Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Günlük Hizmet

    Her sabah ve akşam bir yıllık bir kuzu sunakta yakılırdı. Bu da ulusun günlük adanmışlığını ve Mesih'in kanma bağımlı olduklarını gösterirdi. Sununun kusursuz olması gerekiyordu, çünkü kendisini günahsız ve kusursuz bir kuzu gibi sunacak olan Mesih'i simgeliyordu (1.Petrus 1:19). Elçi Pavlus şöyle diyor: “Bunun için ey kardeşler, Tanrfnın merhameti uğruna size yalvarırım: kendinizi Tanrı'ya diri, kutsal ve O'nu hoşnut eden bir kurban olarak sunun. Ruhsal tapınışınız budur” (Romalılar 12:1). Bütün yürekleriyle Tanrıyı sevenler, O'na ellerinden gelen en iyi hizmeti sunmak isteyecekler, bütün varlıklarını O'nun isteğiyle uyumlu kılmak için gayret göstereceklerdir.1GS 193.1

    Buhur sunan kahin, Tanrfnın huzuruna günlük hizmetlerden daha dolaysız bir şekilde yaklaşmaktadır. Bağışlanma kapağının üzerinde beliren Tanrfnın yüceliği, birinci bölmeden kısmen görülebilirdi. Kahin Rab'bin huzurunda buhur sunduktan sonra gözlerini sandığa çevirir, tanrısal yüceliğin merhamet kapağının üzerine indiğini ve en kutsal yeri doldurduğunu görürdü. Kahinin sık sık çadırın kapısına çekilmesi istenirdi. Kahin nasıl göremediği bağışlanma kapağına bakıyorsa, Tanrı da halkını aynı şekilde dualarını yukarıdaki tapınakta kendileri için yalvarışta bulunan yüce başkahin Mesih'e yöneltmelidir.1GS 193.2

    Buhur Mesih'in yalvarışını ve yetkin doğruluğunu temsil etmektedir. İnsanlar, Mesih'in doğruluğuna iman yoluyla kavuşurlar. Böylece Tanrı, günahlı insanların tapınmasını kabul eder. Tanrıya kan ve buhurla yaklaşılmalıydı. Bunlar tövbe eden insanı merhamet ve kurtuluşa kavuşturan yüce Aracıyı simgelerler.1GS 193.3

    Kahinler sabah ve akşam kutsal yere girerek hizmet sunarlarken, günlük kurban avludaki sunağın üzerinde sunulmaya hazırlanırdı. Bu, yoğun ilgi uyandıran bir zamandı. Tapınma çadırında bulunanların yüreklerini araştırmaları ve günahlarını itiraf etmeleri gerekliydi. Onların yalvarışları buhur bulutuyla birlikte Tanrıya yükselir, vaat edilen Kurtarıcının sunduğu bereketler iman yoluyla beklenirdi. Daha sonra, uzak ülkelere tutsak olarak sürülen Yahudiler, belirli zamanlarda yüzlerini Kudüs'e dönerek yalvarışlarını İsrail'in Tanrısına sunarlardı. İmanlılar da aynı örneği izleyerek sabah ve akşam dua ederler. Tanrı sabah ve akşam, önünde eğilerek af ve bereket dileyenlere zevkle bakar.1GS 193.4

    Günlük kurbanın bir parçası olan ekmek süreğen bir sunuydu. Ekmek, insanın hem geçici hem de ruhsal yiyecek için sürekli olarak Tanrıya bağımlı olduğunu gösteriyordu. Tanrı İsraillileri gökten gelen ekmekle beslemişti; onlar hem geçici yiyecek hem de ruhsal bereketler için Tanrıya güvenmeliydiler. Hem man hem de ekmek, yaşayan ekmek olan Mesih'e işaret etmektedir. Mesih, “Yaşam ekmeği ben'im” demiştir (Yuhanna 6:48-51). Ekmek her Sept günü kaldırılır ve yerine taze somunlar konulurdu.1GS 194.1

    Günlük hizmetin en önemli kısmı, insanlar adına sunulan hizmetti. Tövbe eden kişi, sunusunu tapınma çadırının girişine getirir, elini kurbanın başına koyar, günahlarını itiraf eder ve böylece onları masum kurbana geçirmiş olurdu. Sonra da hayvanı kendi eliyle kurban ederdi. Kahin kanı alarak kutsal yere götürür ve perdenin önüne serperdi. Perdenin arkasında, günahkarın çiğnediği yasayı barındıran sandık duruyordu. Bu törenle kişinin günahları, kan aracılığıyla tapınma çadırına aktarılmış olurdu. Bazı durumlarda kan kutsal yere alınmazdı (Bkz. Ek, not.5). Kurbanın eti kahin tarafından yenilirdi. Musa şöyle demişti: “Topluluğun suçunu üstlenmesi ve günahlarını bağışlatmanız için Rab onu size vermişti” (Levililer 10:17). Her iki tören de, tövbe eden kişinin günahlarının kendisinden tapınağa aktarılmasını simgelemekteydi.1GS 194.2

    Bütün bu hizmetler yılın her günü hiç durmadan devam ederdi. İsrail halkının günahları böylece tapınma çadırına geçmiş olur, kutsal yerler kirlenirdi. Bu nedenle, oradaki günahların kaldırılması için özel bir işlem yapılması gerekirdi. Tanrı bölmelerin her biri için bir kefaret sunulmasını istemiştir. “Kanı parmağıyla yedi kez sunağa serpecek. Böylece sunağı İsrail halkının kirliliğinden arındırıp kutsal kılacak” (Levililer 16:19).1GS 194.3

    Yılda bir kez, büyük kefaret gününde başkahin en kutsal yere girerek tapınma çadırının temizlenmesini sağlayacaktır. Tapınma çadırının girişine iki tür teke getirilir ve kura çekilirdi. Kuranın biri Rab için diğeri ise günah tekesi için çekilirdi. İlk kurada çıkan teke halkın günahları için kurban edilirdi. Kahin kanı perdeden geçirerek bağışlanma kapağına serperdi. Böylece İsrail halkının bütün suçları için kutsal yerin paklanması için kefaret etmiş olurdu.1GS 194.4

    “Harun En Kutsal Bölüm'ü, Buluşma Çadırı'nı, sunağı arındırdıktan sonra, canlı tekeyi sunacak. İki elini tekenin başına koyacak, İsrail halkının bütün suçlarını, başkaldırılarını, günahlarını açıklayarak bunları tekenin başına aktaracak. Sonra bu iş için atanan bir adamla tekeyi çöle gönderecek.” Teke bu şekilde gönderildikten sonra halk günahlarının yükünden kurtulmuş olduklarını bileceklerdir. Kefaret işlemi devam ederken her kişi kendini alçaltacaktı. Her türlü iş ve güç bir kenara bırakılacak bütün İsrail Tanrı'nın önünde dua ve oruçla alçalarak yüreklerini araştıracaktı.1GS 195.1

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents