığı için ricada bulundukları zaman onlar için şöyle buyruk verilir: “Üzerinden kirli giysileri çıkarın. Bak, suçunu kaldırdım. Sana bayramlık giysiler giydireceğim” (Zekarya 3:4). Mesih'in doğruluğunun lekesiz kaftanı Allah'ın denenmiş, ayartılmış, ama sadık kalmış çocuklarına giydirilir. Hor görülen azınlık, dünya tarafından bir daha asla kirletilemeyecek yüce giysilere kavuşacaktır. Onların adları bütün çağların sadık kalan imanlılarıyla birlikte Kuzunun yaşam kitabında kayıtlıdır. Aldatıcının kötülüğüne karşı direnmişler, ejderin kükremesinden korkarak geri çekilmemişlerdir. Böyleleri ayartıcının hilelerinden sonsuza dek korunacaklardır. Onların günahları, günahı başlatan İblis'e aktarılmış, başlarına güzel bir sarık geçirilmiştir.2GS 349.5

    Şeytan suçlamalarını yöneltirken, göze görünmeyen kutsal melekler Allah'a sadık olanların çevresinde dolaşarak onlara yaşayan Allah'ın mührünü vurmaktadır. Böyleleri alinlarında Baba'nın adı yazılı olduğu halde Kuzu'yla birlikte Siyon Dağında duracaklardır. Tahtın huzurunda dünyadan kurtarılan yüz kırk dört bin kişiden başkasının öğrenmediği yeni bir ezgi söyleyeceklerdir....Kuzu nereye giderse O'nun ardından giderler. Allah'a ve Kuzu'ya ait olacakların ilk bölümü olmak üzere insanlar arasından satın alınmışlardır. Ağızlarından hiç yalan çıkmamıştır. Kusursuzdurlar (Vahiy 14:4,5).2GS 350.1

    O zaman meleğin sözleri tam olarak gerçekleşmiş olacaktır: “Ey Başkahin Yeşu, sen ve önünde oturan kâhin arkadaşların, dinleyin! Çünkü onlar gelecek olayların önbelirtisidir. Dal adındaki kulumu ortaya çıkarıyorum” (Zekarya 3:8). Mesih halkının Kurtarıcısı ve Rab'bi olarak ortaya çıkacaktır. Gözyaşları ve aşağılanmayla dolu olan yolculukları Allah'ın ve Kuzu'nun huzurunda sevinç ve onura dönüşecektir. O gün Rab'bin filizi, İsrail halkından sağ kalanların güzelliği ve görkemi olacak; ülkenin meyvesi de onların kıvancı ve övüncü olacak. Siyon'da, yani Yeruşalim'de sağ kalanlara, “Yeruşalim'de yaşıyor” diye kaydedilenlere, “Kutsal” denilecek (Yeşaya 4:2,3).2GS 350.2

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents