Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 50: Ondalık ve Sunu Bereketleri

    İbrani ekonomisinde halkın gelirinin onda biri toplu tapınmayı desteklemeye ayrılırdı. “İster toprağın ürünü, ister ağacın meyvesi olsun, toprakta yetişen her şeyin ondalığı Rab'be aittir. Rab için kutsaldır” (Levililer 27:30).1GS 297.1

    Ne var ki ondalık sistemi İbranilerle başlamamıştır. Rab en eski zamanlardan beri kendisine ondalık sunulmasını istemiştir. İbrahim, Tanrı'nın kahini olan Melkisedek'e ondalık veriyordu (Yaratılış 14:20). Yakup Rab'be şöyle vaat etmişti: “Anıt olarak diktiğim bu taş Tanrının evi olacak. Bana vereceğin her şeyin ondalığını sana vereceğim” (Yaratılış 28:22). Tanrı her türlü bereketin kaynağıdır; insan O'na şükran sunmalıdır.1GS 297.2

    “’Gümüş de, altın da benim’ diyor Her Şeye Egemen Rab” (Hagay 2:8). İnsanlara zenginleşme gücü veren Tanrı'dır. Her şeyin kendisinden çıktığı bilinsin diye Rab verdiklerinin onda birini geri ister.1GS 297.3

    Ondalık Rab'bin olduğu gibi yedinci gün de Rabbindir (Çıkış 20:10). Tanrı insanın zamanının ve varlığının bir kısmını talep etmektedir. Kişi bunları kendi çıkarları için kullanmamalıdır.1GS 297.4

    Ondalık tapınak hizmetini yürüten Levililere verilecekti. Ancak kutsal amaçlar için yapılacak katkıların sınırı yoktu. Tapınma çadırı ve sonra da tapmak, kişilerin gönüllü verdikleri sunulardan yapılmış ve onarılmıştı. Musa tapınma çadırının hizmetleri için her kişinin katkıda bulunmasını buyurmuştu. Zaman zaman Tanrı'ya günah ve şükran sunuları da getiriliyordu. Ayrıca insanlar yoksullar için de katkıda bulunuyorlardı.1GS 297.5

    Halk toprakların ve sürülerin gerçek sahibinin Tanrı olduğunu sürekli hatırlamalıydı. Güneşi doğuran, tohum atma ve hasat zamanları için yağmuru yağdıran Tanrı'ydı. Tanrı insanları kendisine ait olan şeylerin kahyaları yapmıştı.1GS 297.6

    İsrail halkı toprakların, meyve bahçelerinin ve bağların ilk ürünlerini toplayıp tapınma çadırına getirdikleri zaman halk toplu halde Tanrı'nın iyiliğini anardı. Kahin armağanı kabul eder, sunuyu getiren ise şöyle derdi: “Babam göçebe bir Aramlı'ydı. Sayıca az kişiyle Mısır'a gidip orada yaşamaya başladı. Orada büyük, güçlü, kalabalık bir ulus oldu. Bizi buraya getirdi; bu ülkeyi, süt ve bal akan ülkeyi bize verdi. Şimdi, ya Rab, bana verdiğin toprağın ürününün ilk yetişenini getiriyorum” (Tesniye 26:5,9,10).1GS 297.7

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents