Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bir Melek Kapıyı Kapatıyor

    Kır hayvanlan ve göğün kuşları sığınağa girmişlerdi. Nuh ve ailesi geminin içinde kaldılar. Rab kapıyı kapattı. İnsanların kapa-tamayacağı dev kapı gözle görülmeyen eller tarafından kapandı. Nuh içeride, Tanrı'nın merhametini reddedenler ise dışarıda kaldı. Mesih göğün bulutlarından ikinci kez gelmeden önce suçlular için yalvarışına son verecektir. Göğün merhamet kapısı kapatılacaktır. O zaman Tanrı'nın lütfu artık kötü insanları kısıtlamayacak, Şeytan, Tanrı'nın merhametini reddedenleri tümüyle denetim altına alacaktır. Nuh nasıl gemiye kapatıldıysa, doğru kişileri de o gün Tanrı'nın gücü koruyacaktır.1GS 46.5

    Nuh ve ailesi gemiye girdikten sonra yedi gün geçmiş ama yaklaşan fırtınaya ilişkin hiçbir belirti görülmemişti. Bu süre içinde imanları sınandı. Dışarıdaki dünya zaferle bayram ediyordu. Tanrı'nın gücünün belirtilerini alaylı işaretlerle taklit ediyorlardı. Geminin çevresinde toplanıyor ve içeridekilerle alay ediyorlardı.1GS 47.1

    Ancak sekizinci gün göğü karanlık bulutlar kapadı. Yıldırımlar düşmeye ve şimşekler çakmaya başladı. Kısa bir süre sonra büyük yağmur damlaları dökülmeye başladı. Dünya hiçbir zaman böyle bir şeye tanık olmamıştı; insanların yürekleri korkuyla doldu. İnsanlar, “Acaba bu Nuh'un sözünü ettiği olay mı?” diye gizlice soruyordu. Hayvanlar büyük bir dehşete kapılarak çılgınca koşturmaya başladılar. Sonra “Enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı.” Bulutlardan oluk oluk su boşanıyordu. Irmaklar taşarak vadilere doldu. Yerkabuğu inanılmayacak baskılarla çatlayarak dipten su fışkırtmaya başladı.1GS 47.2

    İnsanlar gökemli binalarına, güzel bahçelerine ve putlarını koydukları oyuklara baktılar. Bir zamanlar insanların sunulduğu kurban sunakları yıkılmaya başladı. Putperestler yaşayan Tanrı'nın gücü karşısında dehşetle sarsıldılar.1GS 47.3

    Fırtınanın şiddeti arttıkça, insanlar ve hayvanlar dizginlenemeyen bir korkuya kapıldılar. Tanrı'nın yetkisini hor görenler artık ağlayarak feryat ediyorlardı. Bazıları Tanrıya küfrederken bazıları dehşetle çılgına dönmüş bir şekilde gemiye koştular ve içeri alınmak istediler. Nihayet gökte bir Tanrı'nın bulunduğu herkesçe anlaşılıyordu.1GS 47.4

    Bazıları Tanrıyı çağırdılar, ama Tanrı kulağını kapatmıştı. O korkunç anlarda Tanrı'nın yasasını çiğnedikleri için yıkıma uğradıklarını anladılar. Ne var ki o zaman bile tövbe etmeye yanaşmadılar. O anda yargı son bulmuş olsa bile göğe isyan etmekten vazgeçmeyeceklerdi.1GS 47.5

    Gemiye tutunmaya çalışan insanlar coşkun suların, çarptıkları kayaların ve ağaçların etkisiyle kopup düştüler. Dev gemi acımasız rüzgarın vuruşuyla sarsılıyordu. İçerideki hayvanlar korku ve acıyla bağrışıyordu. Ama gemi güvenli bir şekilde yükselmeye başladı. Melekler onu korumakla görevlendirilmişlerdi.1GS 47.6

    İnsanların bazıları kendilerini ve çocuklarını güçlü hayvanlara bağladılar. Bu hayvanların yükselen sulardan kurtulmak için en yüksek yerlere çıkacağını biliyorlardı. Bazıları da yüksek ağaçlara ve tepelere kaçtılar. Ama ağaçlar köklerinden sökülüyor, sular tepeleri aşıyordu. Kuru ve güvenli bir yer bulmak için son bir çabayla yukarılara tırmananlar, dalgalarla sürüklenip gittiler.1GS 48.1

    En yüksek dağların doruklarına ulaşan insanlar, aşağıya baktıklarında kıyışız bir okyanus gördüler. Tanrı kulunun uyarıları artık bir alay konusu olmaktan çıkmıştı. Yıkıma giden günahkarlar, kendilerine bir saat daha bağışlanması ve Nuh'un dudaklarından son bir çağrı daha duymak için yalvardılar. Ne var ki Tanrı'nın hem adaleti hem de sevgisi günaha bir sınır koymuştu. Tanrı'yı hor görenler kara derinliklerde yok olup gittiler.1GS 48.2

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents