Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 34: On iki Gözcü Kenan'a Gidiyor

    Bu bölüm Sayılar 13 ve 14'e dayanmaktadır.

    İbrani ulusu, vaat edilen ülkenin sınırlarında bulunan Kadeş'te konakladı. Burada halk, ülkeye gözcüler gönderilmesini ve araştırma yapılmasını önerdiler. Musa bu öneriyi Rab'bin huzuruna getirdi ve izin aldı. Gönderilecek adamlar seçildikten sonra Musa onlara Kenan'a gidip ülkeyi ve halkı gözlemelerini söyledi; “Nasıl bir ülke olduğunu, orada yaşayan halkın güçlü mü zayıf mı, çok mu az mı olduğunu öğrenin. Yaşadıkları ülke iyi mi kötü mü, kentleri nasıl, surlu mu değil mi anlayın. Toprak nasıl, verimli mi, kıraç mı? Çevre ağaçlık mı, değil mi? Elinizden geleni yapıp orada yetişen meyvelerden getirin.”1GS 215.1

    Gözcüler gidip bütün ülkeyi araştırdılar. Kırk gün sonra geri döndüler. Gözcülerin dönüşü büyük bir sevinçle karşılandı. Halk, tehlikeli görevi güvenle yerine getiren habercileri coşkuyla karşılamaya çıktı. Gözcüler, ülkenin toprağının verimliliğini gösteren meyvelerden getirmişlerdi. Yanlarındaki bir salkım üzüm o kadar büyüktü ki, iki kişi ancak taşıyabiliyordu. Ayrıca nar ve incir de getirmişlerdi.1GS 215.2

    Halk Musa'ya getirilen haberi ilgiyle dinledi. Musa'ya, “Bizi gönderdiğin ülkeye gittik” dediler, “gerçekten süt ve bal akıyor orada! İşte ülkenin ürünleri!” Halk biran önce Rab'bin sesini işitip ülkeyi ele geçirmek için sabırsızlanıyorlardı.1GS 215.3

    Ancak gözcülerin ikisi dışında kalanların hepsi ülkedeki tehlikeleri abarttılar. İnançsız yüreklerindeki korkuları dile getirdiler. Şeytan cesaretlerini kırmıştı. Gözcülerin inançsızlığı halkın üzerine kara bir gölge gibi indi. Tanrı'nın, seçilmiş halk uğruna defalarca sergilediği üstün gücü unutuldu. Halk, Tanrı'nın kendilerini zalimlerden nasıl kurtardığını, denizi aşarak Firavun'un ordularını nasıl alt ettiğini unutmuştu. Sanki sadece kendi silahlarına dayanacaklarmış gibi Tanrı'yı göz ardı ettiler.1GS 215.4

    İnançsızlıkları yüzünden, yeniden Musa ve Harun'a söylenme hatasına düştüler. Ümitleri kırılmıştı. Önderlerini halkı aldatmak ve İsrail'i sıkıntıya sokmakla suçladılar.1GS 215.5

    Halk bir yandan ağlayıp bir yandan da yakınmaya başladı. Kalev, güvenilir çıkmayan diğer gözcülerin kötü etkisine karşı durabilmek için Tanrı sözünü kullanmaya çalıştı. Gözcüleri yalanlamadı; duvarlar yüksek, Kenanlılar da güçlüydü. Ama Tanrı o ülkeyi İsrail'e vermeyi vaat etmişti. Kalev, Musa'nın önünde halkı susturup, “Oraya gidip ülkeyi ele geçirelim. Kesinlikle buna yetecek gücümüz var” dedi.1GS 215.6

    On casus Kalev'e müdahale etti; engelleri düşünüyorlardı. “Bu halka saldıramayız, onlar bizden daha güçlü. Onların yanında kendimizi çekirge gibi hissettik, onlara da öyle göründük.”1GS 216.1

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents