Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 27: Tanrı Sina Dağı'nda Yasasını Veriyor

    Bu bölüm Çıkış 19-24'e dayanmaktadır.

    Musa, Sina Dağı'nda konakladıktan kısa bir süre sonra Tanrı'yla görüşmek için dağa çağrıldı. İsrail'in yüce Tanrı'yla daha yakın ve özel bir ilişki kurmasının zamanı gelmişti. İsrail, Tanrı'nın hükmü altında yaşayan bir ulus olacaktı: “‘Mısırlılar'a ne yaptığımı, sizi nasıl kartal kanatları üzerinde taşıyarak yanıma getirdiğimi gördünüz. Şimdi sözümü dikkatle dinler, antlaşmama uyarsanız, bütün uluslar içinde öz halkım olursunuz. Çünkü yeryüzünün tümü benimdir. Siz benim için bir kâhinler krallığı, kutsal bir ulus olacaksınız.’ İsrailliler'e böyle söyleyeceksin.”1GS 166.1

    Musa kampa döndü ve İsrail halkının ihtiyarlarına tanrısal bildiriyi iletti. Bütün halk bir ağızdan, “Rab'bin söylediği her şeyi yapacağız” diye yanıt verdiler. İsrail halkı Tanrıyla böylece ciddi bir ant-laşma yapmış oldu. Tanrıyı kendi yöneticileri olarak benimsediler ve O'nun yetkisi altına girmeye razı oldular.1GS 166.2

    Tanrı'nın yasasını halka vermesi, yüreklere korku salan bir yücelik eşliğinde gerçekleşmiştir. Bu nedenle Tanrı'nın hizmetiyle ilgili olan her konuda büyük bir saygı gösterilmelidir. Rab Musa'ya şöyle dedi: “Git, bugün ve yarın halkı arındır” dedi, “Giysilerini yıkasınlar. Üçüncü güne hazır olsunlar. Çünkü üçüncü gün bütün halkın gözü önünde ben, Rab Sina Dağı'na ineceğim.” Bütün halk Tanrı'nın huzuruna çıkmak için ciddi bir hazırlık yapmalıydı. Hem kendilerini hem de giysilerini kirden arındırmalıydılar. Yüreklerinin paklanması için kendilerini alçaltmalı, oruç ve duaya vermeliydiler.1GS 166.3

    Üçüncü günün sabahı Sina'nın dorukları kalın, siyah ve yoğun bir bulutla örtüldü. Bütün dağ karanlığa ve gizeme gömüldü. Bir boru sesi işitildi; halk Tanrı'yla buluşmaları için davet ediliyordu. Koyu karanlığın içinde şimşekler çaktı; yıldırımların gürültüsü çevredeki tepelerde yankılandı. “Sina Dağı'nın her yanından duman tütüyordu. Çünkü Rab dağın üstüne ateş içinde inmişti. Dağdan ocak dumanı gibi duman çıkıyor, bütün dağ şiddetle sarsılıyordu.” İsrail halkı korkudan titremeye başladı. Musa bile, “Çok korkuyor ve titriyorum” demişti (İbraniler 12:21).1GS 166.4

    Yıldırımlar son bulunca boru sesi de sustu. Yeryüzünün sarsıntısı sona erdi. Ardından sessizlik geldi ve Tanrı'nın sesi işitildi. Tanrı dağın üzerindeki koyu karanlıktan konuşmaya başlayarak yasasını açıkladı.1GS 166.5

    “Seni Mısır'dan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrın Yahve benim.” Tanrı onları Mısır'dan çıkarmış, denizde yol açmış, Firavun'u ve ordusunu yok etmişti. Şu anda konuşan O'ydu.1GS 167.1

    Tanrı, yasasını koruyanlar ve tutanlar kılarak İbranileri onurlandırdı. Ancak yasanın bütün yeryüzünde hürmet görmesi ve titizlikle uygulanması gerekiyordu. On Buyruğun gerekleri bütün insanlığı kapsıyordu; her insanın eğitilmesi ve yönetilmesi için verilmişti. İnsanın Tanrı'ya ve diğer insanlara karşı görevlerini içeren On Buyruk dev sevgi temeline dayanıyordu. “Tanrın olan Rab'bi bütün yüre-ğinle, bütün canınla, bütün gücünle ve bütün aklınla sev. Komşunu da kendin gibi sev” (Luka 10:27). Bu iki ilke On Buyruk aracılığıyla her insana sesleniyordu.1GS 167.2

    1. “Benden başka tanrın olmayacak.” Tanrı'ya olan sevgimizi azaltan ya da O'na sunmamız gereken hizmete engel olan herhangi bir şey tanrımız haline gelmiştir.1GS 167.3

    2. “Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın. Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın.1GS 167.4

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents