Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bir Melek Yakup'la Güreşiyor

    Bulunduğu yer, ıssız ve dağlık bir bölge, vahşi hayvanların, soyguncuların ve katillerin yuvasıydı. Yakup büyük bir sıkıntı içinde savunmasız bir şekilde yere eğildi. Vakit gece yarısını bulmuştu. Kendisi için hayatı yaşanmaya değer kılan her şey tehlikeye ve yıkıma açıktı. Kendi günahı yüzünden masumların tehlikeye girdiğini düşünmek kendisine acı verdi.1GS 104.2

    Birden üzerine güçlü bir el geldi. Bir düşmanın canını almak istediğini düşündü. İkisi güreşmeye başladılar. Hiçbir söz söylenmedi; Yakup bütün gücünü ortaya koyarak büyük gayret gösterdi. Canı için savaşırken suçluluğu ruhunda ağır basıyor, günahları Tanrı'yla arasına giriyordu.1GS 104.3

    Ancak Yakup bu zor anlarda Tanrı'nın vaatlerini anımsadı. Yabancıyla yaptığı mücadele sabaha kadar sürdü. Yabancı Yakup'un uyluk kemiğine çarptı ve onu anında sakatladı. Yakup o zaman göksel bir varlıkla güreştiğini anladı. Bu nedenle başarılı olamamıştı. Karşılaştığı varlık, antlaşma meleği olan Mesih'ti. Yakup artık sakattı ve keskin bir sancısı vardı, ama Meleğe yapıştı ve bırakmadı. O'nun bereketini diliyor, günahının bağışlandığına emin olmak istiyordu. Adam, “Bırak beni, gün ağarıyor” dedi. Yakup, “Beni kutsamadıkça seni bırakmam” diye yanıt verdi. Yakup kendi değersizliğini itiraf ederek antlaşmayı tutan Tanrı'nın sadakatine güveniyordu.1GS 104.4

    Yakup, “Melekle güreşip yendi” (Hoşea 12:4). Günahlı ve kusurlu olan ölümlü Yakup, göklerin Efendisini yendi. Tanrı'nın vaatlerine sımsıkı sarıldı. Tanrı'nın sınırsız sevgiyle dolu olan yüreği günahkarın ricalarını geri çevirmedi.1GS 104.5

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents