Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Lusifer'in Tasarladığı Savaş

    Melekler Mesih'in üstünlüğünü sevinçle kabul ettiler, sevgilerini ve hayranlıklarını sundular. Lusifer onlarla birlikte eğildi, ama yüreğinde tuhaf ve keskin bir çelişki vardı. Gerçek ve bağlılık, haset ve kıskançlıkla savaşıyordu. Kutsal meleklerin etkisi bir süre için onu sürükledi. Övgü ezgileri yükselirken kötülük ruhu kaybolur gibi oldu. Bütün varlığını sözle anlatılmayacak bir sevgi doldurdu. Baba'yı ve Oğlu öven günahsız meleklere o da katıldı. Ne var ki üstün olma arzusunun geri dönmesi fazla uzun sürmedi, Mesih'e yönelik kıskançlığı bir kez daha baskın çıktı. Lusifer'e bağışlanmış olan yücelik, Yaratıcıya minnet duymasını sağlamıyordu. Kendi parlaklığı gözlerini kamaştırıyor ve Tanrıyla eşit olmayı arzuluyordu. Melekler onun buyruklarına uyuyor, kendisi de hepsine hükmediyordu. Ama ken- disinin üstünde Tanrı'nın Oğlu vardı. “Neden üstünlük Mesih'te olsun ki?” diye soruyordu.1GS 10.3

    Lusifer melekler arasında hoşnutsuzluk yarattı. Gerçek amacını bir süre için Tanrı'ya hürmet kisvesi altında gizledi. Göksel varlıklara hükmeden yasalara ilişkin kuşkular doğurdu, meleklerin bu tür kısıtlamalara bağlı kalmalarına gerek olmadığını, kendi bilgeliklerinin yeterli olduğunu öne sürdü. Onların bütün düşünceleri zaten kutsaldı, Tanrı gibi onların da yanılgıya düşmelerine olanak yoktu. Tanrı Oğlunun Babayla eşit yüceliği paylaşması Lusifer'e haksızlık gibi geliyordu. Meleklerin başı olarak asıl konumuna bir yükselebilse, bütün göksel varlıklara büyük iyiliği dokunacaktı. Amacı hepsini özgürlüğe kavuşturmaktı. Lusifer'in sinsi hileleri göksel yerlerde hızla kabul gördü.1GS 11.1

    Tanrı Oğlunun konumu baştan beri hiç değişmemişti. Ancak meleklerin çoğu Lusifer'in hilelerine kandı. Meleklerin zihinlerine kendi güvensizliğini ve hoşnutsuzluğunu öyle ustaca yerleştirdi ki, onun asıl amacını sezmeleri mümkün olmadı. Lusifer bölünme ve doyumsuzluk yaratmak için Tanrı'nın tasarısını sahte bir ışıkta temsil etti. Bir yandan kendisinin Tanrı'ya yetkin bir bağlılığı olduğunu gösterirken, diğer yandan tanrısal yönetimin süreğenliği için bazı değişimler gerektiğini öne sürüyordu. Bir yandan gizlice uyumsuzluk ve isyan tohumları atarken diğer yandan tek amacının Tanrı'ya sadakati pekiştirmek, uyumu ve barışı korumak olduğu havasını ya-ratıyordu.1GS 11.2

    Melekler arasında açık bir isyan oluşmasa bile bölünme duygusu giderek güçleniyordu. Bazıları Lusifer'in üstü kapalı önerilerine sıcak bakıyordu. Bu melekler mutsuz ve hoşnutsuzdu; Tanrı'nın Mesih'i yüceltme tasarısını beğenmiyorlardı. Ne var ki sadık melekler, tanrısal yönetimin bilgeliğine ve adaletine bağlı kaldılar. Mesih, Tanrı'nın Oğluydu ve melekler varolmadan önce O'nunla birdi. Öncesizlikten beri Baba'nın sağında duruyordu. Bu konuda şimdi her-hangi bir anlaşmazlığa gerek yoktu.1GS 11.3

    Tanrı, Lusifer'e uzun bir süre dayandı. Hoşnutsuzluk ruhu yeni bir unsurdu; tuhaf ve anlaşılmazdı. Lusifer kendisinin nereye sürüklendiğini görmüyordu. Tanrı, sevgi ve bilgelikle Lusifer'e yanılgısını göstermek istedi. İsyana doğru giden yolun sonunu görmesini sağladi.1GS 11.4

    Lusifer, Rab'bin bütün davranışlarında adil ve yaptığı bütün işlerde sevecen olduğunu biliyordu (Mezmu 145:17). Tanrı'nın buyrukları adildi ve bunları oldukları gibi kabul etmeliydi. Nitekim, böyle yapsaydı, hem kendisini hem de birçok meleği kurtarabilirdi. Tanrı'ya dönmek isteseydi ve Tanrı'nın yüce tasarısında kendisine ayrılmış olan yerle yetinmiş olsaydı, kendi konumunda kalacaktı. Son karar için zaman geldi; ya her şeye egemen olan Tanrıya boyun eğecek ya da açık bir isyana girişecekti. Tam geri dönme kararı vermek üzereyken gururu kendisine engel oldu. Bu denli onurlu bir varlığın yanılgıya düştüğünü kabullenmesi çok büyük bir özveri olacaktı.1GS 12.1

    Lusifer Tanrı'nın sabrını kendi üstünlüğünün bir kanıtı, Evrenin Kralının sonunda razı olacağının bir belirtisi olarak gördü. Melekleri de kendi yanına çekebilirse, arzuladıkları her şeye kavuşabilirlerdi. Kendisini Yaratıcıya karşı dizginsiz bir mücadelenin içine attı. Seher yıldızı olan Lusifer, böylece Tanrı'nın ve kutsal varlıkların düşmanı olan Şeytan haline geldi.1GS 12.2

    Sadık melekleri hor görerek aldanmış köleler ilan etti. Mesih'in üstünlüğünü bir daha asla tanımayacaktı. Kendisine ait olduğunu sandığı saygınlığı elde etmeye kararlıydı. Kendi safına katılacak olanlara, herkesin özgür yaşayacağı yeni ve daha iyi bir yönetim vaat etti. Çok sayıda melek onu önder olarak kabul etti. Tanrı'yla eşit olmak için meleklerin tümünü kendi yanına çekmeyi ve bütün göksel varlıkları kendisine bağlamayı umuyordu.1GS 12.3

    Sadık melekler Lusifer'i ve yandaşlarını Tanrı'ya teslim olmaya çağırdılar, onları bekleyen kaçınılmaz sona işaret ettiler. Bütün meleklerden Lusifer'in aldatıcı hilelerine kulaklarını kapamalarını, Tanrı'nın bilgeliğini ve yetkisini sorgulama yanılgısından vazgeçmelerini istediler.1GS 12.4

    Birçok melek, Baba ve Oğul'a bağlılıklarını yenilemek isterken Lusifer artık çok geç olduğunu ve Tanrı'nın onları bağışlamayacağını söyledi. Kendisi de Mesih'in yetkisini bir daha asla tanımamaya kararlıydı. Artık tek seçenek özgürlüklerini kabul ettirmek ve kendilerine sağlanmamış olan hakları zorla almaktı.1GS 12.5

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents