Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Halkın Talepleri İsyana Dönüşüyor

    Halk korku içinde Musa'dan yardım istediler. Musa Rab'be yakardı ve ateş söndü. Ne var ki, bu korkutucu yargı halkı tövbeye ve alçakgönüllülüğe yönelteceği yerde yakınmalarını daha da artırdı. Halk çadırlarının girişinde toplanıp ağlamaya ve yas tutmaya başladı: “Keşke yiyecek biraz et olsaydı! Mısır'da parasız yediğimiz balıkları, salatalıkları, karpuzları, pırasaları, soğanları, sarımsakları anımsıyoruz. Şimdiyse yemek yeme isteğimizi yitirdik. Bu mandan başka hiçbir şey gördüğümüz yok.” Bütün bu yoksunluğa rağmen oymakların içinde hastalanmış ya da zayıf düşmüş tek bir kişi bile yoktu.1GS 210.3

    Musa'nın yüreği parçalandı. Musa önceden halkın yok olmasındansa kendi adının yaşam kitabından silinmesini dilemişti. Onlar ise işte böyle bir karşılık veriyorlardı. Her türlü sıkıntıdan ve acıdan Musa'yı sorumlu tutuyorlardı. Sıkıntıya boğulan Musa, Tanrı'ya güvenmemek için ayartılıyordu. Duası neredeyse bir yakınmayı andırıyordu: Rab'be, “Kuluna neden kötü davrandın?” dedi, “Seni hoşnut etmeyen ne yaptım ki, bu halkın yükünü bana yüklüyorsun? Bütün bu halka ben mi gebe kaldım? Onları ben mi doğurdum? Öyleyse neden emzikteki çocuğu taşıyan bir dadı gibi, atalarına ant içerek söz verdiğin ülkeye onları kucağımda taşımamı istiyorsun? Bütün bu halka verecek eti nereden bulayım? Bana, ‘Bize yiyecek et ver’ diye sızlanıp duruyorlar. Bu halkı tek başıma taşıyamam, bunca yükü kaldıramam. Bana böyle davranacaksan eğer gözünde lütuf bulduysam lütfen beni hemen öldür de kendi yıkımımı görmeyeyim.”1GS 210.4

    Rab bu duaya yanıt verdi ve sağduyulu yetmiş kişiyi çağırarak Musa'nın sorumluluğunu onlara paylaştırdı. Bu önderlerin seçilmesi belki isyanın yatıştırılmasına yardımcı olacak, ama çeşitli kötülüklere yol açacaktı. Musa Tanrı'nın gücüne ve iyiliğine dayanarak imanla yaşamaya devam etseydi, bu adamların seçilmesine gerek kalmayacaktı. Bütün yüreğiyle Rab'be güvenseydi, Rab onu sürekli olarak yönlendirecek ve her acil durumda güç verecekti.1GS 211.1

    Musa yetmiş ihtiyarın atanmasını duyurdu. Musa'nın seçilmiş olan bu önderleri görevlendirmesi, çağımızdaki hakimler ve meclis üyeleri için bir örnek oluşturabilir: “Ayrıca yargıçlarınıza, ‘Kardeşleriniz arasındaki sorunları dinleyin1 dedim, ‘Bir adamla İsrailli kardeşi ya da bir yabancı arasındaki davaları doğrulukla yargılayın. Yargılarken kimseyi kayırmayın; küçüğe de, büyüğe de aynı gözle bakın. Hiç kimseden korkmayın. Yargı Tann'ya özgüdür. Çözemeyeceğiniz bir sorun olursa bana getirin, ben gerekeni yaparım’” (Tesniye 1:16,17).1GS 211.2

    “Sonra Rab bulutun içinde inip Musa'yla konuştu. Musa'nın üzerindeki Ruh'tan alıp yetmiş ileri gelene verdi. Ruh'u alınca peygamberlik ettilerse de, daha sonra hiç peygamberlik etmediler.” Tıpkı Pentikost gününde öğrenciler gibi ihtiyarlar da gökten gelen güçle kuşandılar. Onları topluluğun huzurunda onurlandırmak Rab'bi hoşnut etmişti. Böylece halk onlara güven duyacaktı.1GS 211.3

    Denizden esen güçlü rüzgar bıldırcın sürülerini getirdi: “Rüzgar bıldırcınları ordugahın her yönünden bir günlük yol kadar uzaklığa, yerden iki arşın yüksekliğe indirdi.”1GS 211.4

    Halk o gün, gece ve ertesi gün mucizevi bir şekilde sağlanan yiyecekleri toplamaya çalıştı. O anda yenilmeyecek olan et, kurutma yoluyla saklanacak ve böylece vaat edildiği gibi bir aylık yiyecek sağlanmış olacaktı.1GS 211.5

    Tanrı, halkı için en iyi olmayan yiyeceği onların ısrarı üzerine sağladı. Ama halk bunun sonuçlarına katlandı. Hiç sınır tanımadan yiyip içtiler ve taşkınlıkları hızla cezalandırıldı. “Rab öfkelendi, onları büyük bir yıkımla cezalandırdı.” Aralarında en suçlu olanlar, özlem duydukları yiyeceği tadar tatmaz vuruldular.1GS 212.1

    Sonraki konaklama yeri olan Haserot'ta Musa'yı daha acı bir sınav bekliyordu. Harun ve Miryam, İsrail'de onurlu ve yüksek bir önderlik konumundaydılar. Her ikisi de İbraniler'in kurtuluşunda Musa'nın yanında yer almıştı. Şiir ve müzik alanında zengin yetenekleri olan Miryam, Kızıldeniz'in kıyısında İsrailli kadınlara ezgi ve dans ile öncülük etmişti. Halkın gözünde ve göklerin huzurunda Musa ve Harun'dan sonra ikinci sırada geliyordu.1GS 212.2

    Ne var ki yetmiş ihtiyarın seçilmesinde Miryam ve Harun'a danışılmamıştı, bu da onları kıskançlığa yöneltti. Konumlarının ve yetkilerinin göz ardı edildiğini hissettiler. Musa'nın önderlik yükünü eşit şekilde paylaştıklarını düşündüklerinden, başka yardımcıların seçilmesini gereksiz görüyorlardı.1GS 212.3

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents