Bölüm 36—Son Yahuda Kralı

Sidkiya, yönetiminin başında Babil kralının tam güvenine sahipti; Yeremya peygamber de onun deneyimli danışmanıydı. Babillilere karşı onurlu bir tavır takınarak ve Rab'bin Yeremya aracılığıyla ilettiği sözlere kulak vererek çok sayıda yüksek yetkilinin saygısını kazanabilir, onlara gerçek Allah'ın bilgisini aktarma fırsatına kavuşabilirdi. Böylece Babil'deki sürgünlere avantaj sağlayacak ve onlara birçok özgürlük kazandıracaktı. Allah'ın adı onurlandırılmış ve Yahuda ülkesinde kalanlar üzerlerine gelecek korkunç felaketlerden esirgenmiş olacaktı.2GS 262.1

Yeremya, Babil'e götürülenler de dahil olmak üzere Yahuda'nın tümüne ve Sidkiya'ya zafer kazananların geçici yönetimine sessizce teslim olmalarını öğütledi. Özellikle sürgünde olanların götürüldükleri ülkenin barışı için çalışmaları önem taşıyordu. Ne var ki bu, insan yüreğinin eğilimlerine karşıttı; Şeytan koşullardan yararlanarak hem Kudüs'te hem de Babil'de bulunan halkın arasında sahte peygamberler çıkmasını sağladı. Bu kişiler tutsaklık boyunduruğunun yakında kırılacağını ve ulusun önceki prestijinin düzeleceğini ilan ettiler.2GS 262.2

Bu tür pohpohlayıcı peygamberliklere kulak vermek kral ve sürgündekiler için ölümcül sonuçlar doğuracak, Allah'ın onlarla ilgili merhametli tasarılarına ket vuracaktı. İsyan çıkmaması ve büyük acıların yaşanmaması için Rab Yeremya'ya krizle gecikmeden yüzleşmesini buyurdu. Yahuda kralını isyanın sonucuna ilişkin bilgilendirilecekti. Siirgündekilere de yazılı bildirilerle öğüt verildi, yakında kurtulacaklarına inanarak aldanmamalıydılar. Yeremya şöyle duyurmuştu: “Aranızdaki peygamberlerle falcılara aldanmayın. Düş görmeye özendirdiğiniz kişilere kulak asmayın” (Yeremya 29:8). Bu bağlamda, Rab'bin önceden haberciler aracılığıyla bildirdiği üzere İsrail'i yetmiş yıllık tutsaklıktan sonra özgürlüğe kavuşturmaya yönelik tasarısından söz edildi.2GS 262.3

Allah tutsak halkına yumuşak bir şefkatle yaklaşarak İsrail'le ilgili tasarısını bildiriyordu! Sahte peygamberlere kulak asarak hızlı bir kurtuluş bekledikleri takdirde, Babil'deki durumlarının çok zorlaşacağını biliyordu. İsyan etmeleri ya da gösteri gibi bir etkinlikte bulunmaları Kıldani yetkililerin dikkatini çekebilir ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına yol açabilirdi. Acı ve felaketle dolü bir sonla karşılaşabilirlerdi. Allah onların bu durumu sessizce kabullenmelerini ve mümkün olduğu kadar hoş bir hizmet sunmalarını istiyordu. Onlara şöyle dedi: “Evler yapıp içinde oturun, bahçe dikip ürünlerini yiyin. Evlenin, oğullarınız, kızlarınız olsun; oğullarınızı, kızlarınızı evlendirin. Onların da oğulları, kızları olsun. Orada çoğalın, azalmayın. Sizi sürmüş olduğum kentin esenliği için uğraşın. O kent için Rab'be dua edin. Çünkü esenliğiniz onunkine bağlıdır” (5-7. ayetler).2GS 262.4

Babil'deki sahte öğretmenler arasında kutsal olduklarını iddia eden yoz bir yaşam süren iki kişi vardı. Yeremya bu adamların kötülüklerini ortaya koyarak onları bekleyen tehlikeye karşı uyarıda bulundu. Azarlandıkları için öfkelenen sahte öğretmenler, gerçek peygamberin etkinliğine karşı koydular, halkı ayaklandırarak onun sözlerine kuşku düşürdüler. Böylece Babil kralına tabi olmakla ilgili tanrısal öğüde meydan okudular. Rab Yeremya aracılığıyla sahte peygamberlerin Nebukadnessar'ın eline verileceğini ve onun gözleri önünde katledileceğini bildirdi. Bu peygamberlik kısa süre içinde gerçekleşti.2GS 263.1

Son günlerde gerçek Allah'ın temsilcileri olduklarını iddia edenler arasında isyan ve karışıklık çıkartmayı amaçlayan insanlar olacaktır. Yalan peygamberlik edenler insanların günahı hafife almalarını teşvik edeceklerdir. Kötü işlerinin korkunç sonuçlan ortaya çıktığında, tıpkı Yahudilerin kötü sonlarından ötürü Yeremya'yı sorumlu tutması gibi onlar da sıkıntılarından ötürü kendilerini sadık bir şekilde uyaranları sorumlu tutacaklardır. Ancak Yahve'nin peygamber aracılığıyla eskiden ilettiği sözler nasıl haklı çıktıysa, günümüzde de aynı şekilde haklı çıkacaktır.2GS 263.2

Yeremya Babillilere tabi olmayı öğütlerken tutarlı bir yol izlemişti. Bu öğüt yalnız Yahuda'ya değil, çevredeki uluslara da verilmişti. Sidkiya'nın yönetiminin ilk döneminde, Edom, Moav, Sur ve diğer ulusların elçileri Yahuda kralını ziyaret ettiler. Babil kralına karşı birleşerek isyan etmenin ya da savaş açmanın olanaklarını öğrenmek için gelmişlerdi. Elçiler bir karşılık beklerken Yeremya'ya Rab'bin sözü geldi; şöyle diyordu: Rab bana dedi ki: “Kendine sırımla bağlanmış tahta bir boyunduruk yap, boynuna geçir. Sonra Yeruşalim'e, Yahuda Kralı Sidkiya'ya gelen ulaklar aracılığıyla Edom, Moav, Ammon, Sur ve Sayda krallarına haber gönder” (Yeremya 27:2,3).2GS 263.3

Elçiler krallarına dönerek Allah'ın onları Babil kralı Nebukadnessar'ın eline verdiğine, onun ülkesinin zamanı gelene dek ona, oğluna ve torununa hizmet edeceklerini söyleyecekti (7.ayet).2GS 264.1

Elçiler yöneticilerine ayrıca Babil kralına hizmet etmeyi reddettikleri takdirde kılıçla, kıtlıkla ve vebayla cezalandırılacaklarını söyleyeceklerdi. Kendilerine bunun tersini ileten sahte peygamberlerin öğütlerine kulaklarını özellikle tıkamalıydılar. “Hangi ulus ya da krallık Babil Kralı Nebukadnessar'a kulluk edip boyunduruğuna girmezse, o ulusu onun eline teslim edene dek kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla cezalandıracağım” diyor Rab. “Size gelince, peygamberlerinizi, falcılarınızı, düş görücülerinizi, medyumlarınızı, büyücülerinizi dinlemeyin! Onlar size, Babil Kralı'na kulluk etmeyeceksiniz diyorlar. Size yalan peygamberlik ediyorlar. Bunun sonucu sizi ülkenizden uzaklaştırmak oluyor. Sizi süreceğim, yok olacaksınız. Ama Babii Kralı'nın boyunduruğuna girip ona kulluk eden ulusu kendi toprağında bırakacağım” diyor Rab. “O ulus toprağıbı işleyecek, orada yaşayacak” (8-11. ayetler). Merhametli Allah'ın bu kadar isyancı bir ulusa verebileceği en hafif ceza Babil yönetimine tabi olmaktı. Ancak bunu da reddederlerse Allah'ın terbiyesinin ağırlığını hissedeceklerdi.2GS 264.2

Yeremya üzerindeki boyundurukla Allah'ın isteğini bildirdiği zaman elçilerden oluşan kurulun şaşkınlığı doruk noktasına ulaştı.2GS 264.3

Yeremya, Babil yönetimine tabi olmakla ilgili buyruğun arkasında kararlı bir tavırla duruyordu. Rab'bin düşüncesini bildirmeye yeltenenlerden biri de Hananya'ydı. Halkın sakınmaları için uyarıldığı sahte peygamberlerden biri de bu adamdı. Kralın ve kurulun beğenisini kazanmak için itiraz etti, Allah'ın kendisine Yahııdiler için teşvik sözleri verdiğini söyledi: “İsrail'in Allahı, Her Şeye Egemen Rab diyor ki: “Babil Kralı'nın boyunduruğunu kıracağım. Babil Kralı Nebukadnessar'ın buradan alıp Babil'e götürdüğü Rab'bin Tapınağı'na ait bütün eşyaları iki yıl içinde buraya geri getireceğim. Yahuda Kralı Yehoyakim oğlu Yehoyakin'le Babil'e sürgüne giden bütün Yahudalılar'ı buraya geri getireceğim' diyor Rab, 'Çünkü Babil Kralı'nın boyunduruğunu kıracağım” (Yeremya 28:2-4).2GS 264.4

Kahinlerin ve halkın huzurunda duran Yeremya, Rab'bin belirlediği dönem süresince Babil kralına tabi olmaları için yalvardı. Hoşea'nın, Habakkuk'un, Sefanya'nın ve kendisi gibi diğer peygamberlerin azar ve uyarıyla yüklü bildirilerini örnek gösterdi. Tövbe edilmemiş günahların cezalarım hatırlattı. Allah'ın yargısı geçmişte tam anlamıyla habercilerine bildirdiği şekilde tövbesizleriıı üzerine gelmişti.2GS 265.1

Yeremya sözlerini şöyle sonuçlandırdı: “Ancak esenlik olacağını söyleyen peygamberin sözü yerine gelirse, onun gerçekten Rab'bin gönderdiği peygamber olduğu anlaşılır” (9.ayet). Eğer İsrail halkı riski göze almayı seçerse, gelecekteki gelişmeler kimin gerçek peygamber olduğunu gözler önüne serecekti.2GS 265.2

Yeremya'mn sözleri Hananya'nın meydan okumasına neden oldu. Yeremya'nın üzerindeki boyunduruğu alan Hananya onu kırarak şöyle dedi: “Rab diyor ki: 'Babil Kralı Nebukadııessar'm bütün ulusların boynuna taktığı boyunduruğu iki yıl içinde işte böyle kıracağım.1”2GS 265.3

Böylece Yeremya peygamber yoluna gitti (11.ayet). Bu çatışkı sahnesinden çekilmekten başka bir şey yapamayacağını anlamıştı. Ne var ki Yeremya'ya başka bir söz geldi: “Git, Hananya'ya de ki: 'Rab şöyle diyor: Sen tahtadan yapılmış boyunduruğu kırdın, ama yerine demir boyunduruk yapacaksın! Çünkü İsrail'in Allahı, Her Şeye Egemen Rab diyor ki: Babil Kralı Nebukadnessar'a kulluk etmeleri için bütün bu ulusların boynuna demir boyunduruk geçirdim, ona kulluk edecekler. Yabanıl hayvanları da onun denetimine vereceğim.'”2GS 265.4

Peygamber Yeremya Peygamber Hananya'ya, “Dinle, ey Hananya!” dedi, “Seni Rab göndermedi. Ama sen bu ulusu yalana inandırdın. Bu nedenle Rab diyor ki: 'Seni yeryüzünden silip atacağım. Bu yıl öleceksin. Çünkü halkı Rab'be karşı kışkırttın.”' Peygamber Hananya o yılın yedinci ayında öldü (13-17. ayetler).2GS 265.5

Sahte peygamber halkın Yeremya'ya ve onun bildirisine duyduğu imansızlığı körüklemişti. Kendisini Rab'bin habercisi ilan ederek kötülük yapmış ve bunun bedelini ölümle ödemişti. Yeremya beşinci ayda Hananya'nın ölümünü bildirmiş, bu sözler yedinci ayda gerçekleşmişti.2GS 265.6

Sahte peygamberlerin sözlerinin yarattığı rahatsızlık Sidkiya'nın üzerine hainlik gölgesi düşürmüştü. Babil'in mandasında krallık edebilmesi için hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçmeliydi. Kudüs'teki elçiler çevredeki uluslara dağıldıktan hemen sonra böyle bir eylem için fırsat buldu. Seraya adlı sessiz bir önderle birlikte önemli bir görev için Babil'e yolculuğa çıktı (Yeremya 51:59). Sidkiya Kıldani sarayına yaptığı bu ziyaret sırasında Nebukadnessar'a bağlılık yemini etti.2GS 265.7

Babil kralı, Daniel ve diğer İbrani tutsaklar aracılığıyla gerçek Allah'ın gücü ve yetkisiyle tanışmıştı. Sidkiya sadık kalacağına ilişkin bir kez daha yemin edince Nebukadnessar, İsrail'in Rabbi adına bu vaat üzerine ant içmesini istedi. Sidkiya kendi andına saygı gösterseydi, insanlar İbranilerin Allahına bağlı olanların davranışını izleyerek Allah'ın adını onurlandıracaklardı.2GS 266.1

Ne var ki Yahuda kralı yaşayan Allah'ın adını onurlandırma ayrıcalığını gözden kaçırdı. Sidkiya hakkında şöyle yazılmıştır: “Allahı Rab'bin gözünde kötü olanı yaptı. Rab'bin sözünü bildiren Peygamber Yeremya'nın karşısında alçakgönüllü davranmadı. Sidkiya Allah adıyla kendisine bağlı kalacağına ant içiren Kral Nebukadnessar'a karşı ayaklandı. İsrail'in Allahı Rab'be dönmemek için direnerek inat etti” (2.Tarihler 36:12,13).2GS 266.2

Yeremya, Yahuda ülkesinde tanıklık etmeyi sürdürürken Babil'deki tutsaklar arasında Hezekiel peygamber ortaya çıktı. Hezekiel'in amacı sürgündekileri uyarmak, teselli etmek ve Yeremya aracılığıyla iletilen Rab'bin sözlerini doğrulamaktı. Sidkiya'nın yönetimde kaldığı yıllarda Hezekiel, tutsakları Kudüs'e erken döneceklerine ilişkin umutlandırmaya yönelik sahte peygamberliklere güvenmenin boşluğunu ortaya koydu. Bunların yanı sıra, çeşitli simgeler ve ciddi bildirilerle Kudüs'ün kuşatılacağım ve tümüyle yıkılacağını bildirecekti.2GS 266.3

Sidkiya'nın yönetiminin altıncı yılında Rab Hezekiel'e bir görüm gösterdi. Kudüs'te, Rab'bin evinde ve hatta iç avluda sürüp giden iğrenç uygulamaları açığa vurdu. Peygamber gözlerinin önünden geçen çeşit çeşit sürüngenlere, iğrenç hayvan şekillerine ve İsrail halkının bütün putlarına şaşkın şaşkın bakakaldı (Hezekiel 8:10).2GS 266.4

Halkın arasında ruhsal önderlik etmesi gereken ve sayıları yetmişe varan ihtiyarlar, tapınak avlusunun kutsal kısımlarında putperest simgelere buhur sunarken görüldüler. Yahudalılar putlara eğilirlerken şöyle diyorlardı: “Rab bizi görmüyor, Rab ülkeyi bıraktı” (11,12. ayetler).2GS 266.5

Peygamber daha da iğrenç şeyler görecekti. “Bundan sonra beni Rab'bin Tapınağı'nın kuzeye bakan kapısının giriş bölümüne götürdü. Orada oturup Tammuz için ağlayan kadınları gördüm. Bana, 'İnsanoğlu, bunu gördün mü? Bundan daha iğrenç şeyler de göreceksin' dedi. Beni Rab'bin Tapınağı'nın iç avlusuna götürdü. Tapınağın girişinde, eyvanla sunak arasında yirmi beş kadar adam vardı. Sırtlarını Rab'bin Tapınağına, yüzlerini doğuya dönmüş, güneşe tapıyorlardı” (13-16. ayetler).2GS 267.1

Hezekiel'i Yahuda ülkesinin yüksek yerlerini gösteren yüce Rab peygambere şöyle sordu: “İnsanoğlu, bunları gördün mii? Yahuda halkı burada yaptığı iğrenç şeyler yetmiyormuş gibi, ülkeyi zorbalıkla doldurup beni sürekli öfkelendiriyor. Bak, dalı nasıl burunlarına uzatıyorlar. Bundan ötürü onlara öfkeyle davranacak, acımayacağım, onları esirgemeyeceğim. Yüksek sesle beni çağırsalar bile onları dinlemeyeceğim” (17,18. ayetler).2GS 267.2

Rab Yeremya aracılığıyla küstahlık ederek kendi adında halkın huzuruna çıkmaya yeltenen kötü yürekli adamlara ilişkin şöyle dedi: “Peygamber de kâhin de tanrısız; Tapınağımda bile kötülüklerini gördüm” (Yeremya 23:11). Sidkiya'nın devrini kaleme alan tarihçi, tapınağın kutsallığının kirletilmesine ilişkin Yahuda'ya yönelik korkunç suçlamayı yineledi: “Üstelik kâhinlerin ve halkın önderleri de öbür ulusların iğrenç törelerine uyarak ihanetlerini gitgide artırdılar ve Rab'bin Yeruşalim'de kutsal kıldığı tapınağını kirlettiler” (2.Taı ihler 36:14).2GS 267.3

Yahuda krallığının kötü sonu hızla yaklaşıyordu. Rab artık onları en ciddi yargıdan esirgeyeceğine dair hiçbir ümit vermiyordu: “Cezasız kalacağınızı mı sanıyorsunuz? Sizi cezasız bırakmayacağım” (Yeremya 25:29).2GS 267.4

Ancak bu sözler bile alayla karşılandı. Rab şöyle sordu: “İnsanoğlu, İsrail'de yaygın olan, 'Günler geçiyor, her görüm boşa çıkıyor' deyişinin anlamı nedir? Onlara de ki: 'Rab Yahve şöyle diyor: Ben bu deyişe son vereceğim. Bundan böyle İsrail'de bir daha söylenmeyecek.' Yine onlara de ki: 'Her görümün yerine geleceği günler yaklaştı. Artık İsrail halkı arasında yalan görüm ya da aldatıcı falcılık olmayacak.2GS 267.5

Ama ben Rab, ne dersem gecikmeden olacak. Siz, ey asi İsrail halkı, söylediklerimin tümünü sizin günlerinizde yerine getireceğim. Böyle diyor Rab Yahve.'”Rab bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, İsrail halkı, 'Onun gördüğü görüm uzak günler için, peygamberlik sözleri de uzak gelecekle ilgili' diyor. “Bundan ötürü onlara de ki: 'Rab Yahve şöyle diyor: Söylediğim sözlerden hiçbiri artık gecikmeyecek, ne dersem olacak. Böyle diyor Rab Yahve'” (Hezekiel 12:22-28).2GS 268.1

Ulusu yıkıma götürenlerin en önde geleni kralları Zedekiya'ydı. Peygamberler aracılığıyla iletilen Rab'bin buyruklarını tümüyle bırakan, Nebukadnessar'a minnet borcu olduğunu unutan, İsrail'in Allahı Rab'bin adında ettiği andı çiğneyen Yahuda kralı peygamberlere, müttefikine ve Allahına karşı başkaldırdı. Kendi bilgeliğinin kibriyle böbürlenerek at ve asker istemek için Mısır'a elçilerini gönderdi.2GS 268.2

Rab her kutsal emaneti kirleten kralla ilgili şöyle sordu: “Yahuda Kralı başaracak mı? Böyle şeyler yapan kurtulur mu? Yaptığı antlaşmayı bozan kurtulur mu? Rab Yahve, varlığım hakkı için diyor, onu tahta oturtan kralın ülkesinde, Babil'de ölecek. Çünkü içtiği andı küçümsedi, yaptığı antlaşmayı bozdu. Babilliler birçok kişiyi yok etmek için toprak rampalar, kuşatma duvarları yaptığında, Firavun güçlü ordusu ve büyük kalabalıklarla savaşta ona yardımcı olmayacak. Yaptığı antlaşmayı bozarak içtiği andı küçümsedi. Söz verdiği halde, bütün bunları yaptı. Bu yüzden kurtulmayacak” (Hezekiel 17:15-18).2GS 268.3

Kötü yürekli önder için son hesaplaşma günü gelmişti. “Sen, ey saygısız, kötü İsrail önderi, günün yaklaştı, sonunda yargı günün geldi. Sarığı çıkar, tacı kaldır. Artık eskisi gibi olmayacak. Alçakgönüllü yükseltilecek, gururlu alçaltılacak. Yıkım! Yıkım! Kenti yerle bir edeceğim! Hak sahibi gelinceye dek onarılmayacak. Kenti ona vereceğim.” Mesih'in kendisi gelene dek Yahuda'da başka bir kral olmayacaktı (Hezekiel 21:25-27).2GS 268.4