Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    İsyan ve Açık Ayaklanma

    Yanlış yola giren gözcüler, Kalev'e, Yeşu'ya, Musa'ya ve Tanrı'ya inatla direndiler. Sözlerine destek vermek için gerçeği çarpıttılar; “Boydan boya araştırdığımız ülke, içinde yaşayanları yiyip bitiren bir ülkedir.” Bu hem kötü hem de yalan bir haberdi. Gözcüler önceden ülkenin verimli ve geniş, insanların da dev yapılı olduklarını söylemişlerdi. Böyle bir ülkenin içinde yaşayanları yiyip bitirmesi olanaksızdır.1GS 216.2

    İsyan çabuk yayıldı. Halk sanki bir anda aklını yitirdi. Yanlarındaki bulut sütununda bulunan meleğin bu olanları gözlediğini unutarak Musa'ya ve Harun'a hakaret ettiler. Sonra da Tanrı'ya çıkıştılar: “Rab neden bizi bu ülkeye götürüyor? Kılıçtan geçirilelim diye mi? Karılarımız, çocuklarımız tutsak edilecek. Mısır'a dönmek bizim için daha iyi değil mi?” Halk böyle söylenerek yalnız Musa'yı değil, Tanrı'nın kendisini de hile yapmakla suçlamış oldular; Tanrı onlara, ele geçiremeyecekleri bir ülke vaat etmişti.1GS 216.3

    Kalev ve Yeşu isyanı yatıştırmaya çalıştı. Halkın arasına inerek şöyle dediler: “İçinden geçip araştırdığımız ülke çok iyi bir ülkedir. Eğer Rab bizden hoşnut kalırsa, süt ve bal akan o ülkeye bizi götürecek ve orayı bize verecektir. Ancak Rab'be karşı gelmeyin. Orada yaşayan halktan korkmayın. Onları ekmek yer gibi yiyip bitireceğiz. Koruyucuları onları bırakıp gitti. Ama Rab bizimledir. Onlardan korkmayın!”1GS 216.4

    Tanrı'nın antlaşması sayesinde İsrail'in ülkeye sahip olacağı kesindi. Ancak güvenilir olmayan gözcülerin yanlış haberleri kabul edildi. Bütün halk aldandı. Hainler işlerini görmüşlerdi. Eğer kötü haberi iki kişi, iyi haberi ise on kişi getirmiş olsaydı, halk kötü imansızlığı yüzünden yine o iki kişiye inanacaktı.1GS 216.5

    Kalev ve Yeşu'nun taşlanmasına karar verildi. Çılgına dönen kalabalık çığlıklar atarak ilerlemeye başladılar. Ama birden ellerindeki taşları düşürdüler ve korkuyla donakaldılar. Tanrı araya girmişti. Rab'bin yüceliği, tapınma çadırını bir ateş gibi aydınlattı. Halk durakladı; isyanı devam ettirecek cesaretleri yoktu. Kötü haber getiren gözcüler dehşete kapılarak çadırlarına koştular.1GS 216.6

    Musa kalktı ve tapmağa girdi. Rab ona şöyle duyurdu: “Onları salgın hastalıkla cezalandıracağım, mirastan yoksun bırakacağım. Ama seni onlardan daha büyük, daha güçlü bir ulus kılacağım.” Ancak Musa, halk için yine yakarmaya başladı: “Eğer bu halkı bir insanmış gibi yok edersen, senin ününü duymuş olan bu uluslar, ‘Rab ant içerek söz verdiği ülkeye bu halkı götüremediği için onları çölde yok etti’ diyecekler. “Şimdi gücünü göster, ya Rab. Demiştin ki: ‘Rab tez öfkelenmez, sevgisi engindir, suçu ve başkaldırıyı bağışlar.’ Mı-sır'dan çıkışlarından bugüne dek bu halkı nasıl bağışladıysan, büyük sevgin uyarınca onların suçunu bağışla.”1GS 217.1

    Rab İsrail'i hemen o anda yok etmemeye söz vermişti. Ancak inançsızlıklarından ve korkaklıklarından ötürü düşmanlarını alt edecek gücü göstermeyecekti. Onlara merhametli davranarak Kızıldeniz'e dönmelerini söyledi.1GS 217.2

    Halk isyan ederek, “Keşke çölde ölsek!” demişlerdi. Şimdi bu duaya cevap veriliyordu: “‘Varlığım adına ant içerim ki, söylediklerinizin aynısını size yapacağım: Cesetleriniz bu çöle serilecek. Bana söylenen, yirmi ve daha yukarı yaşta sayılan herkes çölde ölecek. Ama tutsak edilecek dediğiniz çocuklarınızı oraya, sizin reddettiğiniz ülkeye götüreceğim; orayı tanıyacaklar.” Rab Kalev hakkında da şöyle dedi: “Ama kulum Kalev'de başka bir ruh var, o bütün yüreğiyle ardımca yürüdü. Araştırmak için gittiği ülkeye onu götüreceğim, onun soyu orayı miras alacak.” Gözcüler kırk gün yolculuk yaptığı gibi İsrail halkı da çölde kırk yıl dolaşacaktı.1GS 217.3

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents